ERDOĞAN: ''BİZE BAHANE UYDURMAYIN''

Dershaneleri kapatma konusundaki ısrarlı tutumunu sürdüren Başbakan Tayyip Erdoğan, cemaat cephesinden yöneltilen eleştirileri böyle cevapladı

 

Başbakan Tayyip Erdoğan, "Büyük Türkiye'yi biz böyle bir eğitim sistemiyle inşa edemeyiz. 2023 hedeflerine mevcut sistemin aksaklıklarını muhafaza ederek ulaşamayız. Çocukların anaokulundan başlayarak adeta bir yarış atına dönüştürüldüğü üniversite bitinceye kadar hayattan koptukları bir sistem sağlıklı bir sistem değildir" dedi. Trabzon Valiliğince düzenlenen toplantıda, "Türkiye'de yöneticiler eğitim ve sosyal güvenlik konusunda reform yapamıyor. Reform yapacak cesareti bulamıyorlar. Toplumla doğrudan ilgili bu alanlarda reform yapmak cesaret, kararlılık istiyor" diyen Erdoğan, kendilerinin sağlık ve sosyal güvenlikte dünyanın takdirini toplayan, gelişmiş ülkelerin hayranlıkla izlediği reformları yaptıklarını belirtti.

 

Eğitimde eşitlik

Eğitimde fırsat eşitliğinin üzerinde durdukları en ciddi ve hassas konular arasında yer aldığını vurgulayan Erdoğan, "Çocuklarımız oyun oynayamıyor, sohbet edemiyor, spor yapamıyor, sanata vakit ayıramıyor. Hafta içi beş gün git-gel okul, hafta sonu iki gün git-gel dershane. Bana anneler şunu söylüyor, 'Okullar varsa dershane niye var, dershaneler varsa okullar niye var. Ben davarımı sattım dershane ücreti ödedim. Aldığım maaş ortada. En düşük dershane ücreti yılda yaklaşık 2 bin lira' diyorlar. Biz zannediyoruz ki herkes rahat rahat bu parayı veriyor. Böyle bir şey yok. Şu anda 22 bin liraya kadar yıllık bu çıkıyor" diye konuştu. Yaptıkları araştırmalara göre fen lisesi ve sosyal bilimler lisesi öğrencilerinin yüzde 95'inin dershaneye gittiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

40 yaş tartışması

"Birbirimizi lütfen aldatmayalım, birbirimizi kandırmayalım. Diyoruz ki, eğer eğitim öğretimde bir katkınız olsun istiyorsanız ey dershane sahipleri, bir araya mı gelirsiniz, kendiniz mi, size teşvik verelim, gidin o size teşvik verdiğimiz yerlerde okullarınızı kurun. Sizlere ucuz kredi verelim. Sizlere vergide belli oranda muafiyet getirelim. Enerji harcamalarında muafiyet getirelim. Gidin oralarda çocuklarımızı alın. Size sınıflarında öğrenci garantisi verelim. Limitimiz bizim 30 öğrenci. Kaç öğrenci buldun 15, ne kadar açığın var 15. O açığı, 15 öğrencinin bedelini biz size maliyet bize neyse biz o maliyet üzerinden biz ödeyelim. Hadi gelin samimiyseniz bunu yapalım. Daha ne diyeceğiz, daha ne yapacağız. 'Efendim elimde birikmiş öğretmenler var.' Bugün bir gazetede onu okudum. '40 yaşın üzerindekiler ne yapacak' diyor. Biz 40 yaşın üzerindekini de alacağız. Hiç bize bahane uydurmayın. 40 yaşın üstündekini de alacağız. Mülakatla alacağız, devletin okullarına koyacağız. Mesele bu ülkede bir fitne, bir nifak oluşmasın. Birbirimize farklı nazarlarla bakmayalım. 9 ayda öğrenciye test çözme tekniği öğreten öğretmen kadar, 13 yıl boyunca öğrenciyi adeta bir elmas gibi sabırla işleyen öğretmenlerimize de vefa borcumuzu ödeyeceğiz."

Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=91450