En Sıcak Konular

ARAP MAYINI

12 Aralık 2011 08:03 tsi
ARAP MAYINI Allah, din, demokrasi, özgürlük, insan hakları ve her türlü değerlerin istismar edildiği bir keşmekeşlik. İste, dış ve iç unsurların iç içe girdiği ve “Arap Baharı” olarak pazarlanan umumi tablonun özeti.

Arap mayını  
 
Arap dünyasının farklı ülkelerinde hâsıl olan ve “Arap Baharı” şeklinde isimlendirilen sürecin somut bir analizi için bugün cereyan eden meselenin iki boyutuna dikkat çekmek durumundayız. 

Yerkürenin en önemli medeniyetlerine ev sahipliği yapmış bu coğrafyanın tarih boyunca yüksek bir cazibe merkezi olduğunu tekrar hatırlatmak zorundayız. Bu diyar, tarımın, ilk kentlerin, alfabenin, kent-devletlerin, kanunların, dinlerin, satırın, öykülerin, mitolojinin, Yunanca-Latince’de mevcut olan bütün siyasi-edebi kavram ve isimlerin (alphabeto, papiro, storyo, historyo, democratyo, diktatoryo, philosophyo, philologyo, logico, hero, heleno, yunano, iskilyo (Sicilya), atheno (Atina), romo (Roma), apollo, zeo (zeus), herkulo (herkules), el-iskendero (alexendro), fariso (pers)...vs.), bunların yanı sıra bilim ve ilmin tecelli ettiği coğrafyadır.

Bu merkezin omurgasını İran (Pers), Irak (Mezopotamya), Büyük Suriye (Şam diyarı), Arap yarım adası (Hicaz), Mısır (Nil deltası) ve Anadolu oluşturmaktadır. Bu özellikleri yanı sıra, işgal ettikleri jeo-stratejik konumları bu diyarları daim bir meydan okumayla karşı karşıya bırakmıştır. Araplar bu coğrafyaya “6 denizin muhasara ettiği dünyanın kalbi kara parçası” adını vermişlerdir.

Bunlar Hazar, Karadeniz, Ege, Akdeniz, Kızıldeniz ve Arap Körfezi (İran Körfezi)’dir. Ayrıca, Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren hayati değerde bir köprü ve geçiş güzergâhı konumundadır. Bölgemizin tarih boyunca önemli bir cazibe merkezi olmasını sağlayan bu özellikleridir. Pers (Farisi), Mekodon-Yunan, Roma-Bizans, Arap, Frenk (Haçlı), Moğol, Portekiz-İspanyol, Selçuklu-Osmanlı, Fransız, İngiliz, Hollanda, Rus ve bilumum kuvvetlerin bu coğrafyaya intikal etmelerinin ve ona musallat olmaya çalışmalarının yegâne sebebi bu hususiyete sahip olmasındandır.
1869 tarihinde hizmete giren Süveyş Kanalı, Filistin topraklarına Siyonist erkin (İsrail) empoze edilmesi, Batının büyüyen sanayisi için elzem olmaya başlayan zengin petrolün varlığı, Batı’nın sanayi ürünleri için gerekli olan Arap dünyasının geniş pazarları ve Asya’ya musallat olabilmek için coğrafyamızın kontrol altında tutulması gereksinimi, diyarımızı daim askeri-iktisadi-siyasi işgallere maruz bırakmıştır.

Başta Anglo-Fransız projeleriyle başlayan bu süreci, İkinci Cihan Harbi’nden sonra ABD’nin bölgemiz olaylarına daha aktif katılmasıyla Anglo-Amerikan-İsrail plan ve stratejileri hadiselere damgasını vurmuştur. Lakin Arap dünyasında zuhur eden anti-Siyonist, anti-emperyalist temelde örgütlenen bağımsızlık hareketleri ABD’nin yayılmacı emellerine çomak sokmuştur. Buna ilaveten, Sovyetler Birliği’nin bir uluslararası güç olarak mevcut olması, bağlantısızlar hareketinin artan nüfuzu, büyüyen Çin, Hindistan, Japonya, Kore, Latin-Güney Amerika ülkeleri (devrimleri), Şah sonrası İran, eski kıta Avrupa’nın klasik devletlerinin dünya ve bölgemiz olaylarından kopmama çabaları (Almanya, Fransa) bölgemiz üzerindeki uluslararası kavgayı daha çetrefilli hale getirmiştir.
İsrail’in güvenliği, enerji kaynakları ve güzergâhlarının kontrol altında tutulması, su ve tarım sektörlerinin üstünde tekelci bir hegemonyanın musallat edilmesi, farklı sektörlerde faal olan holdingler arasındaki şiddetli rekabet, silah sanayileri için elzem olan kriz ve savaşların kışkırtılması bugün yaşadığımız olayların mihenk taşlarını oluşturmaktadır.

Hülasa olarak ortaya koymaya çalıştığımız hadisenin dış boyutu ile alakalı olan bu faktörler yanı sıra bir de “Arap Baharı” meselesinin iç boyutu ve dinamikleri ihmal edilmemelidir. Dünyanın en zengin kaynaklarına sahip olmasına karşın, bölgemizde büyük oranda mevcut olan yoksulluk, enerji kaynakları ve yan ürünlerinden elde edilen muazzam servetin bir avuç elde inhisar edilmesi, rüşvet-yalan ve fitneciliğin tavan yapmış olması, adam kayırmacılık ve kanunsuzluğun daniskasının sergilenmesi, alt-yapıya yeterli yatırımların yapılmaması, iktidarların anti-demokratik özellikleri, derinleşen ahlaki çürüme, bilimsel çalışmaların yeterince desteklenmemesi, tarım projelerinin teşvik edilmemesi, kangrenleşen Filistin davasına ve yabancı işgallere maruz kalan topraklara karşı iktidarların kayıtsız kalması, iktidar sahipleri arasında hüküm süren çirkin rekabet ve enerji, imkân ve entrikalarını birbirlerinin kuyusunu kazmak için kullanan Ortaçağ saltanat sahipleri ve bunlara karşı halkın duyduğu derin öfke, bunun yanı sıra durumdan vazife çıkartmak isteyen ve bencil maslahatları için iblisle işbirliği yapmaya hazır şarlatanlar, yani “kalimatu hak yurad fiyha batil” (söylem hak arzulanan batıl) deyimine uygun hareket eden bölgesel mafyavari oluşumlar.

Allah, din, demokrasi, özgürlük, insan hakları ve her türlü değerlerin istismar edildiği bir keşmekeşlik. İste, dış ve iç unsurların iç içe girdiği ve “Arap Baharı” olarak pazarlanan umumi tablonun özeti.

Yani, anladıysam “Arap” olayım misali.

 

Prof. Dr. Mehmet Yuva - Yeni MESAJ

 

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ {http://www.yenimesaj.com.tr/yazarlar.php?haberno=11006288&tarih=2011-12-11}



Bu haber 974 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,553 µs