UYAN EY GÖZLERİM UYKUDAN UYAN!

11 Kasım 2009 11:39 tsi
Hepimiz gayet iyi farkındayız ki toplum olarak hiçbir şeyin umurumuzda olmadığı bir dönemi yaşıyoruz.

Uyan ey gözlerim uykudan uyan!

İnsanların hiçbir şeyin umurlarında olmadığı dönemleri vardır. Bazı sebeplerin bir araya gelmesi ile insanlar hayatları boyunca peşinde koşturdukları değerleri dahi önemsemeyebilirler. Bu durum toplumlar için de geçerlidir. Hepimiz gayet iyi farkındayız ki toplum olarak hiçbir şeyin umurumuzda olmadığı bir dönemi yaşıyoruz. Şimdi örnekleyeceğim olaylar da bunu ispatlıyor. En kısa zamanda, beklenmedik bir olayla toplum olarak tekrar hassasiyetimizi kazanacağımıza inanıyorum.
İlk örnek şu; Tayyip Bey hafta sonu bir konuşmasında, “Galataport’u engelleyenleri tarihe havale ediyorum” demiş. Bunun üzerine engellemeyi yapan o zamanın Başbakan Yardımcısı, şimdinin Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, işin içinde haksız rant edinimi olduğu için engelleme yaptığını belirttikten sonra şu önemli açıklamayı yapmış, “O dönemde basın mensupları Başbakan’a Sami Ofer’i görüp-görmediğini sordu. Önce hiç görmediğini söyledi, sonrada Davos’ta bir kez görüştüğünü söyledi. Şunu soruyorum Başbakan’a; Galataport ihalesini verdiğiniz Ofer ile kaç kez görüştünüz? 5 kez mi, 6 kez mi? Ankara Bilkent Oteli’nde partisinin kuruluş yıldönümü kutlanırken, otelin erzak kapısından yukarı Ofer’i aldırdınız mı, aldırmadınız mı? Otelde 2 saat görüştünüz mü, görüşmediniz mi? Görüştüyseniz ne görüştünüz? Bunları kamuoyuna açıklayın. Başka hangi ihaleleri verdiniz bunu da açıklayın.”
Başbakan’a soran yok
BİLMİYORUM kaç kişi bu açıklamadan haberdar oldu, çünkü basında çok az yer alabildi. Çünkü, medyanın özellikle Doğan Grubu’nun Abdüllatif Şener haberi ve Başbakan aleyhine haber yapması yasak... Gelişmiş ülkelerde görüşmedim dediği kişiyle görüştüğü ispatlanan siyasetçi halka yalan söyleme gerekçesi ile istifa eder. Burada hem rant hem de yalan iddiası var ve biz haber dahi yapamadık. Bazı internet sitelerinde haber olarak çıktı, onlarda da suçlama haksız kazancı engelleyen Abdüllatif Beye yönelik yapılıyor! Allah Allah, nasıl bir toplum olduk!
Geçen hafta da Başbakan’ın bir iş adamından, Amerika’daki kızına “20-25” göndermesini istemesi de medyada çok az yer almış, konu hemen kapatılmıştı. Başbakan’ın sesinden internet sitelerinde yer alan olay konusunda medya mensupları Başbakan’a soru dahi soramadılar. Oysa ne zaman istifa edeceğini dahi sormaları gerekirdi!
Diğer hayret ettiğim konu ise farklı; ülkenin Sağlık Bakanı büyük iddialarla domuz aşısı getirtti. Bedeli bu fakir millet için çok ağır olan domuz aşısı konusunda Başbakan, ülke vurdurulur-vurdurulmaz tartışması ile çalkalanırken, “Zorla aşı yaparız dersek bu olmaz. Çünkü yan etkileri noktasında da sıkıntıların olduğu söyleniyor. Amerika’nın kullandığı aşılarda içerikte farklı bir şeyler olduğu, bize gelenlerde farklı şeyler olduğu belirtiliyor” açıklaması yaparak kendi bakanını suçladı. Evet, suçladı.
Ne diyeceğimizi şaşırdık
PEKİ bu durumda Sağlık Bakanı’nın istifa etmesi gerekmez mi? Başbakan’a “Neden faydası şüpheli aşı ithal ettirdin?” diye sorulmaz mı? “Halkın sağlığı ile oynuyorsunuz, hükümet istifa etmeli” denmez mi?
Düşünün ülke Başbakan’ının yalan söyleme, haksız kazanç elde teşebbüsü ve kendi bakanına karşı halk sağlığı ile oynama ve ülke dövizini çar-çur etme suçlaması var ve ilgimizi medyası ile yetkilisi ile, aydını ile toplumu ile çekmiyor, umursamıyor, gereğinin ne olduğunu hatırlamıyoruz dahi...
Çevrenize ve medyaya bir bakın benzer olaylar o kadar çok ki, ne diyeceğimizi, ne yapacağımızı şaşırıyoruz!
“Uyan ey gözlerim gafletten uyan”

Bülent Kuşoğlu-Tercüman

Kaynak: Tercüman Gazetesi,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=140

 

Bu haber 535 defa okundu.