Cuma namazı için Samanpazarından Aslanhaneye tırmanırken kaçınılmaz olarak Mukaddem Camiinin önünden geçecektim. Şimdi o civarın son 15 yılını bilenler orada böyle bir camii olmadığını düşüneceklerdir. Elhak, doğrudur, Samanpazarında artık böyle bir camii yok. Doğrusunu isterseniz ben de sadece bir yıkıntıdan arta kalmış bir kalıntı üzerinde Mukaddem Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği tabelasından başka bir şey görmemiştim..
1984de geldiğim Ankarada Aslanhâne Camiinin tam karşısında bir yurtta kaldım bir müddet. Dolayısıyla hemen her gün Mukaddem Camiinin -veya yıkıntılarının- önünden geçiyordum. Söz konusu tabela o mevkie dönemin DYPli Altındağ Belediyesince bir belediye sarayı yaptırılıncaya kadar yerinde melul-mahzun durdu. Belediye inşaatı başlayınca o da varlığını yitirmiş oldu. O zamanki Samanpazarı esnafından bu tabelayı hatırlayanlar vardır mutlaka Hatta bu Yaptırma ve Yaşatma Derneğinin âzâlarından hayatta olanlar vardır
O yıllarda sahafları gezerken elime geçen bir kitap Mukaddem Camii hakkındaki ayrıntıları önüme sermişti. İ. Hakkı Konyalının Ankara Camileri adlı kitabında yapının kitabesinden tutun, bir resmine varıncaya kadar yer almaktaydı.
Ankaraya gelinceye kadar, sadece bu şehrin mabetsiz şehir oluşu bilgisiyle birlikte aşırı derecede kirli havasından televizyon haberlerine yansıyan görüntüler vardı zihnimde. Kirli havasını solumak nasip oldu (L) geçekten de. Fakat kaldığım yurdun bulunduğu Aslanhane Camii civarı ve Kaleiçi irili ufaklı birçok camiyle doluydu. Hem de Osmanlı öncesi, Selçuklu eseriydi çoğu. Bir Eski Ankara, bir de Yeni Ankara bulunduğunu anlamakta gecikmedim. Fakat Eski Ankaradan söz edildiğini de hiç duymamıştım o zamana kadar.
Aslanhanenin biraz aşağısındaki Ahi Elvan Camii, Celâl-i Kaddanî Camii, Ulucanlardaki -Ankarada Mimar Sinandan kalma tek camidir- Yeni Camii (Cenabî Ahmed Paşa Camii), Kaleiçindeki Alâaddin Camii ve tabii Hacettepe sınırları içindeki Taceddin Dergâhı Camii, Sarıkadı Camii Bunlar ilk aklıma gelenlerdir. Çok daha fazlası merhum Konyalının eserinde bulunuyor.
Mukaddem Camiinin cismen mevcut olmasa da hâlâ orada bulunduğuna emin olduğum manevî huzurundan geçerken bir şey ilgimi çekti. Talihin bir cilvesi midir, ne denir bilmiyorum, hemen tam da o eski Mukaddem Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği tabelasının yerinde şimdiki Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryakinin gülümseyen bir resminin yapıştırıldığı başka bir pano var. Fakat önceki tabelanın mütevazı ve biraz da ürkek görünümünün aksine gürbüz ve gümrah bir edayla duruyor bu pano
Önceki belediye başkanı Camiden kalan son izi yok etmiş, yeni başkan hadiseden habersiz gülümsüyor ve ben hissediyorum; Mukaddem Camii hâlâ orada
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle