En Sıcak Konular

ATATÜRK'ÜN NAAŞI 15 YILDA NASIL BOZULMADI?

10 Kasım 2013 18:27 tsi
ATATÜRK'ÜN  NAAŞI 15 YILDA NASIL BOZULMADI? Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşının bulunduğu tabut 10 Kasım 1953'te Anıtkabir'e naklinden bir gün önce açıldı.

Gül ağacından tabutu 15 yıl sonra açıldığında büyük şaşkınlık yaşandı

Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşının bulunduğu tabut 10 Kasım 1953'te Anıtkabir'e naklinden bir gün önce açıldı. Ulu önderin yüzü, yapılan tahnit işleminin başarısı nedeniyle vefatından 15 yıl sonra bile hasta yatağında sanki uyuyormuş gibi duruyordu

Atatürk'ün naaşı, Anıtkabir'deki ebedi istirahatgahine nakli öncesinde Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabirde tutuldu. Naaş, 10 Kasım 1953'te Anıtkabir'e törenle nakledildi. Ali Güler'in Sarı Paşa - İnsan Atatürk kitabında yer verilen bilgiye göre, Profesör Kamile Şevki Mutlu, Atatürk'ün Anıtkabir'e naklinden önce tabutunun açılması anını şöyle anlattı:

"Yüksek Sanat Okulu grubundan gül ağacı tabutun kapağını açmalarını rica ediyorum. Ne çevik ve enerjik bir çalışma. Vidaların sökülmesi dakika sürmüyor. Eşimin ve öbürlerinin yardımıyla katafalka çıkıyorum. Gül ağacı tabut içinde her yanı lehimli galvaniz tabut görünüyor. Bunun kapağının yalnız üç kenarında lehimin sökülmesini istiyorum. Bu da hemen yerine getiriliyor. Lehimi sökülmeyen kenarın da dışa çevrilerek kapağın açılmasıyla derin bir rahatlığa kavuşuyorum. Duyduğum rahatlığın nedeni naaş ile galvaniz tabut arasındaki boşlukları silme dolduran ince tahta tozunun ıpıslak oluşu ve koruyucu eriyikteki şimik maddelerin kokusunu almış olmam coşkum artıyor. Demek Ata'nın fizik varlığını hiç bozulmamış olarak yaşamının sona erdiği anda nasılsa öylece görebileceğim. Oysa kulaklarımıza ne söylentiler gelmişti.
Konservasion iyi yapılmamış. Çürüyüp bozulma sonucu meydana gelen fazlarla tabut patlamış, nöbetçi er kokusundan bayılmış ve daha neler...

Meclis Başkanı Ata'nın yüzünü görünce bayıldı
Bu dedikodulardan yıllarca bir doktor ve bir patalog olarak nasıl üzülmüşüm. Şimdi ise şu ıslak tahta tozu ve şimik maddelerin özel kokuları bana her işin yolunda yapılmış olduğunu kesin olarak haber veriyordu. Tahta tozu tabutun ayak yönüne doğru toplandı. Naaş kahverengi muşamba ile sarılı olarak göründü. Yüzünü örten ıslak pamuk kitlesi kaldırılınca Ata'nın heykel gibi duran yüzü ile karşılaştım. Ata ve eseri bir an birbirimize bakıştık sanki... Uzun sarı saçlarından ince bir tutam sol göz kapağının üstüne düşmüş. Ata sanki yıllarca önce Dolmabahçe Sarayı'ndaki hasta yatağında uyuyor... Ağzımdan hemen şu sözler döküldü: bu konservasyonu Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin eski hocalarından Profesör Lütfi Aksu yapmıştı, kendisi de iki yıl önce öldü, nur içinde yatsın... Evet, ideal bir konservasyondu bu. Sayın hoca konservasyon eriğinden iki şişe doldurup ağızlarını lehimlemiş, üzerine yapıştırdığı etiketlerine eriğin kimyasal yapısını yazmayı bile unutmamış ve şişeleri Ata'nın koltuklarına yerleştirmişti. Başımı iki yana çevirdiğim zaman kimse nefes bile almıyor sandım. Aşağıda duran komite üyelerine (Yüzünü görmek ister misiniz?) dedim. Ansızın bir fısıltıyla karışan geri çekilir gibi bir hareket ve sonra yine derin sessizlik. Saygı duruşundaki subaylara varıncaya değin herkesin bir bir katafalka çıktığını, hele Meclis Başkanı Abdulhalik Renda'nın Ata'nın yüzü ile karşılaşır karşılaşmaz tabutun yanına yığıldığını unutmam... O sırada Doçent Cahit Özden elimi öpüyor ve coşkuyla (Hocam sağolun bana bu günü yaşattınız) diyor.
Komite üyelerine naaşın tahta tabuta hemen o gün konulmasının sakıncalarını ve bu işin Anıtkabir'e götürme törenin yapılacağı ertesi sabahın erken saatlerine bırakılmasının bilimsel zorunluluğunu açıklıyorum. Numune Hastanesi'ne gönderdiğim Doktor Şerif Yazgan'a bir miktar fiksatör hazırlatıp galvaniz tabut içine ekliyoruz. Kapak yeniden lehimleniyor, üzerine gül ağacından tabut kapağını da koydurtuyorum ve oradan ayrılıyoruz." (Aydın Hasan -milliyet.com.tr)


Kaynak: MİLLİYET GAZETESİ http://gundem.milliyet.com.tr/gul-agacindan-tabutu-15-yil-sonra/gundem/detay/1789842/default.htm



Bu haber 1,063 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,456 µs