En Sıcak Konular

AHİSKALILAR KİM: AHISKA'DA NE OLDU?

10 Mayıs 2013 09:06 tsi
AHİSKALILAR KİM: AHISKA'DA NE OLDU? Ahıska neresidir, Ahıska Türkleri kimdir? 250 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde kalan Ahıskanın yetiştirdiği değerler kimler?

Türkiye, Ahıska Müslümanlarına sahip çıkmalı

Ahıska neresidir, Ahıska Türkleri kimdir? 250 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde kalan Ahıskanın yetiştirdiği değerler kimler? Rusların Ahıskada yaptıkları zulümler neden yeni nesillere anlatılmıyor? Türkiye bu noktada ne yapmalı? Ahıska Soykırımında neler oldu? Minarelerine çan takılan Ahıska camileri ne durumda? Ahıska üzerine 20den fazla kitap yazan Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yunus Zeyrek, Ahıskayı Millî Gazeteye anlattı.

Önce Ahıska ile başlayalım hocam. Ahıska neresidir, Ahıskalılar kimdir?

Ahıska bizim Ardahan ilimizin hemen yanıbaşında, Posof ilçemizin sınırında, Kür ırmağının geçtiği toprakların merkezi olan tarihî bir şehirdir. Ahıska'ya bağlı Adigön, Axılkelek ve Aspinza ilçeleri; Abastuban, Azgur ve Xırtız nahiyelerine bağlı 220 köyde yaşayan Müslüman Türk bir ahali vardı. Bu halkın kültürü aynen Posof, Artvin ve Oltu çevresi halkıyla aynıdır. Bu husus bugün de böyledir. Yani gördüğünüz bir Ahıskalıyla konuştuğunuzda hemen anlarsınız. "Ahıskalılar kimdir?" sorusuna ayrıca bir açıklama getirmemiz gerekir. Zira Kafkas coğrafyasında yaşayanlara ya Çerkes ya Gürcü derler. Maalesef bu yanlış Osmanlı zamanına kadar gider. Ama doğru değil. Yani nasıl Karadeniz sahiline Laz, Sivas'tan öteye Kürt diyorlarsa öyle bir şey… Ahıska Türklerinin kim olduğunu meşhur Gürcü Tarihi Kartlis Çxovreba (Kartli'nin Hayatı) kitabında Kıpçak ve Bun-Türkler olarak görmekteyiz. Kıpçak, bildiğiniz gibi diğeri Oğuz olan iki büyük Türk kolundan birinin adıdır ve Kuzey Türklüğünü ifade eder. Bu bilgiler ünlü tarihçilerimiz Ord. Prof. Dr. Ahmet Zeki Velidî Togan, Prof. Dr. Akdes Nimet Kurat ve Prof. Dr. M. Fahrettin Kırzıoğlu'nun kitaplarında da sarahaten yer almaktadır. Bizim Ahıska Bölgesi ve Ahıska Türkleri, Ahıska Araştırmaları gibi kitaplarımızda da geniş şekilde anlatılmaktadır. Özetle, Ahıska Türkleri dediğimiz topluluğun menşei, tabii Erzurum'un kuzey ilçeleri ile Artvin ve Ardahan'ı da birlikte düşünmek suretiyle Kıpçak Türklerine dayanmaktadır.

Ahıska'nın da içinde bulunduğu coğrafyanın Selçuklu ve Osmanlı öncesi var mı?

Mevcut bilgi ve kaynakların bize verdiği haber bu coğrafyanın eski hâkimi Saka Türkleridir. Onlar, bu coğrafyaya damgasını vurmuştur. Erzurum'dan Tiflis'e kadar olan sahada yüzyıllarca yaşamışlardır. Oltu bölgesinin Tav-eli/Dağ-ili adı da onlardan kalmadır.  Bu bölge kuzeyden gelen Hun, Hazar, Kıpçak gibi Türk kavimlerinin arasında el değiştirmiş, 7. Yüzyılda İslâm orduları gelmiştir. Fakat burada en kalıcı iz bırakanlar Bagratlılar sülâlesidir. Bu aile, Bayburt, İspir, Ardanuç gibi Çoruh Vadisinden neş'et etmiştir. Bu ailenin bir kolu doğuya yönelerek Kars ve Anı'da Ermenilerin, kuzeye yönelerek Abhaz ve Kartli (Gürcü) kraliyet tahtına oturmuştur. Bu hanedan, 1801 yılında Rusların Tiflis'e hâkim olduğu tarihe kadar bin sene bölgede söz sahibi olmuştur. Bugün başta Anı harabeleri olmak üzere Tortum, Yusufeli ve Şavşat'ta bulunan eski yapıların, kiliselerin banisi bu ailedir.

Biz o Kiliseleri Gürcü yahut Ermeni Kiliseleri olarak biliyoruz...

Bu ailenin menşei problemi ile alakalı bir durum bu. Ve bu durum henüz çözülmemiştir. Bunlara Sakaların kalıntısı eski Oğuz diyen de var. Ama Gürcülerle Ermeniler de bu aileyi sahiplenmektedirler. Hulasa kuzeydoğu Anadolu'daki Hristiyanlık devrinden kalma yapıları Gürcülere mal etmenin akıl ve bilimle izahı mümkün değildir. Kaldı ki Ardanuç merkezli Kıpçak Atabekleri de Osmanlı fethinden önce Ortodoks Hristiyandılar. Yani bu halk etnik anlamda Türk fakat Hristiyandı. Peki, bu ahali yüzyıllarca yaşadığı topraklarda hiç ibadethane yapmadı mı? Ahıska-Tortum-Oltu-Ardanuç-Artvin bölgesinin, Osmanlı fethiyle İslâmlaştığı bilinmektedir. Netice itibariyle bölgedeki dinî yapılarda etnik anlamda Gürcülük izi bulamazsınız. Hatta Gürcü yazısıyla Türkçe kitabeler olabilir. Zira İslâm'da Arapça olduğu gibi o zamanlar kilise dili de Gürcüceydi.

O hâlde bu kiliseleri kim, kimin adına niçin restore edecek?

Bu konuda Bizim Ahıska dergisinde bilimsel yazılar çıktı. Bunlardan biri de merhum Hocamız Prof. DR. M. Fahrettin Kırzıoğlu'na ait makaledir: Ahıska-Ardahan-Artvin ve Oltu'da Hristiyan Atabekler Hükûmeti (1268-1578) -I, II.  Şu hususu da ilâve edelim: Ahıska'da Atabekli Ahmet Paşa tarafından 1747'de yaptırılan Ahmediye Camiinin, tamir etme bahanesiyle ne hale getirildiğini gidip görmek lâzım…

AHISKA'DA NE OLDU?

Hocam, Ahıska Sürgünü ve hatta tam ifadesi ile Soykırımı, dünyayı bırakın Türkiye'de dahi bilinmeyen büyük bir soykırımdır. Neler oldu Ahıska'da?

1917'de Rusya'da meydana gelen Bolşevik İhtilâli'yle cephelerdeki Rus orduları geri çekildi; Almanya, Türkiye ve Rusya arasında imzalanan Brest-Litovsk Antlaşması (3 Mart 1918) ile 93 Harbi'nde Rusya'ya bırakılan Batum, Kars, Ardahan, Artvin ve Oltu sancakları Türkiye'ye intikal etti. Bu arada Mehmetçik Ahıska'ya da girdi. Fakat uğursuz Mondros Mütarekesi'yle ordumuz buraları boşaltmak zorunda kaldı. Nihayet 16 Mart 1921'de imzalanan Moskova Antlaşması'yla bugünkü sınır çizildi. Ahıska ve Batum Sovyet Gürcistan'ına bırakıldı. Bu savaş ve antlaşmalar sürecinde Müslüman Acara halkıyla Ahıskalılardan çok insan muhaceretle Türkiye'ye geldi. Bugün Türkiye'de kendilerine Gürcü denilen halk, Müslümandır ve Ahıskalıların da akrabalarıdır. Kendilerine Gürcü değil Kartvel diyen Gürcistan halkıyla Acaralılar farklıdır. Bunun için kaleme almış olduğumuz Acaristan ve Acarlar adlı kitabımıza bakılmalı. Acaralılar tarih boyunca Osmanlı ordusunun yanında yer almış, Rus-Kartvel Gürcüsüyle mücadele etmişlerdir. Bizim Ahıska dergisinin muhtelif sayılarında konuyla ilgili çok orijinal belgeler yayınladık. Ahıska Türklerine tahammül edemeyen Gürcü asıllı Sovyet diktatörleri Stalin ve Beriya iklisi, İkinci Dünya Savaşı patlayınca bu halkın 40.000 evladını askere çağırıp cephelere sürmüştür. Geride kalanlardan eli kazma kürek tutanları çalıştırarak Ahıska'ya demiryolu hattı yaptırmıştır. Bu hattın inşaatında çalışanlar, cephelerdeki çocuklarının trenle döneceklerini hayal ederek toprağa kazma vurmuşlardır. Ama iş öyle olmamış, bu demiryoluyla gelen ilk vagonlar, ki hayvan vagonlarıydı, bölgenin 200 köyünde yaşayan Müslüman Türk ahaliyi bir gece içinde Orta Asya'ya doğru götürmüştür. 15 Kasım 1944 gecesi, "Alman işgali başlayabilir, sizi daha güvenli yerlere götürüyoruz, yakında döneceksiniz." denilerek, yani kandırılarak hayvan vagonlarına doldurulan 126.000 nüfus, sürgün edilmiştir. Stalin'in 1953'te ölümünden sonra, onun zamanında sürgüne gönderilen Kuzey Kafkasya toplulukları yurtlarına dönebildiği halde Ahıska Türklerine bu hak verilmedi. Gelenler de zor kullanılarak geri çevrildi hatta ata yurtlarını ziyaret etmeleri yasaklandı.

SSCB yıkılmadan az önce Fergana'da yapılan katliamda da hedef Ahıskalılardı. Fergana'da ne olmuştu?
1989 baharında Özbekistan'da Fergana Vadisinde basit bir Pazar kavgası toplu bir katliama dönüştü. Burada kıvılcımı tutuşturulan etnik bir fitne yılladır kardeşçe yaşayan iki halkı karşı karşıya getirdi. Bu hadiseler sırasında 100'ün üzerinde masum Ahıskalı öldürüldü, birçok ev ateşe verildi. On binlerce Ahıskalı Özbekistan'ı terk etmek zorunda kaldı. Kısacası Ahıska Türkleri yeni bir facia, yeni bir sürgüne maruz kaldılar. Bu müessif olayların failleri hep meçhul kaldı.

Bugün Ahıska ne durumda? Ahıskalılar ne yapıyor?

SSCB'nin dağılmasından sonra Ahıska Türkleri iyice ortada kaldılar. Bugün Ahıska Türkleri az da olsa Özbekistan (20.000), Kazakistan (100.000), Kırgızistan (40.000), Azerbaycan (65.000), Rusya (80.000), Ukrayna (15.000), Türkiye (40.000) ve ABD (13.000)'de yaşamaktadır. Nüfusları hakkında kesin sayı belirtmek mümkün değil. Bunlar yaklaşık rakamlardır. Gürcistan hükûmeti, 1999 yılında üyelik başvurusu yaptığı Avrupa Konseyi'nin şartını kabul ederek Ahıska Türklerinin vatana dönüşünü sağlamayı taahhüt etmiştir. Ahıska Türkleri öncülerinin ve 2004-2007 yılları arasında başkanlığını yaptığım Uluslararası Ahıska Türk Dernekleri Federasyonu'nun da çabasıyla Gürcistan bir geri dönüş yasasını parlamentodan çıkardılar. Fakat bu kanun 2007 yılından beri somut bir sonuç vermemiştir. Gürcistan, kendi topraklarında "Türk'üm" diyen kimsenin bulunmasını istemiyor. Acaralılara yaptığını sürgün yetmiyormuş gibi Ahıskalılara da yapmak istiyor.

MÜSLÜMANLARA BASKI...
Müslümanlara özel baskı var sanırım.

Elbette. 1921'de özerk bir cumhuriyet olarak Sovyet Gürcistan'ına şartlı olarak bırakılan Acara'da bugün Müslüman olarak ayakta durmanın imkânları hayli daralmıştır. Müslüman köylerine kilise yaparak papaz tayin edilen bir ülkedir burası. Ahıska Türklerine de Gürcülük dayatıldığından halkın vatana dönme cesareti kırılmıştır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Avrupa Konseyi gözetiminde işleyen bu kanun sürecinde 14.000 civarında Ahıska Türkü vatana dönmek için Gürcü makamlarına başvurmuştur. Gürcistan makamları yıllardan beri bu halka güvenli bir cevap vermemektedir. Halk, muhtelif ülkelerde, bin bir çileyle hayata devam etmektedir. Türkiye'ye gelenler ikamet alma konusunda olmasa da vatandaş olmakta hayli güçlüklerle karşılaşmaktadırlar. Beş ikamet şartı ve bu süre içinde çalışma yasağı, halkın moralini bozuyor.
Yarın için bugün neler yapılmalı?

Bilhassa Rusya ve Ukrayna özelinde, 500 hanelik bir Hristiyan köyünde beş on hane Müslüman Türk Ahıskalı ailenin yarınını düşünelim! Ama bu ailelerin yerinden kımıldamaya mecali yok! Yani ekonomik problemleri var, geçim derdinde. Hop demede kalkıp bir yere gidemezler. Yani durum acil ve o derece de vahim… Göz göre göre bu halkın mahvolmasına nasıl seyirci kalabiliriz? Madem Gürcistan bizim komşumuz, dostumuz; o halde devletimiz bir an evvel bu insanların yurtlarına dönebilmesi için Gürcülerle direkt olarak masaya oturmalıdır. İyi kötü bir kanun da çıkarmışlardır. Fakat bu kanunu çalıştırmıyorlar.
Türkiye bu gidişe dur diyebilir, demelidir. Diyelim ki bu yarım milyona yakın insan Ahıska'ya dönemeyecek. Önceye Ahıska'yı alalım, bu ipe un serme sürecine bir yıl içinde son verelim. Sonra da nasıl ki Saakaşvili devletinin gücüne bakmadan Acaralılara çifte vatandaşlık veriyor, Türkiye de Ahıskalılara çifte vatandaşlık vermelidir. Gürcistan'a veya Türkiye'ye gelmek isteyenlere yardım etmelidir. SSCB dağıldığı zaman İsrail ve Almanya kendi cinsinden insanlara ne yapmışsa Türkiye de, eski vatandaşları olan Ahıskalılara onu yapmalıdır. Bundan gerisi Ahıskalılara kalmıştır. Türkiye sorumluluğunu yerine getirmiş, vebalden kurtulmuştur deriz. Ama bunu diyecek noktaya gelmemiz şart.

Ahıska ve Osmanlı Devleti
Ahıska ile Osmanlı Devleti arasındaki ilişki ne durumdaydı?

Bölge Osmanlılar tarafından 1578 tarihinde fethedilmiştir. Fetihten önce buralar Kıpçak Atabekleri hükûmeti tarafından yönetilmekteydi (1268-1578). Bu hükûmet de Gürcü krallığı ile birlikte Safevî Türkmen Devletine tâbiydi. Zaten Osmanlılar bu bölgeyi Gürcülerden değil Safevilerden fethettiler. Bu fetih seferinde Osmanlı ordusu Gürcistan da dâhil olmak üzere Hazar Denizi'ne kadar ulaştı. Fetihten sonra Ahıska merkezli Çıldır Eyaleti teşkil edildi. Oltu ve Tortum dâhil olmak üzere Batum, Artvin, Ardahan ve Ahılkelek buraya bağlandı. Bu da 1828 Osmanlı-Rus Harbi'ne kadar devam etti. Bu savaşta yenilen Osmanlı Devleti, savaş tazminatı yerine Ahıska vilâyetini Rusya'ya bıraktı. Eyalet merkezi Oltu'ya taşındı. 1877-78 Harbi (93 Harbi) ile Oltu da Rusya'ya geçince Çıldır Eyaleti tarihe karıştı.(YUSUF HAN KARDELEN-Milli Gazete)

Kaynak: MİLLİ GAZETE http://www.milligazete.com.tr/haber/Turkiye_Ahiska_Muslumanlarina_

sahip_cikmali/279970#.UY1CA6LxqCk







Bu haber 1,260 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,739 µs