TÜRK'E DERİN SALDIRI BERTARAF EDİLECEKTİR

14 Mayıs 2013 22:02 tsi
TÜRK'E DERİN SALDIRI BERTARAF EDİLECEKTİR

Yaşadığımız dönem, klasik savaş yöntemlerinin değiştiği, topla tüfekle işgal edilen coğrafyaların bazen tek bir mermi bile atılmadan, insanları kültürel yönden beyinlerinin en derin noktalarına nüfuz ederek işgal etmek suretiyle yapılan savaştır.

Türke derin saldırı, bertaraf edilecektir

Yaşadığımız dönem, klasik savaş yöntemlerinin değiştiği, topla tüfekle işgal edilen coğrafyaların bazen tek bir mermi bile atılmadan, insanları kültürel yönden beyinlerinin en derin noktalarına nüfuz ederek işgal etmek suretiyle yapılan savaştır.

Bu savaşın insanlar, toplumlar ve devletler üzerindeki tahribatı, sıcak savaş yöntemlerine göre çok daha derin ve kalıcıdır.

Bu nedenle küreselleşmeyi büyük bir fazilet olarak dayatan geleneksel sömürge devletlerinin, değişik yöntem ve isimlerle, tarihten de devraldıkları tecrübe ile Türk milleti üzerindeki yok etme taktiklerini bu yöne kaydırmaları nafile değildir.

Toprağını kaybeden bir ulusun kaybettiği toprağı bir şekilde yeniden ele geçirmesi pek ala mümkün olabilir. Tarihte bunun örnekleri pek çoktur.

Ancak, ruhunu kaybetmiş, aidiyet duygusu gitmiş, geleneksel değerleri çökertilmiş, milletine ve kimliğine yabancılaştırılmış bir ulusun yeniden kendine gelmesi mümkün değildir.

Böyle bir operasyona maruz kalmış uluslar, ağacın içine giren böcek gibi, ruhlarına musallat olmuş küresel böceklerin istilası sonucu zaman içinde eriyip gittiklerinin farkına bile varmazlar.

Sonuçta ortaya çıkan tablo hazindir:

Tıpkı İngilizlerin Hindistan'da ve diğer bölgelerde yaptıkları gibi "tarihinden nefret eden, hatta tarihine küfreden, yaşadığı coğrafyanın kendisine sunduğu güzel imkânları küçümseyen, kendisini başka milletlere ve kültürlere daha yakın hisseden, milli ve manevi değerleri ile dalga geçen bir insanlar topluluğu vücuda gelir.

Bu süreçte "Bizden adam olmaz, biz başarılı olamayız, biz bugünün güçlü dünyasını oluşturan batı medeniyetinin dışında kaldığımız için medeni olmaktan da uzağız" şeklinde uluslar arası mühendislik hesaplarının tamamen kimliksizleştirdiği bir topluluğun ortaya çıkması ile karşı karşıya kalmaktayız.

Türkiye pratiğinde bütün bu feci tablonun ağına düşmüş kişilerin sayısında her geçen gün artışın olduğunu görmek acı verici bir durumdur.

"Biz Türk çocuğuyuz" demek yerine "Biz Bizans çocuğuyuz" diyen binlerce kişinin, gazeteci, sanatçı ve hatta milletvekili olarak, bu toplumun arasında yer aldığını görmek, tablonun vahametini daha net önümüze koyacaktır.

Başkalarına benzemek, başkaları gibi olmaya çalışmak, kendi değerleri yerine başka milletlerin ve kültürlerin değerlerini baş tacı yapan bir topluluk haline gelmek, toplumların sonunu getiren bir süreci başlatır.

Başka toplumlara ve başka kültürlere ait olma şeklinde gelişen ve daha sonra tamamen kendini inkara götüren bu küresel hastalık, bir vebadan daha hızlı yayılıyor. Hâlbuki biz, Türk milleti olarak ancak, bizi biz yapan değerlere sahip çıkarsak, sımsıkı sarılırsak tarih sahnesinden silinmekten kurtulabiliriz.

Bunu sadece biz söylemiyoruz.1850'lü yıllarda Avusturya'yı Avrupa politikasının başına geçiren devlet adamı Metternich bakın dönemin Osmanlı yönetimine ne öğütlerde bulunuyor:

"İmparatorluk günden güne zayıflamaktadır. Niçin saklamalı? Onu bu hale düşüren sebeplerin başında Avrupalılaşma zihniyeti gelir. Temellerini III. Selim'in attığı bu zihniyeti, derin cehaleti ve sonsuz hayalperestliği yüzünden II. Mahmut son haddine vardırır.

Bab-ı Ali'ye tavsiyemiz şudur: Devlet olarak varlığınızın temeli, Padişahla Müslüman teba arasındaki en kuvvetli bağ dindir. Avrupa medeniyetinden sizin kanun ve nizamlarınıza uymayan kanunları almayın. Bu kanunların temeli Hıristiyanlıktır. Türk kalınız. Hak bellediğiniz yolda ilerleyin. Batının sözlerine kulak asmayın. Siz ilerlemeye bakın. Avrupa'yı örnek almayın. Avrupa'nın şartları başkadır, Türkiye'nin başka. Avrupa'nın temel kanunları Doğu'nun örf ve adetlerine taban tabana zıttır. İthal malı ıslahattan kaçının. Bu gibi ıslahat sizi felakete sürükler. Onlardan hayır gelmez sizlere!"

Bir Avrupalı devlet adamı, "Bizi örnek almayın! Bizim örf ve adetlerimiz sizinkilerle taban tabana zıt!" diye 150 yıl öncesinden adeta bugüne haykırıyor.

Bize ancak kendi tarihimizden ve kendi değerlerimizden fayda gelir. Aklı başında sağduyu sahibi Batılı yönetici ve fikir adamlarının da tavsiye ettiği budur. Türk'ün yönetme kabiliyeti, şecaati, kurduğu devletlerdeki hak ve irfan anlayışı bugün bile destansı bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır.

Muharrem Bayraktar - Yeni Mesaj

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12005722/turke-derin-saldiri-bertaraf-edilecektir/muharrem-bayraktar

Bu haber 642 defa okundu.

Yorumlar

+ Yorum Ekle

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.