En Sıcak Konular

AKP ABD PROJESİ!

17 Haziran 2013 14:46 tsi
AKP ABD PROJESİ! Kazlıçeşme’deki mitingde, “Bre gafiller, Türk Baharı 2002’de başladı” diyen Başbakan, bu ifadesiyle iktidar değişikliğinin Arap Baharı’ndaki gibi ABD projesi olduğunu zımnen ilan etti

AKP, ABD projesi!

Kazlıçeşme'deki mitingde, "Bre gafiller, Türk Baharı 2002'de başladı" diyen Başbakan, bu ifadesiyle iktidar değişikliğinin Arap Baharı'ndaki gibi ABD projesi olduğunu zımnen ilan etti
 
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, İstanbul Kazlıçeşme'deki mitingde, önemli bir itirafta bulundu ve "Türk Baharı"nın 2002'deki AKP iktidarı ile başladığını söyleyerek, Türkiye'de yaşanan iktidar değişikliğinin de tıpkı Arap Baharı'nda olduğu gibi bir ABD projesi olduğunu zımnen ifade etmiş oldu.  Tayyip Erdoğan'ın "Türk Baharı" dediği olaylar zinciri, aslında Tayyip Erdoğan'ın daha Refah Partisi Beyoğlu İlçe Başkanı iken, ABD Büyükelçisi Morton Abramowitz ile görüşmesi ve CIA'nın önemli şeflerinden Graham Fuller ile temasa geçmesi ile başlamıştı. Tayyip Erdoğan, Amerika'nın Adana Konsolosu Elizabeth Shelton, ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Caroline Hagins, ABD Büyükelçilik Müsteşarı Silwer Lawrens ve CIA görevlisi Kenny Bob ile de görüşüyordu! 
Erdoğan'ın AKP'yi kurmadan önce 18 Temmuz 2001'de İsrail Büyükelçisi David Sultan ile görüştüğü de basına yansımıştı. Erdoğan'ın "Yeni oluşacak partinin İsrail ve ABD politikalarına asla ters düşmeyeceği" yolunda garanti verdiği da belirtiliyordu.. 
Abdullah Gül de bir taraftan İngiltere Büyükelçisi Sir David Logan'ı makamında ziyaret ederek parti çalışmaları hakkında bilgi veriyordu! 
CIA şefi Graham Fuller de tam o sıralarda artık Kemalizm'in modasının geçtiğini ve Türkiye'nin "Ilımlı İslam" a öncülük etmesi gerektiğini ileri sürüyordu! Fuller, "Fazilet Partisi'ndeki gençlerin baskın çıkacağı ve 'Yenilikçi Hareket'in Ilımlı İslam'a liderlik yapacağı" nı söylüyordu! 
"Türk Baharı" 1996 yılında, İstanbul'da düzenlenen Kafkaslar Konferansı'na katılan CIA'nın eski Tarkiye ve Orta Doğu masası şefi Graham Fuller'in, o zaman Topkapı'da bulunan Yenişafak gazetesinin üst katındaki Refah Partisi İl Başkanlığı'nda Abdullah Gül ile görüşmesi ile uygulamaya konuldu. Abdullah Gül'ün Graham Fuller ile görüşerek, "Ilımlı İslâm" projesi üzerinde uzlaştığı ve Refah Partisi içindeki "Yenilikçiler" adına destek sağladığı sonraki yıllarda Graham Fuller'in açıklamaları ile teyit edildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan bugüne kadar bu konularda hiçbir açıklama yapmadılar. Haklarında herhangi bir soruşturma da açılmadı. Oysa bu konular basında defalarca yayınlandı. 
 
Beton döktüler
 
Türk Baharı'nın başlatılabilmesi için, Amerikalıların deyimiyle Necmettin Erbakan'ın üzerine "beton dökülmesi" gerekiyordu. Nitekim Erbakan, kayıp trilyon davasında mahkum edildi ve siyasetin dışına atıldı. Böylece AKP'nin büyümesi için zemin oluşturuldu. Tabii 57'nci hükümetin de yıkılması gerekiyordu ki erken bir seçimde yeni parti tek başına iktidara getirilebilsin. 
Türkiye'ye bu amaçla getirtilen Kemal Derviş'in Washington temasları, Mesut Yılmaz'ın Brüksel seferleri, Hüsamettin Özkan ile İsmail Cem'in Bülent Ecevit'i arkadan hançerleme plânları işletildi. 
Önce Ecevit'in hastalığı bahanesiyle köşeye sıkıştırılması sağlanacak, bir takım oldu bittiler ile vekâlet müessesesi çalıştırılıp Başbakanlık koltuğuna Hüsamettin Özkan; İsmail Cem İpekçi veya Kemal Derviş türünde birisi oturtulacaktı. Yani 'Ecevitsiz ve MHP'siz bir hükümet' gerçekleştirilecekti.
 
DSP'yi böldüler
 
Bu arada, bir başka oyun daha sergilendi. DSP'yi bölme   operasyonu başlatıldı. Fakat bu tezgâha son darbeyi ABD seyahati sonucu esen ters rüzgârların etkisindeki Kemal Derviş indirdi. Derviş, kendisini Amerika'dan davet ederek Devlet Bakanlığı koltuğuna oturtan Bülent Ecevit'i, nasıl yarı yolda bıraktıysa Cem ve Özkan'ı da yarı yolda bıraktı. 
DSP'nin çökertilmesi sırasında Abdullah Gül, ABD'de idi. İki kişiyle görüştü: CFR'nin beyni Morton Abramowitz ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Mark Grossman!
Devlet Bahçeli'nin 3 Kasım'da erken seçim çağrısı da AKP iktidarına hoş geldin çağrısı gibiydi. Çünkü 57'nci hükümetin üç ortağı da deprem ve "faiz lobisi" nin meydana getirdiği ekonomik ve siyasi krizlerle boğuştuğu için neredeyse sıfırı tüketmişti. 
Zaten, Arap Baharı'nın temeli de  30 Nisan-1 Mayıs 2005 günlerinde, Topkapı'daki Eresin Otel'de düzenlenen "Uluslararası İslam Dünyası Sivil Toplum Örgütleri Toplantısı" nda atılmıştı. Toplantıyı Türkiye Dışişleri Bakanlığı Büyük Orta Doğu Projesi Masası Başkanı Büyükelçi Ömür Orhun organize etmişti!
Arap gazeteleri, Türkiye'deki toplantının aslında Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında AKP ile ABD arasında imzalanan  gizli bir anlaşmadan kaynaklandığını da iddia ediyordu.
Aslında Türk Baharı denilen olgu, NATO'ya giriş ile birlikte  Gladio yöntemleriyle  Türkiye'deki siyasetin ABD  tarafından düzenlenmesi  ile zemin buldu.  

Önce Türk baharı sonra Arap baharı
 
Değişim, dönüşüm dedikleri hareket, dünyanın Amerikan egemenliğine girmesidir!
Zaten Türkiye "de Türk baharı dedikleri operasyonu yapmasalardı, Türkiye üzerinden Arap Baharı'nı da gerçekleştirmeleri mümkün olmazdı. Şimdi protestolar yüzünden paniğe kapılmaları ve şiddet kullanmalarının sebebi, Türkiye'deki egemenlikle birlikte İslam dünyasındaki egemenliği de kaybetmenin korkusudur.. 
AKP, aslında ABD merkezli bir kuruluş olan CFR projesidir. Parti programı, 2001'in Temmuz ayında bir memorandum olarak gizlice ABD'den gönderilmiştir. O belgede Tayip Erdoğan'a " Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir. Bu memoranduma göstereceğiniz ilgiden dolayı takdirlerimizi sunarız... " deniliyordu. İşte Erdoğan'ın " Milli birlik ve kardeşlik projesi " dediği açılım projesi de bu projedir. 
 
Uluslararası medya da Erdoğan'dan nasiplendi
 
Kendini eleştiren yerli medyayı topa tutmayı adet edinen Erdoğan, bu sefer de yabancı basını hedef aldı. Kazlıçeşme'den seslenen Başbakan; BBC'den girdi, CNN'den çıktı 
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Milli İradeye Saygı'mitingleri çerçevesinde İstanbul Kazlıçeşme'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Konuşmasında bu sefer de uluslararası medyayı hedef alan Erdoğan, "Eğer Türkiye fotoğrafı görmek isteyen varsa, uluslararası medyaya rağmen görmek isteyen varsa, fotoğraf burada" dedi. Başbakan Erdoğan, "Uluslararası medya bunu da gizleyin olur mu. Hadi bakalım BBC bunu da gizle, CNN bunu da gizle, Reuters bunu da gizle. Günlerdir yalan haberler ürettiniz. Türkiye'yi dünyaya farklı gösterdiniz. Siz yalanlarınızla baş başa kaldınız. Bu millet sizin dünyaya tanıttığınız millet değil. Bu millet samimi. Bu millet gece tencere tava çalan bir millet değil" dedi. Konuşmasında Taksim olaylarına da değinen Erdoğan; "Şu anda Gezi Parkı boşaltıldı ve bu millete teslim edildi. Şu anda belediye, Gezi Parkı'nın içini temizledi. Şimdi çiçeklendirmesini yapıyor, yeşillendirmesini yapıyor. Gerçek çevreciler şu anda iş başında. Atatürk Anıtı'nın ki Cumhuriyet Anıtı'dır adı aynı zamanda. Oranın da çevresindeki çiçeklendirmeler yapıldı" dedi. 
 
Yine boşaltmadılar

Erdoğan, "Halk diyorsa ki; Biz Taksim'e şehir müzesi istemiyoruz. Şehir müzesini de yaparken Gezi Parkı'nı yakıp yıkmayacağız, ağaçları kesmeyeceğiz. Oradaki 600 ağacın yaklaşık 500'ünü yine orada kullanacağız. Kalan 100'ünü ise oradan söküp müzenin çevresine ve yayalaştırma alanının içine kullanacağız. Ne deseler beğenirsiniz. Çoğu dedi ki: 'Güzel'... Güzelse o zaman hemen dedim bu akşam, gider gitmez, söyleyin Gezi Parkı'nı boşaltsınlar. Çünkü Gezi Parkı belli bir grubun parkı değildir. Gezi Parkı tüm istanbul halkının, tüm meydana gelenlerin parkıdır ve bu parklar asla işgal altında olamaz. Benim sabrım buraya geldi. Boşalttınız boşalttınız. Boşaltmadığınız takdirde, bedeli ne olursa olsun, Kılıçdaroğlu'na rağmen, terör örgütlerine rağmen burayı boşaltaağız dedim" ifadelerini kullandı. 
 
Vapur tahsis edildi 

Erdoğan, "Türkiye sosyal medya üzerinden, üzerinde ameliyat yapılabilecek bir ülke değildir. Türkiye, Türkiye'yi tanımaktan aciz parlamentoların kararlarıyla mahkum edilebilecek bir ülke hiç değildir. Avrupa Birliği Parlamentosu bizimle ilgili bir karar almış. Haddini bil ya, haddini bil. sen Türkiye ile ilgili karar almaya yetkili misin ya?" dedi. Erdoğan, "Ben merak ediyorum. Bu arada; İstanbul Kazlıçeşme'de yapılan  mitingine katılanları taşımak için Kocaeli'nden Atatürk Vapuru tahsis edildi. Taksim olayları dolayısıyla kapanan yollar açılarak İBB otobüsleriyle partili taşındı.( ANALİZ: ARSLAN BULUT/YENİÇAĞ)



Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=85395




Bu haber 641 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,833 µs