YARBAYIN İSYANI
25 Ağustos 2015 16:16 tsi
Ortada bir cenaze. Güneydoğuda vurulmuş Yüzbaşı Ali Alkanın cenazesi. Arkasında cenaze namazı için saf tutmuş binlerce kişi. Yürekler yaralı, tarifsiz bir acı ve hüzün var.
Yarbayın isyanı
Ortada bir cenaze. Güneydoğuda vurulmuş Yüzbaşı Ali Alkan'ın cenazesi. Arkasında cenaze namazı için saf tutmuş binlerce kişi. Yürekler yaralı, tarifsiz bir acı ve hüzün var.
Musalladaki yüzbaşının yarbay olan ağabeyi Mehmet Alkan dayanamıyor ve feryada başlıyor:
"Burada vatan evladı, 32 yaşında, daha vatanına, sevdiklerine, dünyaya doymadı. Bunun katili kim, bunun sebebi kim, düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonuna kadar savaş diyor? Kendileri gitsin savaşsın."
Devam ediyor yarbayın feryadı:
"Sırça saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip de şehit olmak istiyorum diye bir şey yok. Git o zaman. Oraya git. PKK'ya yardım edenler de kahrolsun, Öcalan'a yardım edenler de kahrolsun."
Yarbay Alkan'ın, cenaze başında ani olarak gelişen, kardeşini kaybeden bir abi olarak gelişen feryadına bile tahammül yok bu ülkede. Yarbaya, PKK'lı dediler, Malatya Alevisi dediler, DHKP-C'li dediler, vatan haini dediler.
Oysa "yüreği yanık bir asker" var musallanın önünde. Olup bitene isyan eden, bir takım yanlışlara karşı sesini yükseltme ihtiyacı hisseden bir ağabey var orada.
Bu feryadı Türk ordusunun "umumi bir feryadı" olarak algılamayın. Bir subayın bireysel feryadı olarak algılayın. Çünkü Türk ordusu kurumsal olarak güvenlik politikaları açısından ortada bir hata olmadığını, yapılanların doğru olduğunu çoktan beri kabullenip "siyasetin emrinde" olmayı yeğlemiş durumda.
Ordu elbette "hükümetin" emrinde olmalı, icra makamına bağlı olarak çalışmalı, kendi başına hareket eden bir kurum olduğu izlenimi çizmemeli. Ama aynı ordu, askerinin ve ülkesinin de geleceğini düşünmeli. Hükümetin emrinde olmak ile siyasi menfaatlerin emrinde olmak çizgisi arasındaki farkı çok iyi idrak ederek hareket etmeli.
Ben yarbayın feryadını "bu çizgi" anlayışına yoruyorum.
Kardeşini kaybeden bir ağabeye bile alçakça saldıran basın güruhunu iğrenerek izliyorum.
Toplumun ne kadar provokatif bir hale sürüklendiğinin işareti bu gelişmeler. Her an insanlar cenaze namazında bile birbirine saldıracak boyutta gerilmiş bir durumda. Her an farklı görüş ve siyasi anlayıştaki kişilerin öfke ile birbirine saldıracağı tehlikeli bir süreçten geçiyoruz.
Hiç konuşmayan ve derin bir suskunluk içine bürünmüş Türk ordusunun bir mensubunun bile artık olan biten karşısında dayanamayacak bir noktaya geldiği bir ortamı iyi analiz etmek lazım.
TSK'nin komuta kademesi, bu yarbayın feryadından dolayı siyasetin baskısı üzerine onu cezalandırma, meslekten ihraç etme gibi yollara baş vurursa Türk ordusuna en büyük darbeyi vurmuş olacaktır.
Muharrem Bayraktar Yeni Mesaj
Kaynak. YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12014666/yarbayin-isyani/muharrem-bayraktar
Bu haber 536 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle