En Sıcak Konular

''FETHULLAH GÜLEN ABD EMPERYALİZMİNE DUYARSIZ''

11 Ekim 2010 10:08 tsi
''FETHULLAH GÜLEN ABD EMPERYALİZMİNE DUYARSIZ'' Kendisine yakın bir ismin anlattığına göre topal bir arı için yarım saat gözyaşı döken Fethullah Gülen,ABD emperyalizmine ve Siyonist zulmüne karşı duyarsız mı? İşte iki farklı gazeteciden çarpıcı yorum...

“FETHULLAH GÜLEN ABD EMPERYALİZMİNE DUYARSIZ”

Vakit Gazetesi’nde hemen hergün röportaj formunda yazan Lütfü Oflaz, bugün Fethullah Gülen ile tanışıklığını anlattı.

İşte Oflaz’ın Gülen sorusuna cevabı:

“Fethullah Gülen Hocaefendi, Filistinlilere insani yardım götürmek isteyen Mavi Marmara gemisindekiler için “Onlar bile bile ölüme gittiler. Yaptıkları otoriteye başkaldırmak, İsrail’i kışkırtmaktı” demişti. Oysa geçenlerde yayınlanan Birleşmiş Milletler raporunda, Mavi Marmara’dakilerin kışkırtıcı olmadıkları, aksine İsrail’in gemiye yaptığı saldırının “kabul edilemez gaddarlık, kasti cinayet” olduğu belirtildi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Bu konudaki değerlendirmemin daha iyi anlaşılması için şunu anlatmalıyım. Ben, Fethullah Gülen’le, cemaatinin bir kuruluşu olan Gazeteciler-Yazarlar Vakfı’nın beş yıldızlı otellerde düzenlediği iftar davetlerinin ilki olan Polat Oteli’ndeki iftarında tanıştırıldım. Bu davete katılanlar arasında pek çok gazetenin, televizyonun yöneticileri, ünlü köşe yazarları, ünlü sanatçılar, tanınmış profesörler ve büyük işadamları ile bugün ülkemizin en üst düzey yöneticileri olan politikacılar da vardı. İşte böylesine yüzlerce davetli içinde Fethullah Gülen, beni kendi masasında ağırlamış, yanına oturtmuş, ayrıcalıklı davranmıştı. Peki kişisel anlamda bana böylesine yakınlık göstermesine karşılık, fikirsel anlamda ben kendisine niye yakınlık duyamadım? Çünkü onun ABD emperyalizmine, Siyonist zulmüne karşı duyarsızlığına hep kuşkuyla baktım. Onlara hoşgörüyle bakmasına hiç sıcak bakmadım. Hele yaşlı ve felçli olan Filistinli Şeyh Ahmed Yasin’in, İsrail askerlerince tekerlekli sandalyesinde katledilmesi üzerine, katilleri suçlayacağına katledileni suçlaması karşısında çileden çıktım. Onunla fikirsel anlamda dost olamayacağımızı iyice anladım. Fethullah Gülen’in, Mavi Marmara saldırısında da, saldırıyı yapan İsrail’i değil, saldırıya uğrayanları suçlaması da yine çileden çıkartmıştı beni. Şimdi Birleşmiş Milletler, Mavi Marmara olayında İsrail’in savunduğu fikirlere katılmayıp İsrail’i suçladığına göre, Fethullah Gülen’in bu konuda bir özeleştiri yapması gerekmez mi? Ve de fikirsel anlamda kimlerle dostluk yaptığını gözden geçirmesi gerekmez mi?” (odatv.com) [1]

Arıya ağlamış karaları bağlamış!  

Merhamet fışkırıyor, acıma hissi had safhada!..
Arıyı tutmuş yağa yatırmış, bala batırmış, en temizinden ve en lezizinden suyu da baş ucuna koymuş ama yine olmamış, bir düzelme belirtisi görülmemiş.
Ne yapsın oturmuş arının baş ucunda ya da yanı başında tam yarım saat ağlamış ve ihtimal dahilindedir ki karaları da bağlamış!...
Topal bir arının başucunda oturup yarım saat ağlayan bir adamdan kime ne zarar gelir?
İşte asıl mesaj bu.
Okuyalım sahibinin sesinden:
“Hanefi Avcı olayını açmak istemedim. Muhterem Fethullah Gülen’in şahıslarla işinin olmadığını biliyorum. Üstü örtülü, “Yine bir jurnalleme dönemi başlatmak istiyorlar.” diye sitem etti. “Ben kimseye zarar vermem, veremem ki” dedi. Hüzünlü bir sesle odasına giren arıyı anlattı.
“Uçamıyordu, felç geçirmiş gibi bir hali vardı. Belki açlıktandır deyip bir kaşık balın içine bıraktım olmadı. Yanına su koydum iyileşmedi. Ne yapsam düzelmiyordu. Aldım, bahçeye bıraktım. Sonra oturdum yarım saat ağladım. Ben kimseye tokat vuramam...” (Hüseyin Gülerce, Zaman, 7 Ekim 2010)”
Hafıza diye, arşiv diye bir şey olmasaydı, Google hazretleri bir–iki tuş işareti ile geçmişi orta yere dökmeseydi bu topal arının başında yarım saat ağlama masalına inanırdık ama ne yapalım ki çok şey hatırlıyoruz.
Şimdi, uçamayan bir arının başında bahçede yarım saat ağladığını söyleyen bu zatı gözünüzün önünde tutun ve yine kendisine ait olan şu satırları okuyun lütfen:
““Evet, artık, “Türk Milleti” diyen, “vatan, ülke, ülkü, bayrak” sözlerini dilinden hiç düşürmeyen ve hatta “din, iman, Kur’an” fedaisiymiş gibi arz–ı endâm eden bir sürü eli kanlı insan bozması var meydanlarda. Bunlar “millî ruh” diye diye milletin önüne kuyular kazıyorlar, ‘ruh kökü’nden bahsederken milletin kökünü kesiyorlar ve toplumu ruhsuzlaştırarak, kalbsizleştirerek kimseye sezdirmeden en sinsi planlarını uygulayabiliyorlar.” (Aksiyon, 16 Nisan 2007)
Bu sözler, hasta arının başında yarım saat ağlayan adamın sözleri olabilir mi? Bu sözler üzerine bizim de o günlerde yazdıklarımızı tekrar hatırlatalım, elinizdeki gazetenin 9 Haziran 2007 tarihli nüshasından:
“Bu nasıl söz, bu nasıl lakırdı hocaefendi?
Yoksa Irak’taki bir milyon Müslüman’ı  Türkiye’de vatan, bayrak, bağımsızlık diyen insanlar mı katletti?
Bir milyon Müslüman’ın gerçek katili olan Amerika hakkında hiç “eli kanlı” ifadesini kullanmadınız, ocağında oturduğunuz için mi? O eli kanlı katilin elinden yediğiniz bir lokma ekmeğin hatırı için mi  katlettiği milyonları asla görmüyorsunuz?
Rastlantıya bakar mısınız; bayrak, vatan, ülke, ülkü diyenler hakkında Bush da aynı şeyleri düşünüyor. Yoksa düzenli olarak fikir teatisinde mi bulunuyorsunuz?
“Eli kanlı insan bozması” öyle mi?
Kimler?
Türkiye’de vatan, bayrak, ülke, ülkü, din, iman, Kur’an diyenler.
Hocaefendi! Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?
Türkiye’de; vatan, bayrak, bağımsızlık, din, iman, Kur’an diyenler! Sizler bu ifadeleri nasıl karşılıyorsunuz?
Canım Mehmetçiğimize kalleşçe saldıran, onları kışlalarında, karakollarında şehit edenler sizin ocağında keyif çattığınız ABD’nin silahlarını, taktiklerini kullanıyorlar. Yoksa haberiniz yok mu?
Sizin; “eli kanlı insan bozması” dediğiniz insanlar küresel eşkıyaların işgal planlarına karşı vatanlarını savunmaya çalışanlardır ve bir de şehitlerine yüksek sesle ağlayanlardır.
Amerika’dan bakınca; şehit tabutlarına sarılıp ağlayanlar, kahrolsun PKK ve işbirlikçileri diye bağıranlar “eli kanlı insan bozması” şeklinde mi görünüyorlar?
Böyle bir Müslümanlık hangi kitapta yazıyor?
Sen, eli kanlı, çizmesi kanlı, geçmişi kanlı Amerika’nın ocağında otur, bu gün Afganistan’da, Irak’ta doğrudan, Anadolu’da da dolaylı olarak katlettiği ve ettirdiği masum insanların çırpınışlarını seyret, conilerin ve canilerin pençesi altında inim inim inleyen Ayşelerin, Zeyneplerin feryadını duyma, şehit analarının ve eşlerinin tükenişlerini görme ve fakat  Amerikan’ın da rahatlıkla altına imzasını atacağı fetvalar uçur okyanus ötesinden.
Bu tarz bir Müslümanlık Türk milletinin öğrendiği ve yüz yıllardır özümsediği din anlayışına tamamen aykırıdır.
Vatan, bayrak, bağımsızlık, ülke, ülkü, din, iman ve Kur’an diyen masum Anadolu halkının omuzlarına basarak yükseldikten sonra, dönüp aynı kitleyi “eli kanlı insan bozmaları “ olarak tanımlamak, nasipsizliğin ..... göstergesinden başka bir şey değildir.” ( Aziz Karaca-Yeni Mesaj) [2] 

 

Kaynak:

[1]

 

[2]



Bu haber 1,295 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,849 µs