ÜNİTER DEVLETE KARŞI KUTSAL İTTİFAK

Darbeci Kenan Evren paşa sözde liberal Demirel-Özal ve ılımlı Müslüman Tayyip Batı'nın, kanlı terör örgütü yoluyla Türkiye'ye dayattığı 'özerklik' sisteminde birleşti

Erdoğan 29 özerk il belirledi

Büyükşehir Yasa Tasarısı kılıfıyla görüşülen "özerklik"te  merkez iller belirlendi. Başbakan Recep T. Erdoğan'ın emriyle hazırlanan tasarıya göre İstanbul ve Kocaeli ile birlikte Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları, il mülki sınırı olacak. Büyükşehir yapılan 13 il de sırada...

İsmet İnönü, Özal'ı kovmuştu

AKP iktidarının TBMM'ye getirdiği özerklik projesi, Turgut Özal tarafından daha DPT'deyken gündeme getirildi. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü, Güneydoğu için ABD'deki Tennesse Eyaleti modelini öneren Özal'ı "Bayrak da verelim mi?" diyerek terslemişti. 12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra, önce Başbakan, ardından da Cumhurbaşkanı olan Özal, eyalet ve federasyon sistemi için çabalarını sürdürmüştü.

  

Demirel 15 özerk bölge önerdi

Adalet Partisi Genel Başkanı iken, "Türkiye'yi Ankara'dan yönetmek imkânı kalmamıştır. 15 bölgeye ayrılmalı" diyen Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 1999'da daha net konuştu: Merkeziyetçiliğe adamakıllı saplanıyoruz. Adem-i merkeziyetçi yönetim biçimi ile eyalet sisteminin de üzerinde durulması gerekiyor. Herkesin 'Türkiye'yi nasıl daha iyi yönetiriz?' diye düşünmesi gerekir...

 

Bayrakları darbeci Evren dikti

ABD desteğiyle darbe yapan Kenan Evren, Türkiye'nin 8'e bölünebileceğini belirterek, eyaletleri Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Eskişehir ve Trabzon olarak sıraladı. Bavyera gezisinde üç bayrak gören Evren, "Biri Türk, öteki Alman bayrağıydı. Üçüncüsü Bavyera bayrağı. Bizde neden olmasın? Türkiye bir gün mutlaka bu adımları atacak" dedi. O adımı atmak Erdoğan'a nasip oldu!

 

Darbeciyle demokratı buluşturan yasa tasarısı

Terör örgütü PKK üzerinden Batı'nın dayattığı Türkiye'ye "özerklik" sisteminin arkasından darbeci Evren'le birlikte, Demirel, Özal ve Erdoğan çıktı.

Eyalet sistemi adı altında "Özerk Kürdistan" yaygarasının arkasından sözde "liberal" 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la birlikte "darbeci" 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve "ılımlı Müslüman" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çıktı. Türkiye'nin geleceğine damga vuran bu dört lider, Batı ülkelerinin terör örgütü PKK eliyle Türkiye'ye silahla dayattığı "özerklik" sisteminde birleşti. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 1999 yılında yaptığı açıklamada, "eyalet" yönetimini ilk kez tartışmaya açmıştı.

 

Temelini Demirel attı

Türkiye İdareciler Birliği tarafından İdareciler Günü nedeniyle düzenlenen toplantıda konuşan Süleyman Demirel, "Düşünmedikçe merkeziyetçiliğe adam akıllı saplanıyoruz. Adem-i merkeziyetçi yönetim biçimi ile eyalet sisteminin de üzerinde durulması gerekiyor. Herkesin elini şakağına koyup 'Türkiye'yi nasıl daha iyi yönetiriz' diye düşünmesi gerekir" demişti. Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren de, eyalet sistemine geçilmesi gerektiğini söylemiş ve ülkenin 8 eyalete bölünebileceğini ima etmişti. Evren, bu eyaletleri de, "Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Eskişehir, Trabzon" olarak sıralamıştı. 4 Aralık 1989 tarihli Hürriyet gazetesinde Hayri Birler imzasıyla yayınlanan haberde ise 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın talimatıyla başlatılan ve "gizli bir şekilde yürütülen" çalışma "yarı başkanlık" sistemine geçişin ilk adımı olarak değerlendirilmişti.

 

Özerkliğe kavuşacak iller

AKP'nin TBMM'ye getirdiği tasarıyla, İstanbul ve Kocaeli ile birlikte Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun özer yapıya kavuşacak. Özerk idarenin en önemli alt yapısı olan ve istinaf mahkemeleri, iktidar tarafından Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Sakarya, Konya, Trabzon, Kayseri, Gaziantep, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Samsun ve Van'da kurulmuştu. CIA bağlantılı Prof. Dr. Vamık Volkan'ın, Kürt sorununun çözümü konusunda 70 görüşün yer aldığı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sunduğu dosyada, "özerkliğin tartışmaya açılması" önerilmiş, "Yerel yönetimler güçlendirilmeli, katı devlet anlayışı son bulmalı, ana dilde eğitim konusu tartışmaya açılmalı, Kürtçe, seçmeli ders olmalı" denilmişti. Bu illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği sona erecek, köyler mahalle olacak, belediyeler ise mahalleleriyle birlikte bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılacak.

 

"Türkiye'de de gün gelecek3 tane bayrak dalgalanacak!" 

Darbenin mimarı 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, "Türkiye'de 8 eyalet olsa ve 3 bayrak dalgalansa" hayalini kurarken, 1 Mart 2007'de 81 ile hakim olmanın zor olduğunu belirtmişti. Evren, Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Eskişehir, Trabzon "un eyalet olması gerektiğini söylemişti. Evren, eyalet sistemine bir de örnek vermişti. Ziyaret ettiği Bavyera'da üç bayrak gören Evren, şunları anlatmıştı: " Biri Türk, öteki Alman bayrağıydı. Üçüncüsü Bavyera bayrağı. Amerika da, Pakistan da böyle yönetiliyor. Yönetim zorlaşınca ülkeler eyaletlere bölünüyor. Bizde neden olmasın. Türkiye bir gün mutlaka bu adımları atacak. 

 

Tennesse modeli

"Eyaletleşme" projesi 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından daha Devlet Planlama Teşkilatın'da iken önerilmiş ve Güneydoğu için Amerika Birleşik Devletleri'nde Tennesse Eyaleti'nde uygulanan kalkınma projesi fikrini ortaya atmıştı. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü ise "Bayrak da verelim mi?" diye sormuştu. Turgut Özal, cumhurbaşkanı olduğu dönemde de "Federasyonu tartışalım" demişti. Süleyman Demirel de Adalet Partisi Genel Başkanı iken, "Türkiye'yi Ankara'dan yönetmek imkânı kalmamıştır. 15 bölgeye ayrılmalı, her bölge için de ayrı plan yapılmalı" görüşünü dile getirmiş, Cumhurbaşkanlığı döneminde de başkanlık sistemini ve "eyalet" yönetimini Türkiye'nin gündemine taşımıştı.

"Ne mutlu Türk'üm" Gül'ü rahatsız etmişti

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, 19 Aralık 1992 yılında Refah Partisi (RP) Kayseri Milletvekili olduğu dönemde bir toplantıda sarfettiği sözler gündeme damgasını vurmuştu. Abdullah Gül'ün hâlâ unutulmayan sözleri şöyleydi: "Ne mutlu Türk'üm diyene lafını, tutup her yere yaza yaza ve bunu özellikle hiç olmayacak yerlere yaza yaza, Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür. Bugün Türkiye'de bir sistem bunalımı var. Halkına zıt, halkı ile barışık olmayan ona düşman bir sistem bu. Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devrimcilik, devletçilik ve laiklik. Bunlar millete, zorlatma şeklinde dayatılmış. Milliyetçilik maalesef bir nevi ırkçılık şeklinde devam etmiştir."  Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 8 Haziran 1995'te Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada ise şu sözleri sarf etmişti: "Hangi demokratik ülkenin, hangi Avrupa ülkesinin anayasasının başlangıcında bu tip ilkel -evet, söylüyorum- maddeler vardır; soruyorum. Bu, ancak Baas anlayışıdır." 

 

Proje ABD'den, para AB'den

Osmanlı'nın kurduğu, Cumhuriyet'in kaldırdığı İstinaf Mahkemeleri, AKP'nin, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ülkeyi 9'a böldüğü illere kurması ile dikkat çekti. Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından ortaya atılan, daha sonra 12 Eylül darbesini gerçekleştiren Kenan Evren ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından da savunulan, "Ülkenin eyaletlere bölünmesi" düşüncesi, AKP iktidarı döneminde hayat buldu. Osmanlı Devleti zamanında kurulan, Cumhuriyet'in hukuk devrimi kapsamında şeri mahkemelerle birlikte ortadan kaldırılan İstinaf Mahkemeleri geri dönüyordu. Türkiye'nin altını oymaya çalışan AB, Diyarbakır Bölge İstinaf Mahkemesi inşaatı için 7 milyon 248 bin Euro hibede bulundu ve temeli 1 Ocak 2007'de atıldı. Hiçbir bölgede mahkeme inşaatına başlanmadığı halde Diyarbakır'a öncelik tanınması kafaları karıştırırken, AB'nin Türkiye'nin üniter yapısını çökertmek için bölgesel ayrışmaları körüklediği, adli ve idari yargı yapılanmasındaki etkinliğini de artırdığı yorumları yapıldı. AB, mahkemelerin finansmanı için önemli ölçüde destek verdi. 

  

İstanbul'un orman köyleri mahalle oluyor

TBMM İçişleri Komisyonu'nda, 13 ilin büyükşehir olmasını öngören "Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazın Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" kabul edildi. Tasarıya göre, Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van, büyükşehir belediyesi olacak. Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları, il mülki sınırı olarak belirlenecek. Bu illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği sona erecek, köyler mahalle olacak.

İlçe değiştiren mahalleler

Aydın'da Efeler; Balıkesir'de Karesi, Altıeylül; Denizli'de Merkezefendi; Hatay'da Antakya, Defne, Arsuz; Manisa'da Şehzadeler, Yunusemre; Kahramanmaraş'ta Dulkadiroğlu, Önikişubat; Mardin'de Artuklu; Muğla'da Menteşe, Seydikemer; Tekirdağ'da Süleymanpaşa, Kapaklı, Ergene; Trabzon'da Ortahisar; Şanlıurfa'da Eyyübiye, Haliliye, Karaköprü; Van'da Tuşba ve İpekyolu ilçeleri kurulacak. Denizli'nin Akköy ilçesinin ismi de Pamukkale olarak değişiyor. İstanbul Şişli'nin Ayazağa, Maslak ve Huzur mahalleleri, Sarıyer'e bağlanacak. İstanbul Arnavutköy ilçesine bağlı Nakkaş, Bahşayış mahalleleri ile Büyükçekmece ilçesine bağlı Muratbey mahallesi, Çatalca belediyesine katılacak.

Kaynak: YENİÇAĞ http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=74526