BÜYÜYEN KİM?

14 Eylül 2011 18:19 tsi
Ekonomik göstergelerde hızla büyümemize rağmen ülkemizde neden bu kadar yüksek bir işsizlik var?Rakamlar işçi ve memur maaşlarına neden yansımıyor?

Büyüme rakamlarının toplumun refahına etkisi var mı?

Büyüyen kim?

Yine TÜİK'in açıkladığı büyüme rakamlarını konuşuyoruz. Büyüme yarışında diğer ülkeleri geride bırakan Türkiye'de bu rakamların toplumun refahının yükselmesinde bir etkisi oluyor mu?

Ekonomik göstergelerde hızla büyümemize rağmen ülkemizde neden bu kadar yüksek bir işsizlik var? Büyüme rakamları asgari ücretli, işçi ve memur maaşlarına neden yansımıyor?

Bu sorular yanyana gelince kafalarda daha büyük bir soru işareti uyanıyor: Büyüyen kim?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2. çeyrek için büyüme rakamlarını açıkladı. Yüzde 8.8 oranında olduğu açıklanan büyüme ile bu yarışta diğer ülkeleri geride bıraktığımız yorumları yapılıyor. Ancak uzmanlar söz konusu büyümenin toplum refahına hiçbir şekilde yansımadığını düşünüyor.

İktisatçı Prof. Dr. Osman Altuğ, Türkiye ekonomisinin kayıtdışı bir ekonomi olduğunu söyleyerek, 'Böyle ekonomilerde göstergelerin gerçeği yansıtmayacağını' vurguladı. TÜİK verilerinin anket sonuçlarından yola çıkılarak açıklandığına değinen Altuğ, "Ekonomisi bu şekilde olan ülkede hangi anket sonucu gerçeği yansıtabilir? Hem bu anketi kimlere göndermişler? Sanayicilerin kaçta kaçını örnekleme almışlar.? Kaçta kaçı cevaplamış?" diye sordu. Altuğ, TÜİK verilerinin sağlıklı bir veri tabanına dayanmadığını söyledi.

"Bir an için bu tahminleri doğru farz etsek de bu büyüme "hormonlu" bir büyüme olacaktı" diyen Altuğ, "İthale dayalı, cari açıkla birlikte, borçla birlikte büyüyen bir ekonomi söz konusu. Türkiye borç değil borç faizi ödüyor. Türkiye gelişmiş ülkelerden 18 kat daha yüksek bir borç faizi girdabında" dedi.

Büyük şirketlerin birer birer iflas ertelemesi için mahkemelere başvurduğuna değinen Altuğ, "Kredi kartı borçlusu 2 milyonu aştı. Her yere büyük siteler dikiyorlar daire alan yok. Anlaşılıyor ki Türkiye büyüdükçe insanı yoksullaşıyor. Ama kamu etkinliğini kullanarak devletten iş kapanların büyük bir hızla büyüdüğü bir gerçek" ifadelerini kullandı.

"40 bin değil 40 dolar isteyin"
Prof. Altuğ, kişi başına düşen milli gelirin 1067 dolar olarak açıklanması hakkında şunları söyledi: "Dört kişilik bir ailenin reisi bu rakamları açıklayan devlet büyüğünün yanına gitsin ve bizim ailemizin toplamda 40 bin dolar geliri olması lazım. Siz bana 40 dolar verin de Pazar filesini doldurayım. İşte o zaman o devlet büyüğünün yüzü kızaracak mı?"

Türkiye halkına sürekli şarkılar söyletildiğini ifade eden Altuğ, "Büyüme makamında şarkılar söyleriz, enflasyon makamında şarkılar söyleriz, milli gelir makamında şarkılar söyleriz çok eğlenceli bir milletiz. Ekonomimizin kayıtlı olması gerekiyor. Adam gibi üretip adam gibi paylaşmamız gerekiyor" dedi.

İktisatçı Esfender Korkmaz da  ekonomik göstergelerin halkın refahını arttırmadığı görüşünde. "İktisat, ekonomi insan içindir" diyen Korkmaz, "Petrol ihraç eden ülkelere gelir birkaç kişiye gider. Dolayısıyla böyle ülkelerde büyümenin bir anlamı olmaz. Türkiye de bu örneğe benziyor" ifadelerini kullandı.

Toplum akıl tutulması yaşıyor
Memur, işçi ve emekli maaşlarının büyüme rakamlarından hiçbir zaman nasibini almadığını vurgulayan Korkmaz, toplumda bir akıl tutulması yaşandığını ileri sürerek şöyle konuştu:  "Bu büyüme insanı nasıl etkileyecek diye soran yok. Büyüme topluma bir refah payı ayırmıyor. Sadece belirli kesimlere hizmet ediyor. Bunun sonucu olarak kitlesel talepte azalma yaşanacak. Sadece lüks talep ortaya çıkacak. Halkın büyük kısmı yoksullaşacak."

Türkiye halkının yüzde 70'inin borçlu, yüzde 20'sinin de yoksulluk sınırı altında yaşadığına işaret eden Korkmaz, fiili işsizlik oranını da yüzde 18'lerde seyrettiğini belirtti. Bu rakamların büyüme oranlarının halka yansımadığının bir göstergesi olduğunu söyleyen Korkmaz, "TÜİK rakamlarına göre 3 ayda 203.6 milyar dolarlık bir büyümenin oluşmuş olması gerekiyor. Aynı 3 ayda 23.4 milyar dolarlık bir cari açık söz konusu" şeklinde konuştu. Yine TÜİK rakamlarına göre 2008'in ilk çeyreğinde yüzde 9.2'lik bir işsizlik oranının olduğunu hatırlatan Korkmaz, aradan geçen 3 yıla ve onca büyümeye rağmen işsizlik oranının resmi verilere göre yüzde 9.4 olduğunu vurguladı.

 

Kaynak: MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/haber/buyuyen-kim-215769.htm}

 

Bu haber 704 defa okundu.