En Sıcak Konular

''MİLLİ '' VE ''GAYRIMİLLİ'' ARASINDAKİ SAVAŞIMDA CHP'NİN YERİ

23 Mayıs 2010 13:51 tsi
''MİLLİ '' VE ''GAYRIMİLLİ'' ARASINDAKİ SAVAŞIMDA CHP'NİN YERİ Bugün Türkiye’nin sorunlarını çözmek, sosyal demokrat bir iktidarın yapabileceği bir iş değildir. Bu, ancak millî bir iktidarın başarabileceği bir iştir. Çünkü, bugün Türkiye’de kavga millî ve gayrımillî olanlar arasındadır.

“Milli” ve “Gayrımilli” arasındaki savaşımda CHP’nin yeri

CHP’de yaşananlar kimi çevrelerde Türkiye’de “sol”un yeniden güçleneceği, hatta iktidara geleceği ve böylece sorunların çözüleceği düşüncesine yol açmış bulunuyor. CHP’nin kendisini “sosyal demokrat” olarak tanıtması, sosyalist enternasyonale üye olması gibi nedenlerle sol bir parti olarak algılanmasına yol açmış olması da bu düşünceyi güçlendirmektedir. Hiç kuşkusuz, CHP’nin güçlenmesi, açıktan açığa emperyalist kapitalizmin dümen suyundan giden AKP karşısında bir seçenektir. Ne var ki, bugünkü yapısıyla CHP’yi  “solcu”  bir parti olarak nitelendirmeden önce düşünmek gerekir.
Öncelikle, eğer “sol” ve “sosyalizm”i eş anlamlı ya da birbirleriyle örtüşen kavramlar olarak algılayanlar varsa, bilmelidirler ki “sosyalizm”, “kapitalizm”in antitezidir. Oysa, “sosyal demokrasi”, liberal kapitalizm ile bir uzlaşma demektir. Başka bir deyişle, liberal kapitalist egemen sınıfın emekçi sınıflara birtakım ödünler vermesinin, sosyal-ekonomik haklar tanımasının sonucudur. Böylece, Batı’nın egemen sınıfları, emekçilerin durumlarını bir ölçüde iyileştirmeye razı olarak varlıklarını korumuşlardır. Salt bu açıdan bakıldığında sosyal demokrat partiler, liberal kapitalist düzenin partileridirler.
Batılı ülkeler bakımından sosyal demokrat partiler toplumsal (sınıflar arası) barışın en önemli öğesidirler. Ancak, genellikle gözden kaçan nokta, bu ülkelerin aynı zamanda emperyalist ülkeler olduğudur. Bu, şu demektir: Gelişmemiş ya da azgelişmiş ülkelerin işbirlikçileriyle birlikte bunların emekçilerini, doğal kaynaklarını, pazarlarını sömürerek elde ettikleri değerlerin bir bölümünü kendi emekçi sınıfları ile paylaşmaktadırlar. Bu nedenle, bu ülkelerin egemen sınıfları kendi özvarlıklarından pek de öyle özveride bulunmadan sosyal demokrasiyi yaşama geçirmek olanağına sahiptirler. Oysa, Türkiye emperyalist bir ülke değildir.
Anımsayalım: İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bir çok Avrupa ülkesinde sosyal demokrat partiler iktidarda bulunmuşlardır. İşte, bu partilerdir ki, emperyalist Avrupa’yı yeniden yapılandırmış bulunuyorlar.
Yine anımsayalım ki, 1970’lerde Bülent Ecevit’in “ortanın solu” adı altında dile getirdiği sosyal demokrat düşlerine en sert tepki burjuvaziden gelmişti!...
Öte yandan, klasik anlamda sosyalizmde en önemli nokta, üretim araçlarının mülkiyetinin özel kişilerin elinden alınması, kamulaştırılmasıdır. Sosyal demokrasi için böyle bir sorun yoktur. Hatta Sosyalist Enternasyonal bugün için en önem verdikleri noktanın, istihdamın arttırılması olduğunu belirtmektedir.
Şu gerçeği de belirtmeden geçmemek gerekir: Karl Marks’ın yaşamı boyunca karşı çıktığı akımların başında sosyal demokrasi gelir.
Bu nedenlerle, CHP’yi sosyalist bir parti olarak nitelendirmek temelli bir yanlışlıktır.
“Sol” da bir ayırım yapılmak istendiği ve bu amaçla da “Marksist sol” kavramının ortaya atıldığı da görülmektedir. Ne ki, Marksist olmayan solun ne anlama geldiği pek de anlaşılamamakta, son çözümlemede bununla sosyal demokrasinin kasdedildiği ortaya çıkmaktadır.
Şu halde, bir CHP iktidarında, büyük bir olasılıkla vurgun ve soygun düzenine son verilebileceği, emekçiler lehine çıkarılmış bulunan yasaların yaşama geçirilebileceği, hatta bu amaçla yeni yasalar da çıkarılabileceği düşünülebilirse de, işbirlikçi liberal kapitalist düzenin özüne ilişmedikçe Türkiye’de yoksulluğun, açlığın ortadan kalkacağını, CHP sosyal demokrat olduğunu öne sürdüğü sürece, düşünmenin olanağı yoktur.
Bugün Türkiye’nin sorunlarını çözmek, sosyal demokrat bir iktidarın yapabileceği bir iş değildir. Bu, ancak millî bir iktidarın başarabileceği bir iştir. Çünkü, bugün Türkiye’de kavga millî ve gayrımillî olanlar arasındadır. Türkiye’de açlığın ve yoksulluğun nedeni, gayrımillî cephenin liberal kapitalist Batı emperyalizmi ile işbirliği içinde Türk halkını ve ülkenin değerlerini sömürmesidir. Eğer CHP, aldığı bu son rüzgar ve ivmeyle millî güçleri antiemperyalist bir cephede toplamayı başarabilirse, dün Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde olduğu gibi yeniden adını tarihe altın harflerle yazdıracaktır. Yoksa, liberal kapitalist işbirlikçi düzenin koltuk değneği olacaktır.

Çetin YETKİN -Yeniçağ

Kaynak: YNİÇAĞ GAZETESİ,http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=13355



Bu haber 640 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,321 µs