En Sıcak Konular

ASİMİLASYON

11 Kasım 2009 09:28 tsi
ASİMİLASYON İkiyüz yıldan beri Türkler’i yok etme politikası izleyen emperyalistler, Anadolu’da Türkler’den sonra en yoğun nüfusa sahip olan Kürtler’i, Türkler’i asimile ve Türk dilini yok etmek amacıyla kullandılar, kullanmaya devam edi

Asimilasyon...

İKİYÜZ yıldan beri Türkler’i yok etme politikası izleyen emperyalistler, Anadolu’da Türkler’den sonra en yoğun nüfusa sahip olan Kürtler’i, Türkler’i asimile ve Türk dilini yok etmek amacıyla kullandılar, kullanmaya devam ediyorlar.
Kürtler’e Türkler’i asimile ettirme ve Türk dilini unutturarak yerine Kürtçeyi ikame etme çalışmaları Cumhuriyet döneminde de bütün hızıyla devam etti.
Gazeteci-yazar Rıza Zelyurt, Türkler’in yüzlerce yıldır nasıl Kürtleştirildiğini “Türk Kimliği” adlı kitabında ayrıntılı şekilde anlatıyor.
Bu konudaki en değerli kaynak eserlerden biri de Macit Gürbüz’ün “Kürtleşen Türkler” adlı kitabıdır. Osmanlı-Safavi çekişmesinin Anadolu birçok Türk boyunun Kürtleşmesine neden olduğu anlatılan kitapta, Orta Çağın Türklere bıraktığı başlıca mirasın Kürtleşen milyonlarca Türk olduğu vurgulanıyor. Güney Doğu’da bulunan Zazalar’ın kendilerini Sümerler’in devamı saydıkları, 120 aşiretten oluşturuldukları, Zazalar’ın çoğunun Beyler, Kubatlı, Pınarlı, Hörmekli, Karaballı gibi Türkçe adlar taşıdığına dikkat çekiliyor.
Yüzlerce aşirete sahip Karakeçili aşiretinin Anadolu’nun birçok yöresinde yaşadığı, batıdakilerin kendilerini Türk, doğudakilerin ise Kürt saydıkları ifade edilen kitapta, aşiretin tarihi kaynaklarda “Ekrad-ı Aşiret-i Karakeçeli” olarak isimlendirildiği ve “Bozuluş Türkmenlerindendir” diye yer aldığı vurgulanıyor.
Atatürk döneminde alınan bazı tedbirler, emperyalistlerin Türkler’i Kürtleştirme, yani asimile etme çalışmalarının hızını bir ölçüde kesmeyi başardı. Dolayısıyla Sayın Başbakan’ın “Geçmişte hiçbir tedbir alınmadı” iddiası gerçeği yansıtmıyor.
*
Türkiye’de ilk nüfus sayımı Cumhuriyet’in ilanından dört yıl sonra 1927’de yapıldı. 11 milyon nüfusun 1 milyonu, yani yaklaşık yüzde 10’u Kürt’tü. Bunların yarısı Güneydoğu’da yaşıyordu, diğer yarısı ise ülkenin çeşitli yerlerine dağılmış durumdaydı.
Devleti çok uğraştıran Ağrı isyanından sonra, Başbakan İsmet İnönü 1932 yılında doğu gezisine çıktı ve dönüşünde Atatürk’e rapor sundu.
Raporda, bölgedeki Kürtler’in hızla çoğaldığı, Türk bölgelerinin içine girip Türkler’i zorla Kürtleştirdiği anlatılıyordu.
Doğruydu.
1927 yılından 1935’e gelindiğinde güneydoğu’da 206 bin olan Türk nüfus, 228 bine çıkmış, buna karşılık 543 bin olan Kürt nüfus 765 bine çıkmıştı. Bu, doğum oranları arasındaki farkla açıklanamayacak bir olguydu. Kürtler Türkler’in 10 katı artmıştı. Türkçe konuşanlar dillerini yitirmekte, Kürtçe konuşmaya başlamakta ve yavaş yavaş Kürtleşmekteydiler.
Bunda Kürt vatandaşlarımızın çoğunun bir günahı yoktu. Emperyalistlerin ve onların Türkiye’deki ajanlarının bilmeden oyununa geliyorlardı.
O günlerde yapılanlar ise, bugünlerin hazırlığıydı.
*
İskan Kanunu, Kürt nüfustaki orantısız artışı normalleştirmek için çıkarıldı. Bir ölçüde başarılı da olundu. Nitekim 1965 yılına gelindiğinde toplam nüfus içinde Kürtçe konuşanların oranı yüzde 6’lara kadar gerilemişti.
1960 yılından itibaren kentleşmenin göçleri yoğunlaştırması, 27 Mayıs 1960 darbesinden sonraki özgürlük ortamında özellikle Kürtçü üniversiteli gençlerin Marksist örgütlerde rahat faaliyet imkanı bulması, Kürtçülük hareketlerini tekrar hızlandırmaya başladı.
O yıllar, Amerikan CİA ve Sovyet KGB ajanlarının Türkiye’de cirit attığı ve özellikle Kürtçü üniversite öğrencilerine kanca attığı yıllardı.
Bu da birkaç yazıya sığdırılamayacak kadar uzun bir hikayedir.

Sırrı Yüksel Cebeci-Tecüman

Kaynak: Tercüman Gazetesi,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=13



Bu haber 506 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    92,853 µs