GAZETECİNİN DİPNOTU

16 Mart 2010 11:56 tsi
AKP hükümetinin 'kriz teğet geçmedi' görüşünü savunan gazetecilere ne kadar tepkili olduğu bilinen bir gerçek. Şimdi tam da seçim sürecine girilmişken, bu yazarların bir şekilde kenara çekilmesini isteyenler olduğuna hiç şüphe yok.

Gazetecinin dipnotu

EKONOMİDEN sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, geçtiğimiz günlerde ekonomi yorumcuları hakkında serzenişte bulundu. Babacan, ekonomi yorumcularının yazarken, çizerken hangi şapkayla konuştuğunun önemli olduğunu söyledi ve yorumcunun tüm sıfatlarının bilinmesi gerektiğini ifade etti. Bana kalırsa Babacan'ın eleştirisi haklı bir eleştiriydi. Medyada ekonomi hakkında yorum yapan yüzlerce isim var. Ancak bu yorumcuları takip edenlerin çoğu, yorumcuların gazetecilik dışındaki şapkalarından haberdar değil. Oysa ki yorumcunun sıfatlarını bilerek okuduğunuzda, o yorum çok daha anlamlı hale gelebiliyor. Yorumcunun aynı zamanda şirket ortağı, banka danışmanı ya da yatırımcı olması, yorumun niteliğini ve oluşturduğu algıyı tamamen değiştirebiliyor.
*
BABACAN'IN, bazı köşe yazarı ve yorumcuların 'gazetecilik' şapkası dışındaki görevleri ile hareket ettiğine yönelik iması SPK'yı da harekete geçirdi. SPK Başkanı Vedat Akgiray, konuyla ilgili bir çalışma başlattıklarını ve bir model arayışı içinde olduklarını açıkladı. Akgiray'ın açıklamalarından anlıyoruz ki, yorumcunun diğer sıfatlarını dipnotta belirtmesi gündeme gelecek. Yorumcu siyasetçiyse, portföy sahibiyse ya da danışmanlık gibi görevler yürütüyorsa, mutlaka bunun belirtilmesi istenecek.
*
BURAYA kadar her şey yolunda. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için kimin hangi yorumu ne amaçla ve hangi şapkayla yaptığının ortaya çıkarılmasına kimsenin itiraz edeceğini sanmıyorum. Yorumcuların diğer ünvanlarını kamuoyuna açıklaması ekonomi basını için bir şeffaflaşma adımı olabilir. Ancak AKP'nin son yıllarda medya ve gazetecilerle olan ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda, bu işin, AKP'nin ekonomi politikalarını eleştirenlere dönük bir sansür sürecine dönüşmesi de olası görünüyor.
'İstenmeyen yazarlar'
BAŞBAKAN Erdoğan'ın çok kısa bir süre önce gazete patronlarına çıkışarak, köşe yazarlarını şikayet ettiği ve ondan önce de bazı yayın gruplarına yönelik boykot çağrısı yaptığı hatırlandığında, ekonomi basını için alınması planlanan bu ve benzeri tedbirlerin; uzun vadede; 'istenmeyen yazarların tasfiyesi' ile sonuçlanması çok da uzak bir ihtimal gibi durmuyor.
*
AKP hükümetinin 'kriz teğet geçmedi' görüşünü savunan gazetecilere ne kadar tepkili olduğu bilinen bir gerçek. Şimdi tam da seçim sürecine girilmişken, bu yazarların bir şekilde kenara çekilmesini isteyenler olduğuna hiç şüphe yok. Nihayetinde AKP bütün gazete ve TV'lerde ekonomiyle ilgili pembe bir tablo görmek istiyor. Umalım ki, ekonomi basını için geliştirilen tedbirler, pembe haberler ve yorumlar yazılmasını sağlamak için değildir. Eğer süreç, şeffaflaşma yerine, muhalif gazetecilere yönelik bir baskı aracına dönüşürse, zaten tartışılmakta olan basın özgürlüğü daha da içinden çıkılmaz bir hale girer.

Lale Şıvgın-Tercüman

Kaynak: TERCÜMAN GAZETESİ,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=10000

Bu haber 493 defa okundu.