CUDİ'YE GİREMEDİLER GEZİ'YE GİRDİLER
17 Haziran 2013 21:38 tsi
Erdoğan, devletin gücünü kullandı ve Gezi Parkını boşalttı. Başbakan olarak bu güç gösterisini yapmadığı takdirde, tabanı karşısında zor durumda kalacağını düşünüyordu.
Cudi'ye giremediler Gezi'ye girdiler
Erdoğan, devletin gücünü kullandı ve Gezi Parkını boşalttı. Başbakan olarak bu güç gösterisini yapmadığı takdirde, tabanı karşısında zor durumda kalacağını düşünüyordu. Taksimde toplananların neredeyse bir avuca indiği, kalanların da ellerinde kalemden başka silah bulunmadığı bir ortamda, on binlerce polis Valinin Geziye asla müdahale etmeyeceğiz sözüne rağmen Taksimdeki eylemcilere saldırdı.
Tamamen silahsız, savunmasız, korumasız gençler bu ülkede başbakanın da Valinin de sözüne güvenilmeyeceğini bilemeyecek kadar saf oldukları için akşam vakti TOMAları sıktığı tazyikli su ile biber gazlarının yakıcı dumanı ile kendilerine geldiler.
Erdoğan KAZlıçeşmedeki mitingden önce Geziyi GAZlayarak gücünü seçmenine ispatlamış oldu!
Oysa bir meydanında oturan gençlere güvenliği sağlamak için saldırıp o meydanı boşaltan devletin, ne kadar güçlü olduğuna birkaç gün önce Güneydoğu dağlarından çok önemli bir mesaj geliyordu.
Muşun ile Diyarbakırın Kulp ilçesi arasında kalan Kozma Dağı eteklerinde düzenlenen yayla şenliklerine PKKlılar da katılmıştı. Yayla şenliklerini önce tepeden izleyen eli silahlı PKKlılar daha sonra yaylaya gelerek şenliklere katılmışlardı.
Bu haber birçok gazetede yayınlandı.
Ülkenin güvenliğini sağlamakla mükellef olanlar, ülkeyi terk etmeleri konusunda anlaştıkları PKKlıların bu görüntülerini muhtemelen gururla izlediler.
Onların şu sıralar asıl derdi Taksimi dolduran silahsız gençlerdi.
Dağdaki silahlı PKKlılar artık dost kuvvet, Taksimdeki eli kalemli gençler düşman kuvvetlerdi. Karar verildi eli kalemli, savunmasız gençler Taksimden çıkartılarak başbakanın gücü herkese gösterildi.
PKKnın önünde eğilenlerin bu güç gösterisi ne kadar güç sayılırsa o kadar güçtü işte.
Devletin insan faktörüne zerre kadar saygı ve sevgisinin kalmadığı, Ben ne dersem o olur mantığının siyasi mekanizmanın ve ülke bürokrasinin her karışını kuşattığı şu günlerde bazı kişilerin demokrasicilik oyununu hep birlikte seyrediyoruz.
PKKya zeytin dalı, Taksime TOMA dönemini hep birlikte yaşıyoruz.
Taksime polis müdahalesi başlamasından 2 saat sonra Beşiktaştaydım. Gezi Parkında gelen bir grup gençle karşılaştım. Ağlıyorlardı. Hiç beklemiyorduk bu müdahaleyi dediler. Biz zaten karar almıştık, meydanda sembolik bir iki çadır bırakıp bugün (Pazar günü) meydanı boşaltacaktık. Zaten çoğu arkadaşımız gitmişti dediler.
Yani, Erdoğan meydanın boşalacağını bile bile girdi bu güç gösterisine.
Mevzilerini teker teker terk eden düşmanlarına karşı ellerini ovuşturarak atacağı zafer çığlığının hesabını yaptı.
Oysa ortada bir zafer yok AKP açısından.
Kaybettikleri, devlete karşı kin bellettikleri bir topluluk bıraktılar arkalarında.
Bu olayların çıktığı günden itibaren arkasında dış parmak arayanlar da oldu.
Taksimde gelişen eylemelerin arkasında yabancı parmak aramanın gerçekçi olduğunu düşünmüyorum. Zira olaylar son derece doğal ve spontane gelişti. Eğer ilk gün bir hükümet yetkilisi bir hiçbir ağaca dokunmayacağız. AVM yapmayacağız deseydi zaten olaylar bugüne taşınmazdı.
Ama ABD elbette sokak hareketlerinden yararlanmak istedi. Beyaz Saraydan gelen Gezi açıklamaları sokağın sesine kulak verilmesini istediklerinden değil, Erdoğanın Cenevre Konferansı konusundaki şüphelerine sopa göstermek amaçlıydı.
Çünkü hükümetin Suriye politikası tamamen çökmüştü. Uluslararası arena Erdoğanın Cenevreye direnmemesi için son baskılarını yapıyor ve hiç beklemedikleri bir anda gelişen Gezi olaylarından kendilerine göre paye çıkarmaya çalışıyorlardı.
Sonuçta Gezide hükümetin kazandığı bir zafer filan yok.
Bundan sonra Taksimde hiçbir şey eskisi gibi
olmayacak.
Muharrem Bayraktar - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12006190/cudi-ye-giremediler-gezi-ye-girdiler/muharrem-bayraktar
Bu haber 618 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle