En Sıcak Konular

MHP'YE HÜKMETMEK (!)

21 Nisan 2010 23:08 tsi
MHP'YE HÜKMETMEK (!) MHP Genel Başkan Yardımcısı YALÇIN,"Milliyetçi Hareket Partisi sahip olduğu kimliği yaşatmak ve korumak adına diyet ödeyen tek siyasi partidir"dedi.

Prof. Dr. E. Semih YALÇIN'dan sert çıkış: "Ülkücülere hükmetmeye, rol biçmeye ve Milliyetçi Hareket Partisi’ni yönlendirmeye çalışan zavallılar bilsinler ki; Milliyetçi Hareket Partisi, yandaş medyadan akıl almayacağı gibi, hiçbir siyasi partinin de arka bahçesi değildir".

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı E. Semih YALÇIN,son günlerde MHP ve Ülkücülere yönelik basında çıkan haberler üzerine yazılı basın açıklması yaptı:

Yalçın açıklamasında şöyle dedi:

"MHP’ye Hükmetmek(!)"

Bugünün siyasi hayatına bakıldığında; Türkiye’nin bütünlüğünün fevkalade tehlikeli bir noktaya geldiği, artık görülmesi lüzumlu bir gerçek olarak ortadadır. AKP'nin sekiz yıldır uyguladığı millilikten uzak politikaları, ülkeyi bölünmenin eşiğine getirmiş, Türkiye üzerinde son 200 yıldır hak iddia eden batılı emperyalistler ciddi anlamda mesafe kaydetmişlerdir.

Mevcut iktidarın bu tutumu karşısında Milliyetçi Hareket Partisi, bu ülkede sadece gündelik siyaset peşinde olmayan, sahip olduğu milli heyecandan güç alarak insanını koruyan anlayışıyla, Türk milletini kardeş kavgasından uzak tutan, Türkiye üzerindeki emperyalist emellerin önündeki en önemli engel olmuştur. Türkiye'nin çözülme ve dağılma sürecinin başlatılmasında en büyük engel olarak görülen Milliyetçi Hareket Partisi’ne karşı, içinde bulunduğumuz şu günlerde içte ve dışta yeni ve farklı bir siyasi müdahale cephesinin açılmaya çalışıldığı görülmektedir. Söz konusu çirkin girişimlerin arkasında, en büyük milli direnç kuvveti olan Milliyetçi Hareket Partisi’ni zayıflatmak yatmaktadır.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin bugün itibarıyla sahip olduğu milli dirençle yüklü büyük birikim, Milli Mücadele kuşağından intikal eden ‘milli ruhun’, önce 1969’a taşınması ve daha sonra ise Türk milliyetçilerinin fedakârlık ve sadakatle ortaya koydukları mücadelenin, bugüne devredilmesinden ibarettir.

Bu büyük mirasın muhafazası açısından düşünüldüğünde, 90 yıl boyunca devletin kuruluş felsefesini en üst düzeyde idrak edebilen, son 41 yıl boyunca ise siyasi çizgisinde olumsuz kırıklıkları yaşamayan ve daima tarih önünde haklı çıkan Milliyetçi Hareket Partisi'nin mevcudiyetinin, bir kazanç olduğu açıktır. Ancak Milliyetçi Hareket Partisi’nin üstlendiği bu misyon, siyasi tarihi boyunca muarızlarını daima rahatsız etmiş ve defalarca engellenmeye çalışılmıştır. Bu süreçte Milliyetçi Hareket Partisi’nin yükselişine engel olma fikrinin, her zaman dıştan geldiği söylenemez. Maalesef çoğu zaman, milli gibi görünen cemiyetler içinde yetişmiş kişiler veya kuruluşlar da, Milliyetçi Hareket Partisi misyonunu bitirmek gibi bir vazifenin “dayanılmaz satılmışlığını” her dönemde hissetmek istemişlerdir.

"Bu kadar haklı olan, bu kadar haklı çıkan, ancak bu kadar da hakkı yenmiş bir dava"  kapalı kapılar ardında milli olmayan unsurlar tarafından planlanan manevralarla etkisizleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu çalışmayı yürütenler, hassasiyetlerimizi baltalayarak kendilerinin yaşadığı kimliksizleşme sürecini, MHP ve Ülkücülere de yaşatmak istemektedirler.

Ülkücülere hükmetmeye, rol biçmeye ve Milliyetçi Hareket Partisi’ni yönlendirmeye çalışan zavallılar bilsinler ki; Milliyetçi Hareket Partisi, yandaş medyadan akıl almayacağı gibi, hiçbir siyasi partinin de arka bahçesi değildir. Milliyetçi Hareket Partisi sahip olduğu kimliği yaşatmak ve korumak adına diyet ödeyen tek siyasi partidir. Bundan sonra da, Türk Milletinin birliği, vatanın bölünmezliği için bedel ödemeye hazır olduğu gibi, ödetmeye de muktedirdir.

Milliyetçi Hareket Partisi’ni yalnızlaştırmak isteyen bu zihniyetin, bugün gelinen noktada başkalaştığını ve AKP yandaşlığı ile birlikte “cemiyetçilikten cemaatçiliğe” meylettiğini görmek, Türk milliyetçiliği adına üzüntü verici bir manzaradır. Bugün ‘eskimişlikten’ medet umanlar, Milliyetçi Hareket Partisi düşmanlığına soyunmak suretiyle, nedenini hâlâ anlayamadığımız ama ismini iyi bildiğimiz mahfillere “hizmet(!)” vazifesini yerine getirmektedirler.

Bugün Milliyetçi Hareket Partisi’nin anayasa değişikliği paketine karşı duruşunun, yandaş medya ve yandaş aydın tarafından şiddetle tenkit edilmesiyle yapılmak istenen de, esasında aynıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin içyapısını şekillendirme adına ortaya çıkan bu saldırgan zihniyetin, kendilerine Milliyetçi Hareket Partisi’ne hükmetmek gibi bir görev biçtiği görülmektedir. Bu siyasi kaos ortamında, Türk Milletinin menfaatlerini savunmak adına haklı olarak AKP'yi sert eleştirileriyle sarsan Sayın Devlet Bahçeli'yi ve Milliyetçi Hareket Partisi’ni, devşirilmiş aydın ve yandaş medyanın savunması düşünülemez.  Diğer taraftan PKK açılımı yüzünden R.T.Erdoğan'ı yerden yere vuran MHP’nin hedef tahtasına oturtulması gayet doğaldır. Bu noktada doğal olmayan, kendilerine bir dönem sadece milliyetçi-ülkücü harekete mensubiyetlerinden dolayı kimlik bahşedilenlerin, bu kimliklerinden vazgeçmeleri sonrası, yaşadıkları “siyasi basiretsizlik” ile birlikte yandaş medyaya teslim olma halidir. Teslim olmuş bu güruh üzerinden zamanın zeminsiz yazarlarının, Milliyetçi Hareket Partisi'nin iç işlerine müdahale edercesine “kalemşorluk” yapması ise uzun süredir devam etmektedir.

Bütün bu saldırılara rağmen Milliyetçi Hareket Partisi, başkalaşmadan değişimi yakalayacak olan Türk milliyetçileri ile 90 yıldır sahiplendiği ancak 41 yıldır üzerlerine titrediği “davalarını”,  basit hesaplar ile kişisel emeller uğruna heba etmeyecektir. Çünkü Türk milleti artık Milliyetçi Hareket Partisi’nin varlığını, devletlerinin ilelebet payidar olmasıyla bütünleştirmiştir. Türk milleti, ağır bir tahribatla yüz yüze kaldığı son yıllarda Milliyetçi Hareket Partisi'nin duruş ve tutumunu; çözülmeye çalışılan bağımsızlığımızın, birliğimizin ve milli kimliğimizin en önemli güvencesi; devlet geleneğimizin en sağlam dayanağı olarak görmektedir.

Son söz şudur ki; “İşbirlikçi ve küresel güçlerin oyunlarına aktör olanlar, Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkücülere zarar veremeyecek ve sonları hüsran olacaktır. İktidarın ve dış unsurların sapına sarılanların baltası, ancak kendilerine zarar verecektir. Çünkü onların arkasındaki güç, milli olmayan ve Türk Milletinin birliğine kastedenlere aittir…”

 

Kaynak: mhp.org.tr,http://www.mhp.org.tr/haber.php?id=2801

 



Bu haber 528 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,663 µs