GÜL:KIBRIS'TA ÇÖZÜM İKİ KURUCU DEVLETLİ YENİ BİR ORTAKLIK
28 Ağustos 2008 15:55 tsi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Kıbrıs'ta çözüm; BM çatısı altında, BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu çerçevesinde, adadaki gerçekler temelinde, iki eşit halk ve iki kurucu devlet tarafından oluşturulacak yeni bir ortaklıkla bulunacaktır" dedi.
ANKARA - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Kıbrıs'ta çözüm; BM çatısı altında, BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu çerçevesinde, adadaki gerçekler temelinde, iki eşit halk ve iki kurucu devlet tarafından oluşturulacak yeni bir ortaklıkla bulunacaktır" dedi.
Gül ve çalışma ziyareti için Ankara'da bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın da katıldığı görüşmenin ardından Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Gül, Kıbrıs meselesinin çözümünde, 21 Martta başlayan görüşme sürecinin olumlu sonuçlanmasını temenni ettiğini belirtti. Gül görüşmede, adada 3 Eylülde başlayacak kapsamlı müzakere sürecinde Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye'nin adadaki çıkarlarının korunması, Türkiye ve KKTC arasındaki dayanışma ve yakın işbirliğinin daha da güçlendirilmesi konularında görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti.
Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin devam edeceğini vurgulayan Gül, adada ve tüm bölgede barış ve istikrarın yerleşmesini sağlamak için ilgili tüm tarafların çaba göstermesini, uluslararası toplumun da bu yönde adımlar atmasını istediklerini ifade etti.
Türkiye'nin 3 Eylülde başlayacak müzakere sürecinin başarıya ulaşması için her türlü desteği sağlayacağını bildiren Gül, Güney Osetya ve Abhazya'nın Rusya tarafından tanınmasının Kıbrıs'ın konumunu etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin soruyu adanın siyasi tarih portresini özetleyerek cevapladı.
Kıbrıs meselesinin "kendine nevi" avantajlı yanları bulunduğuna, BM'de yıllardır varolan müzakere sürecinin unutulmaması gerektiğine işaret eden Gül, "Bütün bunlar dikkate alındığında Kıbrıs meselesinin Kıbrıs Türkleri açısından çok daha haklı, çok daha meşru bir mesele olduğunu herkes görecektir ümit ediyorum." dedi.
Bir başka soru üzerine de Kıbrıs meselesinin sadece Kıbrıs Türkleri'nin değil, Türkiye'nin de meselesi olduğunu tekrarlayan Gül, müzakerinin başlamasında KTKTC Cumhurbaşkanı Talat'ın rolünün unutulmaması gerektiğini, BM başta olmak üzere bütün dünyanın bunu bildiğini vurguladı. Gül, "Eğer burada samimi ve ısrarcı olunmasaydı, bu noktaya gelinmezdi ve bu süreç kapanırdı" dedi.
Gül, bir soru üzerine Türkiye'nin garantörlükten vazgeçmeyeceğini bildirdi ve "Israrlıyız. Sadece Türkiye değil, Yunanistan da adanın garantörüdür, uluslararası bir anlaşmadır" diye konuştu.
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da, Kıbrıs sorununda bu yıl içinde çözüme ulaşmayı hedeflediklerini, bunun için ellerinden gelen her gayreti gösterdiklerini söyledi.
Talat, gerçekleştirilen görüşmenin ve yapılan değerlendirmenin, özellikle 3 Eylül müzakere sürecinin öncesinde içinde bulundukları konuları gözden geçirme fırsatı yarattığına değinerek, "Bize yönelik hüsnükabul ve bize destek yönünde ortaya konan tutum bizi elbette ki mutlu etmektedir ve gücümüze güç katmaktadır" dedi.
Türkiye'nin desteğiyle Kıbrıs sorununun çözümü için tüm iyi niyetleriyle masada olacaklarını yineleyen Talat, şöyle devam etti:
"Kıbrıs sorununu müzakereler yoluyla çözüme ulaştırıp, iki kurucu devlete dayalı, Kıbrıs Türk halkıyla Kıbrıs Rum halkının siyasi eşitliğine dayalı bir yeni ortaklık devletini oluşturacağız. Hedefimiz budur. Bunun için çalışacağız. Ancak tabii ki, Kıbrıs Türkü kazanılmış ve tescil edilmiş haklarını sonuna kadar koruyacaktır."
Talat, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın, "Güzelyurt verilmeden çözüme ulaşılamayacağı" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Hristofyas'ın müzakereler başlamadan müzakere unsurlarını masaya getirmesini son derece yanlış ve görüşme sürecini torpilleyici bir tavır olarak gördüğünü belirtti.
Verilecek cevabı herkesin bildiğini, ancak konuşmasının görüşme sürecinin önüne önemli bir engel koyacağına işaret eden Talat, "O yüzden ben Hristofyas'ı basın yoluyla değil yüz yüze müzakere etmeye çağırıyorum... Eğer bir çözüme varabileceksek bunu müzakerelerle gerçekleştireceğiz. Alıp kaçarak, cebine koyup göstermeden bir yerlere giderek bu iş olmaz." dedi.
Talat, Kıbrıs Türk halkı açısından da Türkiye'nin garantörlüğünün vazgeçilmez nitelik taşıdığının altını çizdi.
Bu haber 439 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle