TÜRK! NE BÜYÜKSÜN Kİ KANIN KURTARIYOR TEVHİD'İ
9 Mayıs 2013 22:27 tsi
Türklüğüne sahip çık. Liberislamcı ibişlerin saldırıları karşısında dik dur! Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Türk! Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bugün Amerika, Avrupa Birliği ve İsrail üçlüsünden oluşan Haçlı-Siyon ittifakının ortaklaşa ürettikleri ve uygulamaya koydukları başlıca projeler şunlar: Avrupa Birliği, Büyük Orta Doğu Projesi, Renkli Devrimler, Arap Baharı, İsraile güvenlik çemberi oluşturacak Kürdistan kurma, Türkiyede Türklüğü yok etme, Türkiyeyi Türksüzleştirme, etnik siyasetle Türk milliyetçiliğini yok edip PKKyı meşrulaştırma.
Bu projelerin arka planında, özellikle tarihin efendisi, mazlum milletlerin kurtarıcısı, dengesi bozulan dünyanın dengesini sağlayan, hak ve adaleti hâkim kılan, ilerlemenin, gelişmenin ve mutluluğun yolunu açan 4 büyük Türkten intikam alma duygusu vardır. Bu 4 büyük Türk, Haçlı Batının bütün zulüm, şer, kötülük, sömürü, yağma, talan projelerini akamete uğrattılar. Böylelikle mazlumları batının zulüm pençesinden kurtararak dünyaya adaleti hâkim kıldılar. Bu tabii Haçlı Batının hoşuna gitmedi. Türklerin Allahın askerleri, Allahın ordusu, Allahın kılıcı olması, Batının bütün emperyalist plan ve projelerini boşa çıkardı. Bugün, işte emperyalist Batının bize dönük siyasetlerinin temelinde bu tarihsel kin yatıyor.
Avrupalıların Tanrının kırbacı diye adlandırdıkları büyük Türk Attila, 452 yılında mazlum milletlerin başına belâ olan, sömürücü, ezici, köleleştirici, yağmacı Batı Roma İmparatorluğunu darmadağın etti. Önce iyice hırpaladı, zayıflattı ve çok kısa sürede de Batı Roma İmparatorluğu istilacı kavimlerce yıkıldı. Tarih boyunca bu olay, Haçlı Batının aklından hiç çıkmadı. Avrupa kendi içinde siyasi, coğrafî, ekonomik, kültürel birliğini yeniden sağlamak yani Attilanın darmadağın ettiği Batı Roma İmparatorluğunu yeniden kurmak için bugün Avrupa Birliği projesini geliştirdi. Dolayısıyla Avrupa Birliği projesi bize karşı üretildi ve bizim orada yerimiz yoktur. O, tamamen Attiladan yani Türkten intikam projesidir.
Yine bir başka büyük Türk Fatih Sultan Mehmet de 1453te Doğu Roma İmparatorluğunu darmadağın etti. Haçlı Batı, bugün renkli devrimler, Arap Baharı, Kürdistan kurma ve Büyük Orta Doğu projelerini de Fatihten yani Türkten intikam almak için geliştirdi. Bize de dedi ki senin yerin Avrupa Birliği değil, Büyük Orta Doğu Projesidir. Bu projeye göre İslam dünyasını paramparça edeceğim. Bu projenin esası, Doğu Roma İmparatorluğunun yeniden ihyasıdır. Doğu Roma İmparatorluğunun siyasî, idarî, coğrafî yapısı, ana hatlarıyla şöyleydi: Merkezde Konstantinopolis yani İstanbul. Ona bağlı olarak da Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu ve Anadolu küçük küçük şehir site devletçikleri halinde tekfurluklar idi. Bugün uygulanan Büyük Orta Doğu Projesi de işte bu yapıyı yeniden diriltme projesidir. Buna göre Orta Doğu, Birinci Dünya Paylaşım Savaşında şehir devletçiklere parçalandı. Balkanlar, Yugoslavyanın bölünmesiyle yine şehir devletçiklerine ayrıldı. Kafkaslar zaten küçük küçük devletçikler halinde. Geriye bir tek Anadolu kaldı. Şu anda Türkiyede Türkiyeli! siyaset esnafına ihale edilen etnik siyaset, eyaletçi, federasyoncu siyaset, Türk düşmanlığına dayalı Kürtçü siyaset, bu projenin son halkasını tamamlamak üzere devreye sokuldu. Türkiye de 36 eyalete parçalanınca İstanbul, uluslararası bir komisyonun yani Haçlı-Siyon devletlerin kontrolüne verilecek, etrafında şehir devletçiklerine dönüştürülen eyaletler de İstanbula bağlanarak Doğu Roma İmparatorluğu yeniden kurulmuş olacaktır. Şu anda bize dayatılan haricî ve dahilî bedhâh ittifakıyla yürürlükte olan politika budur.
Batının intikam aldığı üçüncü büyük Türk Alparslandır. O da 1071de Malazgirt Zaferiyle Anadolunun Türkleşmesi ve İslamlaşmasının, İslamın Doğudan Batıya doru yayılmasının başlatıcısı oldu. Bu durum da Haçlı dünyasının hiç hoşuna gitmedi. Aradan 25 yıl geçtikten sonra 1095ten itibaren onlarca kez tekrarlanan Haçlı seferleri düzenleyerek Anadolu coğrafyasından Türkleri atmak istedi ama başaramadı. Çünkü onlara göre Asia Minor (Küçük Asya) olan bu coğrafya, Hristiyan beldesi olarak kalmalıydı. Şu anda Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alma, etnik ırkçılığı körükleme, misyonerlik faaliyetlerine alabildiğine alan açma, eski kiliseleri tamir etme siyasetinin temelinde Türkiyeyi Türksüzleştirerek Alparslandan intikam alma arzusu vardır. Bu iş için emperyalist Batının yerli sömürge valisi gibi görev yapanlar sadece piyondur, kıymet-i harbiyeleri yoktur, kullanılıp atılırlar. Biz, resmin büyüğünü görüyoruz.
Haçlı Batının büyük kin güttüğü dördüncü büyük Türk da Mustafa Kemal Atatürktür. Atatürk de son Haçlı saldırısı olan 1918deki İtilaf Devletleri işgalini, 19 Mayıs 1919da başlattığı Kuva-yı Milliye kıyamıyla 9 Eylül 1922de Batının lejyoneri olan Yunan ordularını geldikleri yere yani İzmirden denize iade ederek Haçlının Anadoluyu Türksüzleştirme amaçlı son saldırısını böylece akamete uğrattı. Bu durum, Haçlı Batının hiç hoşuna gitmedi. Atatürk, destansı Millî Mücadele cihadıyla bir şey daha yaptı. O da İslam dünyasında bağımsızlık, istiklâl mücadelelerinin, sömürgelerden kurtulma hareketlerinin de öncüsü oldu. Bu da Batının hoşuna gitmedi.
İşte Haçlı Batı dünyasının, bugün Türkiyeye, bize, Türk milletine dönük olarak uyguladığı bütün yıkıcı projelerinin, Atatürkün kurduğu istiklalci, millî Türk Devletini bütün kurum ve değerleriyle tasfiyesinin arka planında bu dört büyük Türkten intikam alma duygusu vardır.
Türklük duygusunun, Türk milliyet ruh ve şuurunun, bilinçli Türk varlığının, Haçlı-Siyon odaklar ve onların yerli İslamcı ve liberal uşakları tarafından neden bu kadar tehlikeli görüldüğü anlaşılıyor değil mi? Türk düşmanlığına dayalı etnik ırkçılıkların yani İslamın yasakladığı bölücü, ayrılıkçı kavmiyetçiliğin Amerikan İslamcıları tarafından neden bu kadar tahrik edilip kutsallaştırıldığı; ama birleştirici, bütünleştirici olan Türk milliyetçiliğinin neden lanetlendiği şimdi daha iyi anlaşılıyor değil mi? Türkün adının başta Anayasa olmak üzere bütün kamusal alanlardan neden çıkarılmak istendiği, Türklerin devlet bürokrasisinden, ekonomiden, kültürden, siyasetten, her alandan neden sürüldüğü şimdi daha iyi anlaşılıyor değil mi?
Mehmet Akif Ersoy atamız, bu tarihin efendisi, zalimlerin korkulu rüyası, mazlumların kurtarıcısı olan aziz Türk milleti için Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i... mısraını boşuna söylemedi. Tevhid demek, bugün hak dinin yalnız İslam olmasıdır. Türk, muharref Hristiyanlığa, bütün batıl dinlere karşı hayatını ortaya koyarak bunu savunduğu için büyüktür. Tevhid adalettir. Tevhid zulme, emperyalizme karşı durmaktır. Tevhid, doğrunun, hakkın, hakikatin, aydınlığın dünyaya hâkim olmasıdır. Bunun karşısında zulmü, sömürüyü, yağmayı, talanı, küfrü, karanlığı temsil eden Haçlı-Siyon emperyalizmi vardır. Türk, işte bu emperyalizm karşısında, mazlum milletler yanında erkekçe tavır alma cesaretini gösterdiği için büyüktür.
Bizimle neden bu kadar uğraşıldığının sırrı, Türk düşmanlığının büyük bir kampanya halinde yürürlüğe konduğunun sırrı, işte bu büyüklüğümüzdedir.
Zalimlerin yeryüzünü fesada vererek bozdukları dünyanın dengesini yerine oturtmaya memur Türk! Türklüğüne sahip çık. Liberislamcı ibişlerin saldırıları karşısında dik dur! Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Prof. Dr. Nurullah Çetin - Yeni Mesaj
Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12005687/ey-turk-ne-buyuksun-ki-kanin-kurtariyor-tevhid-i/prof-dr-nurullah-cetin
Bu haber 922 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle