En Sıcak Konular

MİLLİ AYDINLAR İRADE BEYAN ETTİ

3 Nisan 2013 22:16 tsi
MİLLİ AYDINLAR İRADE BEYAN ETTİ Gerçek Türk aydını, sadece ve sadece Allah'ına, vicdanına ve milletine karşı sorumluluk duygusu içinde olandır...

Milli aydınlar irade beyan etti

Gerçek Türk aydını, sadece ve sadece Allah'ına, vicdanına ve milletine karşı sorumluluk duygusu içinde olan; şeytanın, menfaatinin, korkusunun, Amerika, Avrupa ve İsrail gibi emperyalist Haçlı-Siyon odakların ve onların yerli taşeron ekibi olan PKK gibi eşkıya örgütlerinin sözcüsü, kulu, kölesi olmayan, güvenilir, samimi, cesur millet mistikleridir. Bu çerçevede Türk milleti, bağrından milyonlarca gerçek, sahih münevver Türk aydını çıkarmıştır, çıkarmaya devam ediyor, çıkaracaktır. Ancak şu anda Türk milletinin önüne, neredeyse bütün basın yayın organlarına, siyasi partilere, oraya buraya karanlık aydınlar sürülmüş, yerleştirilmiş, onlar da milletimizin ruhunu ve geleceğini karartmakla meşguller. 
Ancak Prof. Dr. Haydar Baş, Sadi Somuncuoğlu, Banu Avar, İsmet Özel, Sezai Karakoç gibi sayamayacağımız kadar çok sahih, münevver Türk aydını da bu karartma şerrine karşı meşale taşıyarak aydınlatma hayrını işliyorlar. Bu bağlamda 27 Mart 2013 günü Ankara Sürmeli Oteli'nde toplanan ve imzacılar arasında benim de yer aldığım eski, yeni milletvekili, siyasetçi, parti başkanı, akademisyen, yazar ve STK temsilcilerinden oluşan 300'ü aşkın millî aydın tarafından imzalanan üç maddelik bir bildiri yayınlandı. İmzacıların bazıları şunlar: Prof. Dr. Halil İnalcık, Alev Alatlı, Prof. Dr. İlber Ortaylı, E. Org. Edip Başer, HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, Eski DGM Savcısı Talat Şalk, Prof. Dr. Mustafa Kafalı, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. Ümit Özdağ, Prof. Dr. İskender Öksüz, Eski Bakan Sadi Somuncuoğlu, Prof. Dr. Anıl Çeçen, Prof. Dr. Abdurrahman Güzel, Prof. Dr. Cemal Kurnaz, Prof. Dr. Ethem Ruhi Fığlalı, Eski Bakan Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Hasan Ünal, Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Yavuz Bülent Bakiler, Yaşar Okuyan. 
Prof. Dr. İskender Öksüz'ün okuduğu bildiri metni şöyle: 
"TÜRK MİLLETİNE ÇAĞRI: Aşağıda imzası bulunan bizler, Türk milletinin akl-ı selimine sesleniyor, tarihin bu dönemecinde Türk milleti adına hareket edenleri uyarıyoruz! 1- Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu ve sahibi olan Türk Milleti'nin adı, vatandaşlık tarifinden ve Anayasa'dan çıkarılamaz. 2- Devletimizin eşit ve şerefli üyeleri olan aziz vatandaşlarımız, ırklara ve mezheplere ayrıştırılamaz. 3- Anadolu coğrafyasında Selçuklu ile başlayıp Osmanlı ile devam eden Türk Milleti'nin kesintisiz egemenliğini esas alan büyük Atatürk'ün kurduğu millî devlet yapısı ortadan kaldırılamaz." Bu bildiriyi imzalayan 300 aydın arasında gerçek milliyetçiler ve gerçek Atatürkçüler yer alıyor. Prof. Dr. Haydar Baş hoca ve kadrosu da başından beri yıllardır aynı millî hassasiyeti en gür bir sesle dillendirmektedir. Diğer yandan İsmet Özel ve Sezai Karakoç gibi gerçek İslamcılar da anti-emperyalist tutumlarını, Haçlı-Siyon odakların; Amerika'nın, Avrupa'nın, İsrail'in oyuncağı olmayı şiddetle reddediyorlar. Nitekim bu bildirinin hemen arkasından birkaç gün sonra İslamcıların tamamının ittifakla saygı duydukları Sezai Karakoç da benzer bir uyarıda bulundu. Karakoç, İsrail'in Türkiye'den dilediği özürle ilgili olarak, olayın propaganda edildiği gibi olmadığını belirtip, perde gerisindeki karanlık güçlere dikkat çekti. Ayrıca Hükûmetin Suriye politikasını eleştirdi. Diğer yandan PKK açılımı ve müzakereleri konusunda da "Sonuç Türkiye'nin parçalanmasıdır" dedi. Sezai Karakoç, ayrıca "Hükûmetten farklı düşünenler ihanet ve savaş tamtamcılığı ile itham ediliyor." diyerek bağımsız ve özgür aydın tavrını ortaya koydu. Mevcut yönetimi ve medyayı eleştiren Sezai Karakoç şöyle dedi: "Önce kendini aldatmayacaksın. Büyük devlet adamının özelliği budur. Medya denilen bir güç var. Bu, akı kara, karayı da ak gösterir. Hiçbir zaman gerçeği söylemez, hep aldatır. Milleti kandıran devlet adamları iyi anılmazlar. Güneydoğu meselesinde bayram yapılıyor, bitti çözüldü şeklinde. O kadar ki muhalefet yapmanız ihanet ediyormuşsunuz tepkisine muhatap oluyor. Fakat işin gerçeği henüz askıntıdadır. Çünkü sadece bu PKK ve onun etrafında olanlarla hükûmetin elinde değildir çözüm. Eğer devlet ile PKK anlaşması ile çözülüyorduysa 10 yıldır hükûmet neden çözmedi. Çözüm bu ikisinin elinde değil. Tahrik eden dışarısıdır. Maksat Türkiye'nin parçalanmasıdır. Dış güçler işin içindedir. Meseleye yeni bir boyut getiriliyor. Sonuç hedef Türkiye'nin parçalanmasıdır. Suriye'de insanlar birbirini kırarken; bizim bir tarafa yardımcı olmamız değil, bizim bütün bu problemleri yaşayan halkları kardeş bilip neden bu duruma düşüyorlar diye endişelenmemiz, bunu bir tek silah bile ateşlenmeden nasıl çözeriz diye düşünmemiz gerekmektedir. Aynı şey Irak için, Afganistan için söz konusudur. Gazetelerin manşetleri 'İsrail özür diledi, bizim hükûmetimiz de kabul etti'. Bunun doğru olduğunu anlamanız için bizim basına bakmanız gerekmez. Dış basında aynı şekilde veriyorsa o zaman inanın. Filistin'e yeni statü verilirken Türkiye yardımcı olacak, olay budur. Bunun için ilişkiler yeniden kuruluyor. Bunlar üst güçler tarafından istenmiş ve bu böyle çözümlenmiştir." (Millî Gazete) Tanzimat'tan bu yana Türk milleti, tamamen Haçlı-Siyon odakların yetiştirip beslediği, İslam'la ve Türklükle alakası kalmamış ya da hiç olmayan milliyetsiz ve dinsiz karanlık aydınlar tarafından mankurtlaştırılma bombardımanına maruz bırakılmaktadır. Bugün de Amerika'nın, Avrupa Birliği'nin, İsrail'in ve bu üçlü Haçlı-Siyon cephenin içerdeki sözcüsü, beslemesi olan kozmopolit, liberal, PKK'cı, Ermeni ırkçısı, şucu bucu karanlık aydınlar neredeyse bütün gazeteleri, televizyonları, sivil toplum kuruluşlarını, üniversiteleri, siyasi partileri istila etmiş vaziyettedirler. Bunlar, Müslüman Türk milletini kandırarak, aldatarak, aklını çelerek millî Türk devlet yapısını bütün değerleri ve kurumlarıyla çözüp tasfiye etme, Türkiye'yi Türksüzleştirme, Türk'ü millet yapan bütün millî ve manevî değerlerini yok etme, Türk milletinin her anlamda istiklâlini, yani bağımsızlığını ortadan kaldırma projelerini yine mankurtlaştırılmış, kandırılmış Türk milletinin oylarıyla, dualarıyla gerçekleştirme yolunda bir hayli mesafe aldılar. Yani Türk milletine kendi idam fermanını kendine imzalattırıyorlar. Bu da İslamcılık adına, demokrasi adına, barış adına, küreselcilik adına, çağdaşlık adına yapılıyor. Türk milletinin adı, kimliği, tarihsel değerleri, millî kurumları yani bir bütün olarak millî şahsiyeti yine Türk milletine yok ettiriliyor. Çok karanlık, çok sinsi, çok kalleşçe bir süreç yaşanıyor. İşte bu vasatta millî kimlik kaygısına düşen 300 Türk aydını ve gerçek İslamcı aydın Sezai Karakoç irade beyan ettiler. Prof. Dr. Haydar Baş Hoca da yıllardır zaten aynı hassasiyeti ortaya koymaktadır.  Yerli, millî ve İslamî Türk aydınları, "Şimdi içimizden birtakım beyinsizlerin işledikleri günah sebebiyle bizi helâk mı edeceksin?" ayetinin manasına uygun bir tavır sergileyerek, mensup oldukları Türk milletinin mukadderatıyla ilgili olarak taraf olduklarını, Haçlı-Siyon emperyalizminin açılım, saçılım, bölüşüm, paylaşım, yıkım, tasfiye projelerinin içerdeki uygulama memurlarına demokratik çerçevede tam bir yerli aydın sorumluluğuyla uyarıda bulundular.  Sahih münevver Türk aydını, milletinin, vatanının, devletinin, kimliğinin, maddi ve manevi bütün değerlerinin gâvurun talimatları ile yok edilmesine seyirci kalamaz. Türk milletinin helal süt emmiş, menfaatlerinin ve korkularının esiri olmamış, gerçek vatanseverler, gerçek Türk milliyetçileri, gerçek Atatürkçüler, gerçek İslamcılar, Türk milletinin her anlamda istiklâlini koruması konusunda güç birliğine gitmeli, seslerini daha çok çıkarmalıdır. Türk milleti de bağrından çıkardığı ve kendi vicdanı olan yerli, millî, İslamî değerlere bağlı gerçek aydınlarına itibar etmeli; Amerika'nın, Avrupa'nın, İsrail'in, PKK'nın sözcüsü olan besleme, kiralık, karanlık aydın taslaklarına itibar etmemelidir. Türk milleti şunu bilmeli ki, bu karanlık aydınlar, Türk'ü aldatarak, kandırarak kendi eliyle kendi ipini kendisine çektiriyorlar. Ya bunları dinlemeye devam ederek helâk olup gidecek; ya da yerli, millî, İslamî değerlere bağlı samimi, hakiki aydınlara itibar ederek yeniden ayağa kalkacak, tam bağımsız ve hür bir millet olarak yoluna devam edecektir. Türk milleti yol ayrımındadır.  


Prof. Dr. Nurullah Çetin - Yeni Mesaj

 

Kaynak: YENİ MESAJ GAETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12005265/milli-aydinlar-irade-beyan-etti/prof-dr-nurullah-cetin


Bu haber 659 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,089 µs