İÇ TEHDİT!

30 Haziran 2010 10:36 tsi
Kamuoyunda Milli Siyaset Belgesi olarak bilinen nam-diğer (!) “kırmızı kitap”ta iç düşman olarak değerlendirilen unsurların iç tehdit olmaktan çıkarılacağı konuşuluyor.

İç tehdit  

Kamuoyunda Milli Siyaset Belgesi olarak bilinen nam-diğer (!)  “kırmızı kitap”ta iç düşman olarak değerlendirilen unsurların iç tehdit olmaktan çıkarılacağı konuşuluyor. Son haberlere göre başta bazı cemaatler olmak üzere bütün iç tehdit unsurları tehdit konseptinin dışına itilecek. Yani iç tehdit algılaması ortadan kalkacak!
Dünkü Vatan gazetesinde bu konuda çıkan haberde şu ifadelere yer veriliyor:
“ Belge, aslında 5 yılda bir yazılıyor ancak ekleriyle her yıl güncelleniyor. 2010 yılında kaleme alınan belgenin tamamen farklı bir siyasi vizyon sergileyeceğinin ipuçlarını, Şubat ayında TRT’de bir programa katılan Başbakan Erdoğan, “Siyaset belgesi ile ilgili eksiklikler üzerinde çalıştık. Demokratik sürecin gereğini yapacağız. Bundan sonra asla iç tehdit olmayacak” sözleriyle vermişti.
Erdoğan aynı hafta Ankara’da bir konferansta “dış tehdit” bölümünde de köklü revizyon yapılacağının işaretlerini “yapay kaygı ve korkuların uzun süre Türkiye dış politikasına hâkim olduğu”, “iç tehdit gibi dış tehdit algılamasının da sanal bir zemin üzerine kurulduğu” sözleriyle ifade etmişti.”
Erdoğan “iç tehdit” kavramının ortadan kaldırılacağını söylerken bunu demokratik açılım sürecinin bir parçası olduğunu vurgulamış.
İşte burada biraz durmak lazım:
Yıllardır bu ülkede irtica denilerek masum Müslümanların nasıl baskı ve zulme maruz kaldığını inkâr etmiyoruz.
İrtica diye namaz kılan, başını örten insanları tehdit olarak algılayan sivil ve askeri bürokrasinin yaptığı baskıları da bu sütunda yıllarca anlattık.
27 Nisan’da “ülkeyi korumak!” adına Kutlu Doğum Haftası’nda Hz. Peygamberi anmak için ilahi söyleyen minik çocukları tehdit olarak algılayıp “muhtıra” yayınlayan genelkurmayın tavrına da karşı olduğumuz anlattık.
Bu ülkede “İslam, Müslüman, örtünme” ebetteki tehdit olarak algılanmamalı. Bunları tehdit olarak görenler elbette ki yanlış bir düşünce içindeler.
Ama bütün bunlar bu ülkede bir “iç tehdit” olduğu vakıasını, bu tehdide de ülkeyi bölmek isteyenler tarafından yapılan silahlı saldırıların en bariz bir örnek olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Ülkenin her yanını kuşatmış olan silahlı çeteler, sadece “vatandaşlarımız” tarafından kuruldular diye tehdit olarak görülmeyecekler mi?
Her ülke için bir iç tehdit vardır ve bundan doğal bir şey olamaz.
Başbakanımız her ne kadar dış politikada da düşmansız ve sorunsuz bir dünya özlemini ortaya koymuşsa da gerçeğin hiç de öyle olmadığını her tarafın düşman kaynadığını gözlerimizle gördük.
Bu sözlerin demokratik açılımın bir parçası olarak gündeme gelmesi de ayrıca manidar.
PKK habire katliam yaparken “iç tehdit” kavramının ortadan kaldırılacağı yönünde bir milli siyaset belgesi değişikliğine gidilecek olması hayli düşündürücü.
İnsanın aklına bin türlü şey geliyor. 

 Muharrem Bayraktar -Yeni Mesaj

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ,http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10002879&tarih=2010-06-30

Bu haber 680 defa okundu.