ÇOCUKLAR İÇİN ADALET
1 Mayıs 2014 12:10 tsi
Hukuk herkesi kapsar, adalet herkes içindir. Hele hele çocuklar ise söz konusu olan, durum daha da nazikleşir.
Çocuklar için adalet
Çocukların bayramında çocukların güvenlik güçlerince tekme tokat dövülmesi, yerlerde sürüklenerek gözaltına alınmaları karşısında "çocuk ceza adaleti" sorununu paylaşmak istiyoruz sizlerle.
Hukuk herkesi kapsar, adalet herkes içindir. Hele hele çocuklar ise söz konusu olan, durum daha da nazikleşir. Çocuklar ve yetişkinler birbirinden farklı olduğu içindir ki, "insan hakları" yanında Uluslararası Sözleşmelerle "çocuk hakları" düzenlenmiştir.
İç hukukta da çocuklar için ayrı yasal düzenlemelere gidilmiş, Çocuk Mahkemeleri kurulmuş, soruşturulmalarının uzman refakatinde yapılması öngörülmüştür.
Gözaltına alınması gerekiyorsa, özel eğitimden geçmiş çocuk polisinin bulunduğu ortamda, çocuk savcısının ve uzmanların denetiminde yapılmalıdır bu. İşkence, kötü muamele ve benzer her türlü hukuka aykırı uygulama ile yasaya aykırı biçimde ifade alma ve teşhis yaptırma girişimlerine muhatap olmamalıdır.
Polisi uyguladığı şiddet ve orantısız güç kullanımından dolayı tebrik ederek kahraman ilân eden bir hükûmet ve yardakçıları varken, polisin şiddeti devam eder. Bu ortamda bizim çocuk polisinden bahsetmemiz fantezi değil de nedir?
Yine de olması gerekene bakalım;
Birleşmiş Milletler(BM) Genel Kurulu'nca 20 Kasım 1989'da kabul edilerek ülkelerin imzasına açılan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe girdi. Türkiye, 9 Aralık 1994 tarihinde sözleşmeyi kabul etti. Anayasa'nın 90. maddesi gereği, bu sözleşme hükümleri iç hukukumuzun bir parçası olmuştur dahası, Anayasa'ya aykırılığı da iddia edilemez.
Sözleşmenin 37. ve 40. maddelerine göre çocukların suç işleme hallerine ilişkin olarak taraf devletlere şu sorumluluklar yüklenmektedir:
(Madde 37) Taraf Devletler aşağıdaki hususları sağlarlar:
a- Hiçbir çocuk, işkence veya diğer zalimce, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ve cezaya tabi tutulmayacaktır. Onsekiz yaşından küçük olanlara, işledikleri suçlar nedeniyle idam cezası verilemeyeceği gibi salıverilme koşulu bulunmayan ömür boyu hapis cezası da verilmeyecektir.
b- Hiçbir çocuk yasadışı ya da keyfi biçimde özgürlüğünden yoksun bırakılmayacaktır. Bir çocuğun tutuklanıp alıkonulması veya hapsi yasa gereği olacak ve ancak en son başvurulacak bir önlem olarak düşünülüp, uygun olabilecek en kısa süre ile sınırlı tutulacaktır.
(Madde 40) Taraf Devletler, hakkında ceza yasasını ihlâl ettiği iddia edilen ve bu nedenle itham edilen ya da ihlâl ettiği kabul edilen her çocuğun; çocuğun yaşı ve yeniden topluma kazandırılmasının ve toplumda yapıcı rol üstlenmesinin arzu edilir olduğu hususları göz önünde bulundurularak, taşıdığı saygınlık ve değer duygusunu geliştirecek ve başkalarının da insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygı duymasını pekiştirecek nitelikte muamele görme hakkını kabul ederler.
Değerli okurlar, görüyoruz ki, çocuk hakları konusunda epey yükümlülüklerimiz varmış! Aslında bu belgelere imza atmamış olsak bile, insanlığımız ve inancımız gereğidir hakları gözetmek ve saygı duymak.
Birey olarak da toplum olarak da yükümlülüklerimiz var; ancak bireysel ve toplumsal hak ve yükümlülüklerimizin sağlayıcısı ve teminatı devlettir ve de devlet insanlar için vardır. Devlet, hakları ihlâl ediyorsa ne yapmalı?
Birkaç gün öncesi yaşananlar
BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin değindiğimiz hükümleri şüpheli ya da suçlu çocuklarla ilgiliydi; polisin dövüp hırpaladığı çocuklar ise suç işlememişler, şüpheli ve sanık da değiller. Niye zalimce muamelelerle gözaltına alınmışlar? Öldürülmüş bir başka çocuk için haksızlığa karşı slogan attıkları için.
Oysa yetişkinler gibi çocuklar da, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre düşünce ve ifade özgürlüğüne sahiptirler.
Uluslararası insan hakları yasalarının temel ilkelerinden biri, hakların bölünmezliği ve karşılıklı bağımlılığıdır. Bu haklardan tek tek her biri ve hepsi birlikte, insan olarak çocuğun saygınlığını da kapsar.
Taşlaşan vicdanları yargıya sürüklemek, ama tarafsız ve bağımsız yargıya son çâre gibidir.
Yoksa beyhude bekleyiş midir?
Prof. Dr. Ünal Emiroğlu - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12009724/cocuklar-icin-adalet/prof-dr-unal-emiroglu
Bu haber 757 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle