KIRIM DA YETİM

Rusya ile ABDnin yeniden hortlayan Soğuk Savaşı, bu kez de Kırımda sahneleniyor. İki zalimin tepişmesinde Kırım ezilirken, her zamanki gibi İslam âleminin sesi soluğu çıkmıyor.

Rusya ile ABD'nin yeniden hortlayan Soğuk Savaş'ı, bu kez de Kırım'da sahneleniyor. İki zalimin tepişmesinde Kırım ezilirken, her zamanki gibi İslam âleminin sesi soluğu çıkmıyor. Kırım'daki Müslüman Tatarlar, sahipsiz kalmanın ve İslam âlemince yüzüstü bırakılmanın hüznüyle kime başvuracağını bilmezken; Müslümanların akıbeti yine zalimlerin iki dudağı arasından çıkacaklara terk ediliyor. Sahipsiz Kırım Tatarları, aslında bu yetim ümmetin sessiz çığlığı oluyor bir kez daha..

Katliam endişesi...

Rus askerlerinin Kırım'ı işgali ile yükselen tansiyon  bir türlü düşmüyor. Moskova'nın Ukrayna'ya Kırım'daki üsleri teslim etmesi için verdiği süre dün sabah dolarken, muhtemel bir çatışmanın çıkması an meselesi. Putin'in, "Meşru çerçevede askeri güç kullanılabilir" çıkışı çatışma ihtimalini daha da güçlendirdi. Kırım'da en fazla tedirgin olan ise Müslüman Tatarlar, sokakları ele geçiren Rus yanlılarının, Moskova'ya bağlanmak istemeyen Tatarlara yönelik bir katliam yapmasından endişe ediliyor.

Avrupa birliği, ABD ve NATO 'Kuru Sıkı' Atıyor

2008'de Gürcistan ile Rusya arasında benzer bir durum yaşanmış, Moskova'nın politik ve siyasi etkinliğini kabul etmeyen Batı yanlısı iktidar, Rusya'nın gazabına uğramıştı. Gürcistan toprakları  Rus askerleri tarafından işgal edilerek bombalanmış, Rusya, tek yanlı olarak bağımsızlıklarını ilan eden Abhazya ve Güney Osetya'yı tanıyarak Gürcistan'ı parçalamıştı. AB ve ABD Batı yanlısı Gürcü iktidarının yardım çağrılarına kulak tıkayarak, Gürcüleri Rusya'nın insafına terk etmişti. Ukrayna da aynı şekilde AB ve NATO'dan yardım istiyor. Buna karşılık ne AB ne ABD ne de NATO kuru sıkı atmanın dışında olan biteni seyrediyor.

Referandumda Göçe Zorlanan Tatarlar Oy Kullanmalı

Kırım'da yaşanan son olaylar hakkında gazetemize açıklamada bulunan Kırım Tatar Meclisi Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay "Kırım'da yaşanan bu son olaylar tamamen Moskava'da planlanmış ve onların Kırım'daki uzantıları tarafından, Kırım'daki Rusya askeri birliklerinin de desteğiyle silahların gölgesinde Kırım'ı Rusya'ya bağlama amacıdır." dedi. Kırım'daki bu durumun Rusya'nın açık bir işgali olduğunu söyleyen Karatay sözlerine şöyle devam etti: "Kırım'daki Rusya yanlıları, SSCB dağıldığından beri her fırsatta, Kırım'ı Rusya'ya bağlamaya teşebbüs ettiler. Ama Kırım Tatarlarının Kırım Tatar Milli Meclisi öncülüğündeki kararlı tutumları neticesinde bunu başaramadılar, Ukrayna'da çıkan yangında mal kaçırır gibi Kırım'ı Rusya'ya kaçırmaya çalışıyorlar.25 Şubat 2014 günü, Kırım Parlamento başkanı Konstandinov'un çabalarıyla toplanan Parlamento, binlerce Kırım Türkünün toplanması üzerine karar alamamıştı. Ama 26 Şubat sabahı, önce eski 'Berkut" görevlilerinden oluşan teröristler Parlamentoya sokuldu. Bunların gölgesinde Parlamenterler içeri alındı ve referandum kararı aldırıldı. Ukrayna anayasasına göre öncelikle bu kararın Ukrayna Parlamentosunca onaylanması gerekir. Onlar beklenmeden Rus Birlikleri harekete geçirilerek fiili durum oluşturulmaya çalışılıyor. Ortalama kırk yıldır Kırım'da yaşayan göçmenler, Kırım'ın geleceğini referanduma koyuyorlar. Eğer Kırımda bir referandum yapılacaksa son yüz senedir Kırımdan zorla çıkartılan Kırım Tatar Türklerinin de oy kullanması lazımdır. Kırım Tatar Türklerinin azınlığa düşme nedeni tarihi süreçte yapılan etnik temizleme politikası nedeniyledir."

Dünya Rusya'ya Dur Demeli

İçerideki teröristler Rusya ordusunun silahlı desteğiyle Kırım'ın tarihi sahipleri olan Kırım Tatarlarının vatanlarındaki geleceği konusunda karar vermeye çalışıyor diyen Zafer Karatay, "Bütün dünyanın Rusya'nın saldırgan tavrına bir dur demeli ve Kırım'da bulunan Rus askerlerinin en kısa zamanda Kırım'dan el çektirilmesi sağlanmalıdır" diye konuştu.

Rusya Uluslararası Hukuku Yok Sayıyor

Gazetemize açıklamalarda bulunan Bilkent Üniversitesi Rusya Araştırmaları Merkezi Direktörü Doç. Dr. Hakan Kırımlı ise,  son yaşanan olayları, "Rusya'nın her türlü uluslararası hukuku ve belgeleri hiçe sayarak bağımsız bir ülkeyi işgal etmesi" olarak değerlendirdi.  Gerek dünya gerekse Türkiye yeterli karşılığı vermediği için Rusya'nın bu durumu daha da ileri götüreceğini söyleyen Kırımlı "Bu işgal hukuken kabul edilemez bir durumdur. Kırım tatarları bu işgalden son derece tedirgin.  Kırımda Rus hâkimiyetinin kurulması demek Kırım Müslümanlarının sonunun gelmesi demektir. Zira Kırım Tatarları iki yüz sene Rus hâkimiyeti altında yaşadığı göç ve soykırımı unutmadı. Kırım'a giren Rusların ve Putin'in Kırım tatarlarından nasıl nefret ettiğini bilmeyen yok. Türkiye'nin bu konuyu gündemden asla düşürmemesi gerekir. Türkiye uluslararası kurumları harekete geçirerek Kırım'da yaşanan işgali önlemelidir." şeklinde konuştu. Kırımlı, Kırım'ın Rus hâkimiyetine geçmesi başta Türkiye olmak üzere bölgedeki diğer devletler içinde felaket olacağını söyledi.

Tatarlar yüz yıldır göçe hazırlanıyor

1783 yılında Kırım Hanlığı yok edilip Kırım Rusya'ya bağlandıktan sonra sistemli olarak etnik temizlik yapıldı. Prof. Dr. Kemal Karpat'a göre 1783 yılında 1923 yılına kadar bir milyon Kırım Türkü Anadolu'ya göç ettirildi. Sovyet Rejimi de sıcak denizlere inme politikasını sürdürdü ve 18 Mayıs 1944 de Kırım Türklerinin tamamını vatanlarından sürgün etti.  Müslüman Tatarların Camileri mezarlıkları dini milli mirası ağır tahrip yakıldı. Şimdi son 20 25 yıl içerisinde büyük zorluklara engellemelere rağmen Kırıma dönebilen Kırım Türklerinin sayısı 300 bin civarında. (Dursun Ali Bulut-Milli Gazete)

Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/haber/Kirim_da_yetim/311657#.UxeFqT9_vho