En Sıcak Konular

Süleyman Çelebi Hazretleri Yad Edildi

26 Ağustos 2007 19:51 tsi
Süleyman Çelebi Hazretleri Yad Edildi Bursa'da "Mevlid-i Şerif"'in yazarı Süleyman Çelebi hazretleri, vefatının 585. yılında kabri başında yad edildi.

Bursa Din Görevlileri Derneği tarafından bu yıl 22.'si düzenlenen Süleyman Çelebi'yi anma programı, Çekirge Caddesi üzerinde bulunan kabri başında yapıldı. Bursa Din Görevlileri Derneği Başkanı İbrahim Aydın, Süleyman Çelebi hazretlerini anmak için yapılan etkinliğe katılan vatandaşlara teşekkür etti. Kendilerinden sonra gelen din görevlilerinin de geleneği sürdüreceğine inandıklarını belirten Aydın, Süleyman Çelebi'nin büyük bir şair ve edebiyatçı olduğunu söyledi. Aydın, "Süleyman Çelebi Hazretleri

Allah ve Resulüne bağlı, vatansever bir kişiliğe sahiptir. Süleyman Çelebi'nin önemli eserlerinden Mevlid-i Şerif-i, Bursa Ulu Camii'nde imamlık yaptığı yıllarda yazdığını herkes biliyor. Süleyman Çelebi'nin kaleme aldığı Mevlid-i Şerif içerisindeki konuları hiçbir şair ve yazar tarafından yazılmamıştır. Mevlid-i Şerif'i okumak veya okutmak farz ve sünnet gibi ibadet değildir. Eser, Allah ve Resulüne aşkla bağlanmamızı sağlar" dedi.

Aydın'ın konuşmasının ardından Ulucami Müezzini Abdullah Yiğit, anma törenine katılan davetlilere Kuran-ı Kerim ziyafeti verdi. Kuran ziyafetinden sonra ise Bursa Ulu Camii İlahi Grubu, ilahiler seslendirdi. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yalar, Süleyman Çelebi'nin hayatı, şahsiyeti ve eserleriyle ilgili bilgi verdi. Mevlid-i Şerif adlı eserini İslami esaslara ve Ehli Sünet kurallarına göre yazıldığını ifade eden Yalar, "Süleyman Çelebi'nin Ulu Camii'nde imamlık yaptığı sıralarda yaşadığı üzücü bir olayın bu kıymetli eseri yazmasında rol oynadığı bilinmektedir. Mevlid-i Şerif'te Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'nın (S.A.V.) diğer peygamberlerden üstün olduğunu belirtiyor. Efendimizin kemaletini ifade eden eser, 6 fasıldan oluşmaktadır" diye konuştu.

Süleyman Çelebi hazretlerini anma programı dualarla sona erdi. Anma törenine, Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, AK Parti Bursa Milletvekili Ali Kul ve çok sayıda davetli katıldı.

Süleyman Çelebi Hazretleri Kimdir?

 Meşhûr Türkçe "Mevlid" kasîdesinin yazari. Bursa'da dogdu. Kaynaklarda Süleymân Çelebi'nin dogum târihine dâir bir kayda tesâdüf edilmedi. Ancak, Süleymân Çelebi'nin Mevlid'i 60 yasinda yazdigi ve eserin 1409 (H.812) senesinde bittigi, en eski olarak bilinen nüshasinda mevcut bir beyte istinâd etmektedir.1422 (H.825) senesinde vefât ettigi bilindigine göre, onun 1351 (H.752) senesinde dogdugu neticesi çikmaktadir. Sultan Birinci Murâd Hanin vezîrlerinden AhmedPasanin oglu, Seyh Mahmûd Efendinin torunudur. Mahmûd Bey, 1338 (H.738) senesindeSadrâzam Süleymân Pasa ile Rumeli'ye sal ile geçenlerdendir. Süleymân Çelebi, Bursa'da asrinin ileri gelen âlimlerinden ilim tahsîl etti. Büyük bir âlim olarak, Sultan Yildirim Bâyezîd zamâninda Dîvân-i hümâyûn imâmi, sonra da Bursa'da onun insâ ve ihyâ ettigi câminin imâmi oldu. Resûlullah efendimize olan muhabbeti, Vesîlet-ün-Necât isimli mevlid kasîdesini yazmasina vesîle oldu. Eserini yazmasinin sebebi olarak gösterilen hâdise hakkinda; Künh-ül-Ahbâr, Güldeste, Tezkire-i Latîfî ve baska kaynaklarda genis bilgi vardir. Süleymân Çelebi'nin vefâti için düsürülen târih, "Râhat-i ervâh"tir. Mezari, Bursa'da Çekirge yolu üzerindedir.

Iyi bir tahsîl gören Süleymân Çelebi,Bursa'daki Ulu Câminin bas imâmligina getirildi. Bu câmideki imâmligi sirasinda, birgünIranli bir vâiz, vâz ve nasîhat ederken, Bekara sûresinin iki yüz seksen besinci âyet-i kerîmesinin; "Biz Allahü teâlânin peygamberlerinden hiç birinin arasini ayird etmeyiz (hepsine inaniriz). Duyduk ve itâat ettik." meâl-i serîfini tefsîr ederken de; "Hazret-i Muhammed ile hazret-i Îsâ arasinda hiçbir farklilik, üstünlük yoktur." diye, kendi kafasina, bozuk inanisina göre tefsîr etti. Cemâat arasinda bulunan bir kimse dayanamayip, ayaga kalkti ve; "Ey câhil! Kendi kafana göre nasil tefsîr edebilirsin? Sen bu ilimde çok gerilerdesin. Hiç peygamberler (aleyhimüsselâm) arasinda üstünlük farki olmaz olur mu? Elbette peygamberimiz Muhammed (aleyhisselâm), bütün peygamberlerden daha üstündür. Burada fark yoktur demek, nübüvvet ve risâlet yönünden fark yoktur demektir. Üstünlükler, mertebeler yönünden degildir. Burada; "Birinin peygamberligini kabûl edip, digerini kabûl etmiyerek aralarinda bir ayrilik gütmeyiz. Herbirini kendi derecelerine göre peygamber olarak kabûl ederiz" buyurulmaktadir. Bundan, derece ve fazîletleri aynidir anlami çikmaz. Bunun isbâti ise, yine Bekara sûresinin iki yüz elli üçüncü âyet-i kerîmesidir. Burada meâlen; "Bu (sûrede sözü geçen) peygamberlerin bir kismini, kendilerine verilen özelliklerle digerlerinden üstün kildik." buyurulmaktadir. Görüldügü gibi, bu iki âyet-i kerîme, bizim âlimlerimizin tefsîr ettigi gibi birbirlerini dogrulamaktadir. Hâlbuki, senin bozuk düsüncene göre birbirlerini tekzib etmektedir ki, hâsâ bu olamaz!" gibi pekçok sözler söyledi, pekçok delîller getirdi. Neticede Iranli vâiz, yanlis düsündügünü kabûl etti. Bütün bunlara sâhid olan Ulu Câmi bas imâmi Süleymân Çelebi, bu hâdiseden dolayi çok duygulanmis ve meshûr Mevlid-i Serîfini yazmistir. Mevlid-i Serîf'inde, hep Ehl-i sünnet îtikâdini anlatmistir. Bu bozuk îtikâdli vâizin sözüne cevap olarak:

"Ölmeyüb Îsâ göge buldugu yol,
Ümmetinden olmak için idi ol."

beytini söyledikten sonra, Resûlullah efendimizin fazîletlerini söyle îzâh etmistir:

"Dahî hem Mûsâ elindeki asâ,
Oldu O'nun izzetine ejderhâ.

Çok temennî kildilar Hak'dan bunlar,
Kim Muhammed ümmetinden olalar.

Gerçi kim bunlar dahî mürsel durur.
Lâkin Ahmed efdâl-ü-ekmel durur.

Zîrâ efdallige ol elyak durur,
Âni öyle bilmeyen ahmak durur."

Süleymân Çelebi, Mevlid'inde; Allahü teâlânin mutlak irâdesini, yoktan var ettigini ve Muhammed aleyhisselâmin hiçbir mahlûkda bulunmayan üstün, yüksek ve emsâlsiz vasiflarini anlatir. Her kelimesinde, gönlü Resûlullah aski ile yanan bir müminin engin ask ve muhabbet kokulari vardir. Hazret-i Muhammed'in diger peygamberlere olan bütün üstünlükleri, en güzel kelimeler ve en vecîz ifâdelerle anlatilmistir.

Mevlid; münâcaat (Allahü teâlâya yalvarma), velâdet (Peygamberimizin dogumu), risâlet (Peygamberligin bildirilisi), mîrâc (Göklere çikisi, Cennet'i ve Cehennem'i görmesi), rihlet (Peygamberimizin vefâti) ve duâ bölümlerinden ibârettir.

Söze Allahü teâlânin ism-i serîfi ile baslayan Süleymân Çelebi, Âdem aleyhisselâmdan Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâma kadar bütün dedeleri olan Peygamberlerin alinlarinda nûr parladigini ve bu nûrun Muhammed aleyhisselâma intikâl ettigini anlatir. Peygamber efendimizin dogusuna genis bir yer ayirarak, O dogarken annesinin neler duyup, neler gördügünü, bu ânda bütün varliklarin engin bir nese içinde kaldiklarini, bütün zerrelerin O'nu büyük nese içinde karsiladigini söyler. Mevlid'de bundan sonra, Muhammed aleyhisselâma peygamberliginin nasil bildirildigini ve mi'râc hâdisesinin nasil oldugunu anlatir. Derin üzüntü içinde yazdigi rihlet ve daha sonra duâ ile Mevlid'ini bitirir. Peygamber efendimizin her varligin yaratilisi sebebi, bütün yaratilmislarin en sereflisi ve O'nu bütün peygamberlere üstün kilanAllahü teâlâya sükürler etmektedir.

Eserde çok olgun fikirler ve kompozisyon bütünlügü vardir. Mevlid, mesnevî seklinden ziyâde, kasîde seklinde tertiblenmistir. Bâzi yerlere gazel parçalari da ilâve edilmistir. Arûz vezni ile yazilmis, (fâilâtün, fâilâtün, fâilün) kalibi kullanilmistir. Yalniz bir yerde (Mef'ûlü, fâilâtü, mefâîlü, fâilün) kalibina yer verilmistir.

Kâfiyeler güzel ve saglamdir. Süleymân Çelebi, Mevlid'in misralarinin mükemmel olmasi için çok titizlik göstermis, bu sebeple Mevlid, üstün sanat sâhibi dîvan sâirlerince dahî sevilip begenilmistir.

Mevlid'de hem olaylarin, hem de düsüncelerin anlatildigi yerlerde, en kisa, en uygun ve mümkün olan en sâde anlatim sekli kullanilmistir. Mevlid'de, hemen her türlü söz ve ifâde sanatina rastlanir. En çok cinâs, tesbîh ve tekrîr gibi sanatlara önem verilmistir. Bölümlerin ve kitabin bütünlügüne titizlik gösterildigi kadar, her misra'in ayri ayri güzelligi de gözden kaçmamaktadir. Mevlid, lirizm (içlilik) ve ögreticiligi (didaktizmi) iyice kaynastirmis bir siir kitabidir. Kuruluktan uzak oldugu gibi, sirf coskunluktan da ibâret degildir. Görünüste kolay, fakat denendiginde benzerinin yazilmasinin çok zor oldugu görülür.

MUHAMMED ALEYHISSELÂMI SEVMEK

Süleymân Çelebi hazretleri, Mevlid'ine Arabî olarak bir önsöz yazarak, söyle buyurmaktadir:

 "Rahmân ve Rahîm olan Allahü teâlânin ismiyle baslarim. Muhammed aleyhisselâmi bütün yaratilmislarin sebebi, en sereflisi ve en azîzi yapan, makâm-i Mahmûd ile sefâat hakkini vererek O'nu bütün Peygamberlerden üstün kilan, ismini O'nun ismiyle yanyana yazarak, hasedci seytanin burnunu sürtüp, O'nun sânini yücelten Allahü teâlâya hamd-ü-senâlar olsun. Muhammed aleyhisselâm, Allahü teâlânin indinde çok makbûldür. Allahü teâlânin melekleri O'nun yardimcilaridir. Agaçlar, toprak ve taslar, O'nunla konustular. O'nu sevenler dünyâda ve âhirette sevilip kurtulurlar. O'na düsman olanlar kovulup, Cehennem'e atilirlar. Bizi Muhammed aleyhisselâmin ümmeti yapmakla sereflendiren Allahü teâlâya hamd ederim. Serîki ve benzeri olmayan, mekândan münezzeh bulunan Allahü teâlânin bir olduguna sehâdet ederim. O, herkesin kendisine muhtâc oldugu, ibâdet ettigi ve yöneldigi Allahü teâlâdir. O, sâni yüce, kullarini merhametle bagislayandir. Güzel ahlâk ve cömertlik gibi pekçok meziyetleri ortaya çikaran, vâdedilen kiyâmet gününde, her tarafta sefâati kabûl edilir bir sefâatçi olan Muhammed aleyhisselâmin, Allahü teâlanin kulu, resûlü ve habîbi olduguna sehâdet ederim. Allahü teâlâ, O'na seçilmislerin en üstünleri olan temiz âline ve Eshâb-i kirâmina sonsuz rahmet etsin."

 Süleyman Çelebi Hazretleri'nin Kabristanı




Bu haber 455 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,634 µs