En Sıcak Konular

HSYK'DA İSTİFA DEPREMİ

11 Ekim 2010 20:20 tsi
HSYK'DA İSTİFA DEPREMİ HSYK'da 4'ü asil 3'ü yedek toplam 7 üye istifa etti. Asil üyelerden sadece Ali Suat Ertosun istifa etmedi.

HSYK’da deprem!

HSYK'da 4'ü asil 3'ü yedek toplam 7 üye istifa etti. Asil üyelerden sadece Ali Suat Ertosun istifa etmedi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek, "Gündemi belli olmayan, toplantı yaptırılmayan, karar verdirilmeyen, görüşlerini açıklaması dahi fiilen engellenen bir yapı içerisinde daha fazla kalmanın bir yarar sağlamayacağı görüşüyle, ben ve arkadaşlarım Suna Türkoğlu, Musa Tekin, Orhan Cem Erbük, Fatma Anıl Genç, Hatice Ceyda Kerman ve Ayşe Albayrak Doğan, görevimizden ayrılma kararı almış bulunuyoruz" dedi.

Özbek, düzenlediği basın toplantısında, Kurul’un bir süredir kamuoyunun gündeminde çok yoğun bir biçimde yer aldığını söyledi. Hukukun toplum için olduğunu ve toplumla iç içe olduğunu söyleyen Özbek, şunları kaydetti:

"Sürekli tartışma konusu yapılması ve bu yolla yıpratılması, topluma, hukuka ve hukuk kurumlarına zarar vermektedir. Birinin her an hukukun koruması altında olduğunu hissetmeli, hukukun herkes için aynı ve tek olduğuna inanmalı, kurallar ve kurumlardan oluşan hukuk devletinde yaşamanın en temel hakkı olduğunu bilmeli ve bunun için de mücadele etmelidir. Hukuk kurumları ise bu süreçte kendilerine anayasa ve yasalarla verilen görevleri görev bilinci ve sorumluluğu içerisinde hukuk kurallarına göre yerine getirmek zorundadırlar. Bu bağlamda HSYK hiçbir önyargı ve hiçbir art niyeti olmadan anayasanın çizdiği sınırlar içerisinde ve kanunların kendilerine verdiği yetkilerine sahip çıkarak görev yapmak amacını ısrarla ortaya koymuş olmasına rağmen, 17 Ağustos 2010 tarihinden itibaren fiilen çalıştırılmamaktadır.

Üzüntüyle ifade edelim ki bu husus Adalet Bakanlığına defalarca iletilmiş, sözlü ve yazılı başvurularla duruma resmiyet kazandırılmış, yapılamayan her toplantı için Kurulun seçimle gelen üyeleri tarafından tutanak tutularak durum ilgili makamlara iletilmiş olmasına rağmen bugüne kadar hiçbir sonuç alınamamıştır.

Adalet Bakanlığı son olarak Adalet Bakanı imzasıyla göndermiş olduğu yazısında yeni oluşum tamamlanıncaya kadar mevcut HSYK’ya gündem yapılmayacağını, Kurul Başkanvekilliğine resmen bildirmiş bulunmaktadır. Bu süre içerisinde HSYK halen yürürlükte olan 2461 sayılı kuruluş kanunundan ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunundan kaynaklanan ve birçoğu ivedi olan, hiçbir görevini yapamadığı gibi bu ivedi işlerin adalet Bakanlığınca nasıl yürütüldüğü konusunda da hiçbir
bilgisi bulunmamaktadır.

Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan ve 20 ayrı kuruluştan görüş istendiği bildirilen HSYK Kanun Tasarısının ön taslağının hazırlık çalışmaları sırasında kurulumuzun seçimle gelen üyeleriyle herhangi bir bilgi paylaşımında bulunulmadığı gibi taslak tamamlandıktan sonra bir iletişim kurulamamış, taslak
hakkında görüşü istenen kuruluşlar arasında kurula yer verilmemiş, hatta kurulun bu taslak hakkında hazırladığı görüşlerini HSYK’nın kendi internet sitesinde yayınlanmasına da olanak tanınmamıştır.

Bizim bugün basın toplantımızı yapacağımızı açıkladıktan sonra yaklaşık 1.5 saat kadar önce HSYK’nın internet sitesine bizim yeni taslakla ilgili kurulun görüşlerinin eklendiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Gündemi belli olmayan, toplantı yaptırılmayan, karar verdirilmeyen, görüşlerini açıklaması dahi fiilen engellenen bir yapı içerisinde daha fazla kalmanın bir yarar sağlamayacağı görüşü ile ben ve arkadaşlarım Suna Türkoğlu, Musa Tekin, Orhan Cem Erbük, Fatma Anıl Genç, Hatice Ceyda Kerman ve Ayşe Albayrak Doğan, görevimizden ayrılma kararı almış bulunuyoruz."

-"SEÇİM GÜNÜNÜ BEKLEMEDEN AYRILMA KARARI ALDIK"-

"Bugüne kadar neden bekledikleri" konusuna da değinen Özbek, bugüne kadar hiçbir evrakı imzalayamadıklarını, hiçbir konuda görüşme yapamadıklarını ve hiçbir karar alamadıklarını yineledi. Özbek, "Ancak, hep kararnamenin geri kalan kısımlarının getirileceğini bekledik, getirilmesi gerektiği konusunda Bakanlıkla sürekli yazışmalar yaptık. Ayrıca, çok önemli gördüğümüz günlük ve ivedi işlerin
gündem dışı olarak getirilip, bir karara bağlanması gerektiği ve bu eksikliğin, gereğin tamamlanması icap ettiği için de görevimizi devam ettirmeye çalıştık. Fakat, maalesef bugüne kadar herhangi bir kurulun işlemi, kararı, benzer bir tasarrufu olmamıştır. Ayrılmamızın en önemli gerekçesi budur, arkadaşlar" diye konuştu.

Özbek, daha fazla beklemek istemediklerini ifade ederek, "Bekleyip, 17 Ekim tarihinde gerçekleştirilecek seçimden sonra gelecek arkadaşlarımızın buraya gelmesinden veya isimlerinin belli olmasından sonra ayrılmanın da bir takım polemiklere sebep olacağı, yeni oluşacak kadronun beğenilmediği veya onlarla uyumlu bir şekilde çalışılamayacağı şekilde bir takım değerlendirmeler
yapılabilir endişesiyle seçim gününü beklemeden ayrılma kararı aldık" dedi.

Kararlarının tamamen "münferit" olduğunu vurgulayan Özbek, "Her bir arkadaşımız, bu yoldaki iradesini, düşüncesini kendileri ifade etmişlerdir. Bugün birlikte de bu kararın uygulanmaya konmasını uygun gördük" değerlendirmesinde bulundu.

SORULARA YANITLAR

Özbek, düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin de sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "Telekulak iddiaları gündeme geldiğinde ’yargı savunmada’ demiştiniz, ’bu yasa geçerse devletin çatısı çöker’ demiştiniz. Bugün ayrılıyorsunuz, savunmadan pes mi ettiniz? Şu anda O görüşlerinizle aynı noktada mısınız?" şeklindeki sorusu üzerine Özbek, şunları söyledi:

"Biz anayasanın 159. maddesinde yer alan hakim bağımsızlığı ve hakim teminatı esaslarının korunmasıyla görevlendirilen bir yüksek kurulun üyeleriyiz. 'Yargı, savunma konumuna düşürülmüştür’ dediğimiz zaman yargıya karşı sistemli ve hissettiğimiz bir yıpratma kampanyasının başladığını görmüştük. Bu sebeple bu ifadeleri kullandık. Ancak aradan geçen zaman zarfında bunu söylemekte beis görmüyorum, insanların iradelerinin fesada uğratıldığı biçimde yani serbest iradelerin sakatlandığı biçimde bir yıpratma kampanyası sonunda belli bir noktaya geldik. Ancak artık bir anayasa değişikliği yapılmıştır, süreçten geçilmiştir, TBMM’nin bu konuda çıkardığı yasa vardır. Referandum sürecinde halk oyuyla kararlaştırılmış ve yürürlüğe konmuş bir anayasa olduğuna göre artık daha fazla
bir şey söylemek gerekmez."

"Sayın Ali Suat Ertosun aranızda yok. Genellikle onu da çevrenizde açıklamalar yaparken görüyorduk. Sebebi nedir?" şeklindeki soruya Özbek, "Öncelikle aramızda olmayan arkadaşlar adına konuşma imkanımız yok. Değerlendirmeleri herkes kendisi yaptı. Suat bey yanımızda, bizi izliyor. Bizle
birliktedir. Bu soruların yanıtını kendisi verecektir. Her zaman bizden desteğini esirgemeyen, kurulda son derece yararlı çalışmalar yapmış arkadaşımızdır. Bu nedenle kendisine teşekkür ediyorum" yanıtını verdi.

-"ELİMİZDE BAŞKA ENSTRÜMAN KALMAMIŞTIR"-

Özbek, kendi görev süresinin Aralıkta, Musa Tekin’in görev süresinin 16 Ekimde dolduğu anımsatılarak, "İstifaların görev süresinin dolmasına az bir süre kala gerçekleşmesi anlamlı değil mi" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Günlük yaşamda konuşma imkanımız olsaydı biz buna ’ucuz kahramanlık mı yapıyorsunuz’ biçiminde bir anlam verebilirdik. Sizin dediğiniz gibi değil. 17 ağustostan beri biz bu konuları değerlendiriyorduk. Hatta bu sürecin başlangıcı 17 ağustos değil önceki kararname çalışmalarının başlangıcıdır. O süreden beri kurul normal çalışmalarını yapamamıştır. Elimizde başka enstrüman kalmamıştır. Çünkü bugüne kadar kamuoyunda da çektiğimiz sıkıntıları bir hakim ciddiyeti içinde kamuoyuyla paylaşmaya çalıştık. Bu aşamada yapabileceğimiz konu buydu. Eğer aksine bir davranış olsaydı. Sayın Musa bey ve ben bu ekibin veya bu grubun dışında kalsaydık, ’niye onlar kaldı?’ diye sorulabilirdi. Neresinden baktığınıza
göre değişir."

Bundan sonra ne yapacakları yönündeki soruya ise Özbek, "Bildiğiniz gibi biz Yargıtay ve Danıştay üyeleriyiz, oradaki görevlerimize geri dönüyoruz" karşılığını verdi.

Özbek, bir gazetecinin, "Çıkan kavga... Yargıtay ve Danıştay’dan gelecek üyelerin 60 gün önceden belirlenmesine dair bir hüküm var. Bu konuda bugüne kadar bir adım atılmadığını, aynı zamanda aday da olmadığını duyuyoruz" sözleri üzerine, "Adaylar var. Geçici 19. maddedeki bir düzenleme var. Oradaki süreç devam ediyor adaylar da çıktı. Seçimler yapılacak" dedi.

Kadir Özbek, "HSYK taslağıyla ilgili görüşlerinin" sorulmasına karşılık, "Taslak, içeriği itibariyle bugüne kadarki endişelerimizin gerçekleştiğinin en önemli kanıtıdır" diye konuştu.

Yargıtay başkanlığına aday olup olmayacağına ilişkin soruyu ise Özbek, "Şu anda öyle bir soruya cevap vermek durumunda değilim. Bu tamamen buradaki çalışmalarımızla ilgili bir toplantı" şeklinde yanıtladı.

Bakan ve Müsteşar dışında HSYK şu üyelerden oluşuyordu

KADİR ÖZBEK:Başkan Vekili - YARGITAY 13.H.D.

SUNA TÜRKOĞLU:Asıl Üye - DANIŞTAY 13. D.

ALİ SUAT ERTOSUN:Asıl Üye - YARGITAY 6.C.D.

MUSA TEKİN: Asıl Üye - YARGITAY 15.H.D

ORHAN CEM ERBÜK:Asıl Üye - DANIŞTAY 8. D

COŞKUN ÖZTÜRK:Yedek Üye - YARGITAY 10 H.D.

F.ANIL GENÇ:Yedek Üye - DANIŞTAY 4.D.

FEYZİ ALTINOK:Yedek Üye - YARGITAY 20. H.D.

H.CEYDA KERMAN:Yedek Üye - DANIŞTAY 9.D.

AYŞE ALBAYRAK DOĞAN:Yedek Üye - YARGITAY 11. H.D." 

Bakanlık: İddialar gerçek dışı

Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) 17 Ağustos 2010 tarihinden beri çalıştırılmadığı yönündeki açıklamanın, "bugüne kadar yaşanan gelişmeler dikkate alındığında gerçeklerle bağdaşmadığını" bildirdi.

Bakanlık, bazı kurul üyelerinin görev sürelerinin dolmasına sayılı günler kala açıklanan bu istifaların, 17 Ekimde yapılacak HSYK üyeliği seçimlerini etkilemeye yönelik olarak ve istifa eden üyelerin Yargıtay ve Danıştaydaki geleceğe dair birtakım beklentilerini gerçekleştirmeye yönelik girişimler olarak
değerlendirildiğini belirtti.

Adalet Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, HSYK’nın bazı asıl ve yedek üyelerinin Yüksek Kurul üyeliğinden istifa etmeleri nedeniyle açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu ifade edilerek, şöyle denildi:
"Yüksek Kurulun 17 Ağustos 2010 tarihinden beri çalıştırılmadığı yönündeki açıklama, bugüne kadar yaşanan gelişmeler dikkate alındığında gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Şöyle ki Kurulun adli tatilde çalışmaya devam edilmesine ilişkin kararı, atama ve yetki kararnamelerinin görüşülmesine ilişkindir. 16 Ağustos 2010 tarihinde 1271 hakim ve Cumhuriyet savcısını kapsayan kararname tamamlanarak yayımlanmıştır. Yüksek Kurulun bazı üyelerinin taslakta olmayan çok sayıda öneri getirmeleri ve kapsamlı ilaveler yapmak istemeleri nedeniyle gerekli çalışmaları yapmak üzere, kararnamenin kalan bölümleri geri çekilmiş ve bu husus kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Diğer taraftan, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan halk oylaması sonucunda Anayasa değişikliği kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Anayasaya 5982 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 19. maddeye göre, Kurul’un en az 15 üyenin katılımı ile toplanması zorunlu olup, mevcut üye sayısının toplantı yeter sayısına ulaşamaması nedeniyle bu tarihten itibaren Kurul toplantıları yapılamamıştır. Anayasanın bu
açık hükmüne rağmen, ’toplantıların hukuka aykırı bir şekilde engellendiği’ iddiası, hukuksal gerçeklikten uzak, kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye yönelik bir yaklaşımdır.
Öte yandan, mevcut Kurul üyelerinin görev süreleri incelendiğinde Sayın Musa Tekin’in 5 gün sonra 16 Ekim 2010 tarihinde, Sayın Kadir Özbek’in 52 gün sonra 2 Aralık 2010 tarihinde, diğer üyelerin görev sürelerinin ise genel olarak 2012 yılı içerisinde sona ereceği görülecektir. Bazı Kurul Üyelerinin görev
sürelerinin dolmasına sayılı günler kala açıklanan bu istifalar; 17 Ekim 2010 tarihinde yapılacak olan HSYK seçimlerini etkilemeye ve istifa eden üyelerin Yargıtay ve Danıştaydaki geleceğe dair birtakım beklentilerini gerçekleştirmeye yönelik girişimler olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, öne sürülen istifa
gerekçelerinin tamamına yönelik Bakanlığımızca değişik vesilelerle basın açıklamaları yapıldığından, bu konulara ilişkin yeniden bir değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir."

 

Kaynak:




Bu haber 903 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,830 µs