En Sıcak Konular

SALAK KOSTAKLAR

31 Mart 2013 23:08 tsi
SALAK KOSTAKLAR Tarih yapan bir milleti, eşkiya gürûhuna mecbûr ettiriyorsunuz ya, Allah sorsun!Dereyi ıs'sız bırakıp tilkinin beğlik ilan etmesine izin verdiniz ya, Allah sorsun!

Salak kostaklar!

Allah sorsun mürâiler! 
Allah sorsun Allah ile aldatan Evliyai'ş–Şeytanlar! 
Tarih yapan bir milleti, eşkiya gürûhuna mecbûr ettiriyorsunuz ya, Allah sorsun! 
Dereyi ıs'sız bırakıp tilkinin beğlik ilan etmesine izin verdiniz ya, Allah sorsun! 
Salakları kostaklandırdınız ya, Allah sorsun! 
Bir bebek katilini, Kürtlerin ırz düşmanını, otuz bin Kürdün katilini, isyanın elebaşısı olduğunu söyleyen bir şâkiyi, –hem de cezaevinde– demokrasi lokomotifi ettiniz ya! Yetmiş beş milyon nüfûsu evlerinde istibdâta mahkûm ettiniz ya, Allah sorsun! 
Hey! Bizi, size karşı sessiz kalanlardan, yaptıklarınızı çâresizlikle izleyenlerden zannederseniz veya öyle zannediyorsanız; yanılırsınız, yanılıyorsunuz! 
Yanıldığınızı anladığınızda gireceğiniz hali de biliyoruz! 
Meksikalıların; "Zâlime gücün yetmiyorsa zûlmüne râzı olacaksın" sözünü biliyoruz ama biz; "Mazlumlar ayağa kalkmayınca, zalimler diz çökmez" diyen Türk Milletiyiz! 
"Yetmez İleri Demokrasi" diye diye Gâzi Meclis'e sokup Kurucu Meclis'in mâzisini murdar ettirdiğiniz bölücüler; dokunulmazlık zırhı ile sehpa artığı haysiyetsize kuryelik ettirdiğiniz –güya– kürtçüler, dereyi ıs'sız gördüler! Hem kuryelik ediyor, hem de kucağımızda sakalımızı yoluyorlar! 
İki yıl önce; "Gel Hasip, gel! Gel Meclis'in rengini tamamlayalım!" diye demokratlık gösterisine figüran edilen Hasip Kaplan'ın; "Tayyip Erdoğan'ı sizin önünüzde diz çöktürmezsek, saygıyla eğdirmezsek bize de Botan halkı demesinler'' diye Şırnak'taki seslenişini, bugünle örtüştürünce, R. T. Erdoğan'ın düşürüldüğü acze üzülüyorum! 
Dün, Şırnak'tan seslenenlere gereken yaptırımı esirgeyenler yüzünden bugün haçlı tarafından şımartılan kuduzlar; "Devlet nasıl olacak diye soruyorlarmış. Devlet evet bahçeli olsun, ama bu bahçede rengarenk çiçekler olsun" diye babadilleri ile dalga geçiyorlar! 
"Madem bu barış süreci kadınlar için önemli diyoruz. Bu komisyona da akil erkekler demeyelim. Kadınlara karşı o kadar saygımız olsun. Barış olacaksa müsaade edelim de kadınlar bunun öncülüğünü yapsınlar!" diye, alay edebiliyorlar! 
Daha neler edecekler veya daha nelere teşebbüs edecekler, tahmîn ediyoruz! Ve fırtına öncesinin sessizliğine, hepinizin dikkatini çekiyoruz! Tarlanıza dolu çağırıyorsunuz! Yürüme bilmediğiniz için ürümenize kurt çağırıyorsunuz! İtin bedduâsıyla kurt ölmez, a salaklar! 
Terör kuryelerinin; "Sadece Başbakan’ın verdiği güvenceye dayalı bir geri çekilme başladı diyelim. Şırnak’ta geçiş yapmakta olan bir PKK'lı gruba operasyon yapılsa, orada çatışmada asker ve PKK’lı yaşamını yitirse oradaki askere suç mu işledin diyeceksin? Ne diyeceksin? Ortam bu kadar provokasyona açık olarak süreç yürütülür mü? Bu taviz olarak algılanmaz, bu taviz değil" diye Meclis'ten seslenerek Recep Tayyip Erdoğan'a diz çöktürmeği tavizden saymıyorlar bile! 
Anlamıyor musunuz? Sizin de mi yabancı diliniz Türkçe? 
Yanlış yapıyorsunuz! Yanlıştasınız! 
Yüz yıl önce "teba'y–ı sâdıka" denilen gayr–ı müslimlere, Ege'yi vermekle kandırılan Yunanlılara, Rum paryalara yaptırdıklarını, şimdi Kürtçü bölücülere yaptırıyorlar! 
Hatırlayalım: 
Tarih, 14 Mart 1919... Birinci Dünya Savaşı bitmiş. Osmanlı, Alman, Avusturya–Macaristan ve Bulgaristan Krallığı yenilmiş, galipler olan İngiltere, Fransa, İtalya ile mütâreke imzalanmış. Biz de Mondros Mütârekesi hükümlerine göre savaşı bitirmişiz. 
14 Mart 1919 da İngiltere, Fransa, Amerika delegeleri, İtalya'yı katmadıkları çok gizli bir müzakere yapıyorlar! Konu, çok eski zamanlardan beri ta Haçlı Seferleriyle başlayan din ile beslenen bir kin davası ve varılan karar: Türklüğü Anadolu'nun bağrında yok etmek! Bu görev de, tarihin kaydettiği en feci nankörlük ve ihanetlerinden biri olarak, Yunanlılara veriliyor! Günümüzden 94 sene evvel... 
Osmanlı İmparatorluğu'nun vilâyeti olan bir beldede, teb'a olarak yaşayan bir halk; din ile beslenen bir kinle velinîmetinin gırtlağına saldırtılıyor! 14 Mart 1919 da galip devletler, Osmanlı'nın yıkılış süreci içinde Türklüğün sonunu getirmek görevini, Yunanlılara veriyordu! 
Sonucu biliyoruz! 
Hey! Kürtler adına hareket ediyormuş gibi haçlıya taşeronluk eden hâin oğlu hâinler! 
Bir şeyi unutuyorsunuz! Yunanlı teb'aydı ama azınlık, yani gayr–ı müslimdi! Yunanlı, galip devletler olan haçlı ile dindaştı! 
Aynı deneyden farklı sonuç çıkmaz, a salaklar! 
Kürtler bizim hem bin yıllık komşularımız, hısımlarımız, akrabalarımız, hem de dindaşımız! Türk'le Kürdün Kitâbı, Peygamberi, Kıblesi, dîni bir! Kürdün tırnağına kıymık batsa Türk'ün yüreği sızlar, a salaklar! 
Türk Milleti olarak; ne bir Kürdümüzün saçının telinden, ne de Güneydoğunun bir çakılından vazgeçmeyiz! Her ikisine dokunmayı düşünen de bilmeli ki kıyâmet olur başlarına çökeriz! Şimşek olur çakar, yıldırım olur çarparız! 
Bre nâ–bekârlar! Sizin dedeleriniz alçakların yüzünden Mehmed Arif Beğ, Başımıza Gelenler adlı kitabında; "Tedbirsiz ve kararsız oluşumuz yüzünden hristiyan teb'amız şöyle dursun; devletimiz Türk, Arnavut, Kürt, Arap gibi çeşitli müslüman kavimlerden teşekkül ettiği halde vatanın müdafaası ve İslâmiyetin muhafazası, şurada on iki milyondan fazla tahmin etmediğimiz Türkçe konuşan ahâlimizin hamiyetli omuzlarına yüklendi. Türkçe konuşmayan Osmanlı kavimlerinden millî ve dinî manada vatanın istifâdesi pek mahdut kaldı" diye tarihe not düşmüş! 
Yine Mehmed Arif Beğ, aynı kitabında, bir gerçeği de millî hafızaya kaydetmiş; "(müslüman çerkes, kürt, arap, arnavut) ... firârileri mecbûri olarak nizamiye hizmetine alıp istihdam etmek nerede kaldı? ... Sebebini ne ben söyleyeyim, ne de siz sorunuz! Yalnız bu sırada; 'Kadınlar âleme hâkimdirler' cümle–i felsefiyyesini tekrâr iktifa edelim." 
Günümüzün; "silah bıraksınlar, sınırötesine çekilsinler ve analar ağlamasın, barış olacaksa bırakalım kadınlar yapsınlar" terânelerine aynen benzemiyor mu? Yüz yıl önce Müslüman olmayan teb'anın yaptıklarını şimdi Müslüman Kürtlere yaptırabilmeleri mümkün mü? 
Türk Milletinin yüz yıldır kavlamış, kabuk bağlamış ve iyileşme sürecine girmiş yarasını kaşımak; işbirlikçilerin de, Haçlı Müslümanların da, Diyalogcuların da, Medeniyetler arası ittifakçıların da, eşkiyanın da ve onlara destek vererek sığınan acizlerin de kaçınılmaz sonlarının başlangıcıdır, bilesiniz! 
Ayağımıza basma müslüman! 
Türk Milletinin ayağına basmayın! "Sürünün selâmeti için alaca dananın katli vaciptir" fetvâsını uygulamaya bizi mecbûr etmeyin! 
Atalarımızın kan–can pahasına aldıklarını, bizden almanın imkânı yoktur! İtin kostaklanması, kurdu görünceye kadardır, bilmez misiniz? 
"Adımız, andımızdır. Yoluna can koyarız, 
Türk olmayı, en büyük şeref ve şân sayarız." Vesselâm. 
Selâm, sevgi, duâ... 

Mustafa Aslan - Yeni Mesaj

 

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12005197/salak-kostaklar/mustafa-aslan


Bu haber 704 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,405 µs