En Sıcak Konular

HÜRRİYET'İN KAPTANI DEĞİŞTİ

30 Aralık 2009 12:09 tsi
HÜRRİYET'İN KAPTANI DEĞİŞTİ 1990'dan beri, Hürriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yapan Ertuğrul Özkök görevini bıraktı.Özkök'ün yerine AKP'ye yakın duran Enis Berberoğlu getirildi.

1990'dan beri, Hürriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yapan Ertuğrul Özkök görevini bıraktı.Özkök'ün yerine AKP'ye yakın duran Enis Berberoğlu getirildi.

Ertuğrul Özkök dün pek çok internet sitesinde flaş haber olarak duyurulan değişikliğin sebebini bugün kendi köşesinde şöyle açıkladı:

"Harikulade bir yol arkadaşlığı"

"22 MART 1990 günü, adım Hürriyet Gazetesi’nin genel yayın yönetmeni olarak künyeye girdiği gün, kendime 5 yıllık bir süre biçmiştim.
43 yaşımdaydım.
Geçmişimde sadece 3.5 yıllık bir gazetecilik tecrübem vardı.
Gazete nasıl yapılır bilmiyordum.
Bagajımdaki tek sermaye, dünyanın nereye gittiğini anlama ihtirasıydı.
Hürriyet, çocukluğumdan beri evimize giren gazeteydi.
Türkiye’nin en büyük gazetesiydi.
“Gazete” denince akla ilk gelen isimdi.
Ben kendime 5 yıl biçmiştim, ama bu mesleğin eskileri, en fazla bir yıl ömür biçiyordu.
Çünkü Ankara’dan gelmiş, aklı havada bir öğretim üyesiydim.
* * *
Kader beni de yanılttı.
Bana bir yıl ömür biçenleri de.
Tam 20 yıl bu koltukta oturdum.
Bunun son beş yılında ise oturmak zorunda kaldım.
Hürriyet’in genel yayın yönetmenliği koltuğu, Türk basınında yönetici olarak gelinebilecek en yüksek mertebedir diye düşündüm.
Daha doğrusu ben mütevazı davranıp düşünmesem bile, başkaları, Hürriyet’e atfettikleri değerlerle, bunu aklıma soktular, böyle düşünmeye ikna ettiler.
Neticede bugün geldiğim noktada artık buna bütün kalbimle inanıyorum.
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği, bu meslekte yönetici olarak gelinecek en yüksek mertebedir.
* * *
Değerli Hürriyet okurları, 2 Ocak itibariyle Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevinden ayrılıyorum.
Bu görevin büyüklüğü kadar, ağırlığı ve meşakkati de büyüktür.
Kendime biçtiğim sürenin 15 yıl fazlasıyla yapmak, üzerimde büyük bir yorgunluğun da birikmesine yol açtı.
Hayatım boyunca en çekindiğim duygu, koltuğuna yapışmış yönetici izlenimi vermekti.
Bilmenizi isterim ki, bu kadar uzun süre bu koltukta oturmamın nedeni böyle bir ihtiras değil, mesleki bir kaderin cilvesiydi.
Bu kaderin tecellisini sağlayan ise patronum Aydın Doğan’ın arkamda durması ve beni hep desteklemesiydi.
O destek hiçbir zaman bitmedi ve bitecek gibi de görünmüyordu.
Ama benim mecalim yetmedi.
O nedenle, bu yazıyla hepinize genel yayın yönetmeni olarak veda ediyorum.
Artık yoluma Hürriyet camiasının bir yazarı olarak devam edeceğim.
Yerime, Hürriyet’ten hepinizin çok iyi tanıdığı başarılı bir gazeteci geliyor.
Enis Berberoğlu ile 1989 yılında Hürriyet’in Ankara bürosunda birlikte çalışmaya başladık.
Ben İstanbul’a gelince, o da burada görev aldı ve adına toz kondurulamayacak bir gazetecilik kariyeri yaptı.
Sadece meslektaş olarak değil, dost olarak da bütün bu yılları birlikte geçirdik.
Ekonomik ve siyasi krizleri birlikte yönettik. İyi günleri birlikte yaşadık, zor günleri birlikte geçtik.
Neticede, karakteri, gazeteciliği ve geçmişte yaptığı işlerle hak ettiği bu mevkiye geldi.
Hürriyet’in onunla daha da ileri gideceğine olan inancım tamdır.
* * *
Değerli Hürriyet okurları.
Gerçek gazeteci bir patronla çalıştım.
Bana sadece, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın temel ilkelerini talimat olarak verdi.
Son 10 yılda Doğan Ailesi’nin yetiştirdiği vizyoner bir İcra Kurulu Başkanı olan Vuslat Doğan Sabancı ile çalıştım.
Bu yıllar boyunca Doğan Ailesi’nin bütün fertlerinden sadece destek gördüm.
Hürriyet’te mükemmel bir arkadaşlık ortamında yaşadım.
Arkadaşlarım bana yönetici olarak sadece mükemmel gazetecilik desteği vermediler.
Ondan daha önemlisi, aile dayanışmasının, dostluğun, arkadaşlığın, şefkatin en yüksek duygularını yaşattılar.
Ve inanılmaz bir “Hürriyet okuru” tanıdım.
Yurdunu seven, onun meselelerine sahip çıkan, Anayasa’nın temel ilkelerini hassasiyetle koruyan, demokrasiye gönülden bağlı, insani hassasiyetleri yüksek insanlarla muhatap oldum.
İşte bu insanlara seslenen büyük bir gazetenin yöneticisi olmanın şerefini yaşadım.
Bu şerefi bana sizler verdiniz.
* * *
20 yılda yaptığım hatalar da oldu.
Üzdüğüm insanlar da oldu.
Ama hiçbiri isteyerek, kasten yapılmış hatalar değildi.
Gazeteyi yönettiğim dönemin sorumluluğunu taşıdım, yarın da taşıyacağım.
Hataları da, iyi yanları da bana aittir.
Bu duygularla gazetenin genel yayın, yönetmenliği koltuğunu 2 Ocak’tan itibaren arkadaşım Enis Berberoğlu’na bırakıyorum.
Hepinize bütün bu yıllar boyunca bana verdiğiniz bu harikulade yol arkadaşlığı için de teşekkür ediyorum." ( Ertuğrul Özkök-Hürriyet) [1]
**************

Özkök böyle diyor ama bu değişikliği, Yeniçağ Gazetesi'nden Selcan Taşçı 1.5 ay önce Enis Berberoğlu’nun, Diyarbakır uçağında iki bakanın arasında verdiği pozdan yola çıkarak haber vermişti.

Taşçı gelinen noktayı bugün köşesinde şu şekilde yorumladı:

"1,5 ay önce duyurmuştuk O 'zıpzıp' muradına erdi"

"Medya siteleri öğle saatlerinde “şok gelişme”, “flaş, flaş, flaş...” diye duyurdu:
Enis Berberoğlu Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu. Ertuğrul Özkök köşe yazarı olarak devam edecek...
Nasıl hayretler içinde kaldık sormayın! Şaşkınlıktan neredeyse küçük dilimizi yutacaktık!
Bakın ne yazmışız 12 Kasım 2009’da:
“Tasfiye edilecek gazeteciler listesi olur da, terfi ettirilecekler listesi olmaz mı? İşvesi, cilvesiyle, bilin bakalım kimi “ben geliyorum” derken enseledik. İşte Genel Yayın Yönetmenliği basamaklarındaki o zıpzıp:
Bir gazeteci düşünün; TVNET’e yaptığı Başbakanlık ve Genelkurmay’ın karşılıklı olarak internet andıcı talimatını aradığı... açıklamalarını nasıl yorumlayacağını bilemediği için Erdoğan’ı arasın ve “Ben sizin demek istemediğiniz bir şeyi demeyeyim diye şeyettim... Siz iyi güzel demişsiniz de, ben ne desem onu kestiremedim...” diye kendisine bir “aferinlik yorum pusulası” arasın. Sonra “sözünün üstüne söz söylenemeyen Erdoğan’ın” sözlerinin aslında nasıl iyi, nasıl faydalı, nasıl her memlekete lazım olduğunu anlatsın... Üzerine bir de “Böyle muhalefet de olmaz ki...” sosu... Başbakan olsam yazarım bir terfi listesi, Doğan Grubu’nun içinde istihdam ettiğim kuryelerden birinin eline sıkıştırır gönderirim patrona... Yoksa Bekir Coşkun’un bahsettiği “tasfiye listesi”ne benzer, bir de “terfi listesi” ulaşmış mıdır dersiniz Doğan’a? Hürriyet’in kendi seçtiği kod adıyla “KKK(Kel, Kör, Kambur)”sının ekrandaki bu işvesi, bu edası Genel Yayın Yönetmenliği yolunun “dikensizleştirilmesi”ne mi delalet?”
Biz de az değiliz hani; bir de ısrar etmişiz ki sormayın gitsin. Bakın bu satırlar da hemen ertesi güne, yani 13 Kasım 2009’a ait:
“Enis Berberoğlu’nun Diyarbakır uçağında “iki bakan arasındaki” pozuna bakıyorum. Tam da günümüz gazetecisi(!) ile günümüz siyasetçisinin olması gerektiği gibi, omuz omuza, kafakafaya, dizdize... Safları öyle sıklaştırmışlar ki, bir hal olsa, kimin eli kimin cebinde bilemeyiz.
Yükselmek, daha da yükselmek isteyen bir gazeteci için, “kadrolaşarak” var olan bir iktidar ile yekvücut olmaktan iyisi Şam’da kayısı. Yarın Berberoğlu, Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni olursa, kim ‘hak etmedi’ diyebilir ki? Şu pozu veren, verebilecek kaç “gazeteci” var sektörde?”
Biz söyleyeceğimizi baştan söylemişiz zaten. Nam-ı diğer KKK çok uçtu, çok gezdi, çok yanaştı, çok sırıttı, pozun onbin türlüsünü verdi iktidarlılarla yanyana, diz dize, omuz omuza, baş başa, kafa kafaya, kol kola... Diyeceğim o ki kaleminin yağının son damlasına kadar hak etti geldiği yeri.
Hürriyet, Ertuğrul Özkök’lü 20 yılın sonunda,  “amiral gemisi”nden, Emin Çölaşan’ın ifadesiyle “AKP’nin refakat gemisi”ne dönüşmüştü, Enis Berberoğlu’lu yıllarda da “yumoş tankeri” ruhsatını alır herhalde..."(Selcan Taşçı-Yeniçağ) [1]

Kaynaklar:

[1].http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/13342279.asp?yazarid=10&gid=61
[2].http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=11445


 



Bu haber 511 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,730 µs