En Sıcak Konular

BAHÇELİ: ''EKONOMİDE KALICI VE ETKİLİ BİR DÖNÜŞÜM SAĞLANAMADI''

9 Kasım 2010 17:02 tsi
BAHÇELİ: ''EKONOMİDE KALICI VE ETKİLİ BİR DÖNÜŞÜM SAĞLANAMADI'' Bahçeli,"Geride kalan yıllar, maalesef Türkiye ekonomisinde kalıcı ve etkili bir dönüşüm sağlayamamış, problemler artarak bugünlere kadar gelinmiştir" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM Grup Toplantısında konuştu.

Bahçeli konuşmasının beşinci ve son bölümünü ekonomi'ye ayırdı.

MHP Lideri'nin ekonomiyle ilgili görüşleri şöyle: 

"Konuşmamın bu bölümünde ekonomideki gelişmeleri kısaca değerlendirmek istiyorum.

18 Kasım 2010 tarihi itibariyle AKP iktidarının sekizinci yılı dolmuş olacaktır.

Geride kalan yıllar, maalesef Türkiye ekonomisinde kalıcı ve etkili bir dönüşüm sağlayamamış, problemler artarak bugünlere kadar gelinmiştir.

AKP hükümetinin yola çıkarken verdiği sözlerin çoğu bir yıl geçtikten sonra bile unutulmuş ve vatandaşlarımız ekonomik olarak kötü duruma gerilemişlerdir.

Evet, doğrudur; Türkiye ekonomisi rakamsal ve oransal bakımından 2002 yılının ilerisindedir ve bu da son derece doğaldır.

Ancak, insanımızın hayat standartlarında sevineceğimiz bir iyileşme ve takdir edeceğimiz ilerleme ne yazık ki görülmemiştir.

Bakınız, Başbakan Erdoğan tarafından 16 Kasım 2002 tarihinde AKP hükümetinin Acil Eylem Planı açıklanmıştır.

Burada, hedeflenen kalkınmadan kaynaklanan gelirin adil bir şekilde dağıtılacağı, yoksulluk ve yolsuzluğun giderileceği vaat edilmiştir.

İlave olarak, vergi yükünün tabana yayılması için gerekli tedbirlerin alınacağı ve vergi mevzuatının basitleştirileceği hedeflenmiştir.

Üstelik uygulanacak para ve maliye politikalarıyla, reel sektör için acil önlemler alınacağı ve gerçek anlamda bir yatırım seferberliği için lazım gelen ortamın sağlanacağı belirtilmiştir.

Takdir edersiniz ki, bunların hiçbirisi gerçekleşmediği gibi, milletimize verilen diğer sözlerin de yerine getirilmediğini yaşayarak gördük.

Sosyal politikalardan kopuk olan ve insanımızı merkezine almayan ekonomi politikalarıyla ülkemiz bugünkü girdaba sürüklenmiştir.

Yatırım, üretim ve istihdam arasındaki irtibatı kuramamış olan AKP hükümetinin, sekiz yılın sonunda ekonomide tam bir başarısızlık örneği sergilediği ortadadır.

Hükümetin yapmakta geciktiği yapısal reformlar, makro ekonomik istikrarın tesis edilmesini engellemiştir.

Ekonominin iç ve dış şoklar karşısındaki dayanıklılığının iyice zayıflaması, vatandaşlarımızın refahına çok olumsuz etkiler yapmıştır.

Hafife alınan ekonomik kriz sonucunda da milletimiz yoksulluğun ve işsizliğin acımasız pençesine düşmüştür.

İçinden geçtiğimiz süreçte her hanede en az bir işsiz kardeşimiz varsa bunun müsebbibi hükümettir.

Yoksul vatandaşlarımız daha fazlasını hak etmelerine rağmen, yardım paketleriyle, erzak torbalarıyla avutuluyorsa bunun sorumlusu yine AKP iktidarıdır.

Pazarlarda fileler dolmuyorsa, çocukların yüzleri gülmüyorsa, ekmekler dilim dilim azalmışsa başka yerlerde suçlu aramaya gerek yoktur ve AKP tüm beceriksizliğiyle ortadadır.

Yandaşını abat eden, milletimizi fakirleştiren bu zihniyetin haktan, adaletten ve insanlıktan dem vurması kabahatlerini örtmeye yetmeyecek; işsizliğin ve yoksulluğun alevi AKP’yi sandıkta yakıp kül edecektir.

Muhterem Milletvekilleri,

AKP’nin sıcak paraya dayalı büyüme stratejisi, üretim sektörüne zarar vermiş, çalışan, alın teri döken, vergi veren, kira ödeyen girişimcilerimiz çok sıkıntılı günler yaşamıştır.

Ve hatta birçoğu ya işini tasfiye etmek zorunda kalmış ya da iflas etmekten kurtulamamıştır.

Toplumun her kesimi ekonominin hastalıklı yapısından payına düşen hisseyi almış; garip gurebanın, yetimin, mazlumun, mağdurun hayatı harap olmuştur.

Tarlasının başında, şapkasını yere vurarak ‘bu senede karnım doymayacak’ diyerek feryat eden çiftçimiz muhatap bulamamıştır.

Ürünü para etmemiş, ektiğinin karşılığını alamamıştır.

Esnafımız, raflarında satamadığı mallarının derdine düşmüş, her sabah umutla dükkânını açmış, her akşam hüzünle kapısına kilit vurmuştur.

Cepler boş, haneler mutsuz, yarınlar karanlıktır.

Geçtiğimiz yıl sayıları 238 olan ve bu yılda 313’e ulaşması beklenen alıveriş merkezleri esnaf ve sanatkârımızın hayat alanlarını tehdit eder hale gelmiştir.

Mahalle aralarına açılan marketler esnafımızın rızkını engellemiş; kırtasiyecilik yapan, bakkal işleten, terzilikle geçinen, kasap ve manavlıkla hayatlarını geçindiren kardeşlerimiz evlerine ekmek götüremez olmuşlardır.

Yaptığı işlerde para kazanamayan esnafımızın sigorta primleri ve vergi borçları canından bezdirmiştir.

Şimdi de kredi kartıyla borçlarının taksitlendirilmesi gündeme gelmiş, sanki çok önemli bir imkân sunulmuş gibi milyonlarca esnafımız istismar edilmiştir.

Peki, kredi kartına yüklenen borçlar ödenemediği zaman ne olacaktır? Birde banka faizleri esnafımızın sırtına binince bunun hesabını kim, nasıl verecektir?

Elbette borçlar taksitlendirilmelidir; ama borç yükünün hafifletilmesinin de çarelerine bir an önce bakılmalıdır.

AKP alacakların tahsiline değil, esnafımızın mutluluğuna dikkat kesilmelidir.

Borcu dağ gibi birikmiş olan esnaflarımız istihdam teşvikinden yararlanamamaktadır.

Kendisini ve ailesini sağlık imkânlarından faydalandıramayan esnaflarımızın üzücü durumları yüreklerimizi burkmaktadır.

İşini döndürme kaygısından olanlar ise devlete olan borçlarından ve bankalardaki sicil kayıtlarından dolayı istedikleri krediye ulaşamamaktadır.

Vergi ve prim borçlarının yeniden ve adaletli şekilde yapılandırılması esnafımızın en temel beklentisidir. Bu kapsamda gündemde olan prim affının doğru, ama yeterli olmadığı da açıktır.

AKP hükümeti döneminde; protestolu senet ve karşılıksız çek miktarlarında görülen artışlar ile esnaf sicilinden silinenlerin sayısındaki artışlar; başta esnaf ve sanatkârımız olmak üzere, ticaretle uğraşan vatandaşlarımızın perişan halini gözler önüne sermesi bakımından önemlidir.

Değerli arkadaşlarım, hükümetin gerilemesinden memnun olduğu enflasyon oranı, vatandaşlarımıza bir türlü yansımamış; en çok tüketilen gıda ürünlerindeki fiyat artışları alıverişleri azaltmıştır.

Nitekim son bir yıl içinde tüketici fiyatları yüzde 8,62 artarken; gıda fiyatları yüzde 17 oranında yükselmiştir.

Mutfakların ve sofraların vazgeçilmezleri devamlı zamlanmaktadır.

Ayrıca üretim hala yerlerde sürünmektedir.

Nitekim AKP’nin gelişme hikâyesine konu edilen Türkiye ekonomisinde; mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi eylül ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,4 azalmıştır.

Her tarafı dökülen ekonomik sistemin, son sekiz yılda geldiği sorunlarla dolu süreç gizlenemeyecek kadar belirginlik kazanmıştır.

AKP hükümetinin ekonomi politikalarının sonucunda;

Milletimiz işsiz ve yoksul kalmıştır.
Üretim durmuş ve yere çakılmıştır.
Memurumuz huzursuz ve mutsuz olmuştur.
İşçimiz bitkin ve heyecansız hale gelmiştir.
Emeklimiz dertli ve gözü yaşlı bir duruma gerilemiştir.
Eğer bunlar başarı ise ve eğer hala rakamlara bakarak büyümeden bahsediliyorsa ve krizin fırsata çevrilmesi böyle oluyorsa, diyebileceğimiz bir şey yoktur.

Milletimizi bu hale getiren bir hükümete bizim saygı duymamız, alkış tutmamız elbette mümkün değildir.

Unutulmasın ki, yoksulluğu ve çaresizliği her tarafa yayan bu iktidarla mücadelemiz her zemin ve şart altında kararlılıkla devam edecektir.

Son olarak bir konuya daha değinerek konuşmamı tamamlamak istiyorum:

Başbakan Erdoğan bugünlerde ikide bir; ‘yabancı ülkeler nezdinde gördüğü saygıyı, hürmeti ülkemizde göremediğini’ ifade ederek, kendince sızlanmaktadır.

Biz esasen, Başbakan Erdoğan ve partisine yabancıların neden saygı duyduğunu iyi biliyoruz.

Küresel güçlerin çıkarlarına ve menfaatlerine bu kadar hizmet eden siyasi zihniyetin, bu çevrelerden takdir görmesi şaşırtıcı görülmemelidir.

Başbakan Erdoğan’dan beklentimiz; dışarıda saygı görmeyi ve bundan dolayı kabaran gururunu bir kenara bırakarak, kendisine milletimizin önemli bir bölümü tarafından neden saygı duyulmadığı üzerine biraz düşünmesidir.

Tavsiyemiz bakışını Brüksel’e, Vashington’a değil; küçümsediği başkent Ankara’ya çevirmesidir.

İşte o zaman, bizce gerçek saygıyı hak edecektir.

Milletimizin ve siz değerli milletvekili arkadaşlarımın önümüzdeki hafta idrak edeceğimiz mübarek Kurban Bayramı’nı şimdiden kutluyor; bu mana yüklü özel günlerin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum."

NOT: Bu metin  ''mhp.org.tr'' den iktibas edilmiştir. {http://www.mhp.org.tr/gbk.php?content=2910&cat=50}


 



Bu haber 544 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,047 µs