İHTİLALCİ TÜRK RUHUNU YENİDEN KUŞANMAK
24 Aralık 2013 22:46 tsi
Bütün Türk milletinin toptan uyanışı neticesini verecek olan istiklâlci millî Türk diriliş programları hayata geçirilmelidir.
İstiklalci Türk ruhunu yeniden kuşanmak
Millî Mücadele döneminde; 8 Mayıs 1920'de Adana yöresinde asil Türk kadını Kılavuz Hatice, güya rehberlik ettiği Fransız işgal ordusuna bilerek yanlış yol göstermiş ve onları tuzağa düşürüp Karboğazı'na sokmuştu.
Buna göre tedbir alıp kıskıvrak kuşatan 44 kişilik kuva-yı Milliye grubu 650 er, 23 subaydan oluşan işgalci Fransızları esir; iki top, 8 makineli tüfek, bin kadar silah, 13 kadana, 90 katırı da ganimet almıştı. Bu, sayı ve imkân azlığına bakmayan irade, azim, kararlılık, iman, şahsiyet ve milliyet temelli Anadolu destanının bir parçasıydı.
İşgalci emperyalist Haçlı ordularına ruhunu ve bedenini teslim etmemiş, istiklâlci Türk asenası Kılavuz Hatice, aklını, zekâsını, cesaretini, enerjisini mensubiyetinden şeref duyduğu Türk milleti adına kullanmayı bir Türklük, bir şahsiyet, bir soyluluk, bir şeref ve insanlık gereği olarak görmüştü. Milletine hainlik edip işgalci Fransızlara yardım etseydi, kendi milletini gâvurun yok etmesine fırsat verseydi, Müslüman Türk kimliğine ve insanî varoluşuna ihanet etmiş olacaktı. Millî Mücadelemiz böyle soylu kahramanlarımızla, destanlarımızla doludur. Çünkü o gün orduları teslim alınmış, vatanı işgal edilmiş ama ruhu, vicdanı, milliyeti, şahsiyeti esir alınamamış şuurlu bir Türk milleti vardı.
Bugün ise milletimiz, bozkurt Atatürk'ün vatan-ı aslisine alınışından bu yana haricî ve dahilî bedhahların ortaklaşa uyguladıkları bir mankurtlaştırma ve embesilleştirme projelerine maruz bırakılmıştır. Bu çalışmalar bir hayli etkili olmuş ki milletimizin önemli bir kısmı maalesef Türklük ve Müslümanlık değerleri boşaltılmış, milliyet ruh ve şuuru yok edilmiş, salt kişisel menfaat ve haz, şan, şöhret ve makam putlarının mümini haline getirilmişlerdir.
Tarihimizin ve milletimizin tabii süreç içinde bize verdiği "Müslüman Türk" adı silinip yerine liberal, global, demokrat, muhafazakâr demokrat, komünist, enternasyonalist gibi eğreti adlar verilmiş ve önemli bir çoğunluk, mankurtlar sürüsüne dönüştürülmüştür.
Şimdi Haçlı-Siyonist eğitim tezgâhlarından geçirilmiş yazar, çizer, televizyoncu, akademisyen, partici, sivil toplumcu edilmiş bir çok Hatice, 76 milyon Türk milletinin önüne düşürülmüş, aydın kimliğiyle kılavuz yapılmıştır. Bunlar da siyasi, ideolojik, ekonomik ve kültürel anlamda yanlış yol ve yön göstererek Türk milletini demokratik mankurtluk boğazına sokuyorlar. Böylece modern mankurtluk Ergenekon vadisine sıkıştırılan Türk milletini beş on Haçlı-Siyonist şebekenin ve onların yerli işbirlikçisi eşkiyanın esir almasına zemin hazırlıyorlar.
O zaman yapılacak iş bellidir. Bütün Türk milletinin toptan uyanışı neticesini verecek olan istiklâlci millî Türk diriliş programları hayata geçirilmelidir. Böylece bütün çağdaş Haticelerimize millî İslamî kimliğini hatırlatmalı, onları aslına, özüne, kimliğine döndürmeli, cellâdının bıçağını yalayan mankurt olmaktan kurtarmalıyız. Atatürk'ü beklemek gereksiz. Onun naçiz vücudu toprak oldu. Ama her Türk, onun istiklâlci fikirlerini ve duruşunu kuşanarak birer Atatürk olarak dirilebilir.
Prof. Dr. Nurullah Çetin - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12008208/istiklalci-turk-ruhunu-yeniden-kusanmak/prof-dr-nurullah-cetin
Bu haber 809 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle