OCAKBAŞI'NDA ''TARİH ŞUURU VE TARİHE BAKIŞ AÇISI'' KONUŞULDU

6 Kasım 2010 22:01 tsi
Türk Ocakları Genel Merkezi’nde düzenlenen Ocakbaşı Sohbeti’nde bu hafta Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Öz “ Tarih Şuuru ve Tarihi Bakış Açısı” üzerine konuştu.

Ocakbaşı Sohbeti’nde bu hafta Prof. Dr. Mehmet Öz “Tarih Şuuru ve Tarihi Bakış Açısı” üzerine konuştu

Türk Ocakları Genel Merkezi’nde düzenlenen Ocakbaşı Sohbeti’nde bu hafta Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Öz “ Tarih Şuuru ve Tarihi Bakış Açısı” üzerine konuştu.

Konuşmanın girişinde Öz, ‘tarih bakış açısı, tarih perspektifi, tarih şuuru, tarih nedir, ne işimize yarar?’ sorularını sordu ve bu sorulara cevap vererek tarih şuuru ile tarihi bakış açısını ortaya koyacağını belirtti. Öz, tarih ve tarihçi için özetle şunları söyledi:

“Tarih, insanlığın hafızası, bize kalanları değerlendirmek, geçmişte olup bitenlerden çıkardıklarımız ve yeniden inşa ettiklerimizdir. Tarihçi ise çağının ve çevresinin insanıdır. O, tarafsızca verileri toplamaya çalışır ve yorum yapar. Ancak tarihçinin de bir milletin mensubu olduğu göz ardı edilemez. Ayrıca tarihçi kendisini çağından soyutlayamaz.”

Öz, Erol Güngör’ün tarih ve tarihçilik hakkındaki şu sözlerine de değindi:
“Sağlam bir tarih bilinci verebilmek objektif tarih olaylarıyla sübjektif tarih anlayışını mümkün olduğu kadar birbirine yaklaştırmaya çalışmakla başarılabilecek bir iştir.”

Sayın Öz, “Tarih ne işimize yarar?, Ondan nasıl yararlanırız?” sorularını sorarak özetle şunları söyledi:

“Tarih şuuru ve tarihi bakış açısı geleceğin tasarlanması için kullanılır. Milli devletlerin kuruluşu ile tarih çok büyük önem kazanmıştır. Çünkü ortak tarih bilinci ortaya çıkmıştır. Devletimiz kurulduğu zaman Atatürk tarih çalışmalarına çok büyük önem vermiştir. Devletimizin modern bir devlet olarak inşasında dil ve tarihin ehemmiyetine dikkat çekmiştir.

 Tarihle sadece milli devletler değil, geçmiş devletler de ilgilenmiştir. Mesela Göktürk Kitabeleri’nde devletin kendi hatalarını anlatması o devlette tarih bilinci oluştuğunun göstergesidir. Ayrıca Osmanlılar da ülkelerini bölmeden yönetme fikrine tarih bilinciyle kavuşmuşlardır.”

İlgiyle izlenen ve çok dikkat çeken konuşmasının devamında Mehmet Öz, tarihin geleceği görmemizi sağlayıp sağlamayacağı konusunda şunları söyledi:

“Tarihçiler geleceğe yönelik kehanette bulunur. Ancak biz tarihe bakarak kesin sonuçlar elde edemeyiz. Çeşitli tahminlerde bulunabiliriz fakat farklı sonuçlarla karşılaşabiliriz.

Her insan objektif tarihe sübjektif yorumlar katar. Tarihte çoğulculuk vardır. Bizler tarihteki olayların farklı şekilde yorumlanabileceğini görmeliyiz.”

Öz, ‘tarihle niye ilgileniriz’ sorusuna da şöyle cevap verdi:

“Kimileri tarihi kişisel olarak merak eder. Ancak tarih bizim geleceğe bakmamızı etkiler. Tarihe ibret olarak bakmak doğrudur. Ancak sadece böyle bakılmamalıdır. Çünkü tarihi bilgileri bilinç haline getirdiğimiz zaman ondan faydalanmış oluruz. Yeni nesiller tarihten ders almazlar. Yeni nesil geçmişin bilgilerine sahip olursa bunu bir şuura dönüştürebilir. Bunun çeşitli yolları vardır:

Popüler tarihe önem verilmeli, medyada var olunmalıdır. Milli tarihi öne çıkaran perspektif kazanılmalıdır. Ayrıca tarih sanat ve edebiyattan ayrı düşünülmemelidir. Genç romancılar ve edebiyatçılarla insanlar tarih bilmeye teşvik edilmelidir. Toplum tarafından tarihi bilincin gelişmesi için iyi filmler, çizgi filmler vb. yapılabilir. Bu alanda yeni kabiliyetlerin ortaya çıkması gerekir.”

Öz, Türk milliyetçiliğinin doğuşunda da tarihin çok önemli bir yeri olduğunu, Türklerin tarihi eserler aracılığıyla kendi tarihleriyle tanıştığını ve Türk milliyetçiliğinin böylece gelişmeye başladığını vurgulayarak konuşmasın şu sözlerle son verdi:

“Kendimizi, etrafımızı, dünyayı tanımak için tarihi iyi bilmeye, tarihi bilince sahip olmaya ihtiyacımız vardır. Tarihe bakarken bilinçli ve şuurlu bakmamız gerekir. Tarihten ders alalım ama takılıp kalmayalım. Gelecekten perspektifi olamayan tarihten millete hayır gelmez. Bizim asıl amacımız geleceğe doğru koşmak ve gelecek nesillerin daha hür bir ortamda yaşamasını sağlamaktır.” (Haber: Fidan Uğur, Ebru Akay-Türk Ocakları)

 

Kaynak: turkocagi.org.tr {http://www.turkocagi.org.tr/modules.php?name=News&file=article&sid=3380} 

Bu haber 1,375 defa okundu.