TÜRK İNSANI BAŞDÖNDÜRÜCÜ GÜNDEMLE ŞAŞKINA DÖNDÜ

8 Kasım 2009 17:44 tsi
Açılımlar, ihbar mektuplu tartışmalar, uluslararası krizler arasında millet nereye odaklanacağını şaşırdı

Neler oluyor bize?

Türk kamuoyu, baş döndürücü gündem ile adeta alabora oldu. Açılımlar, ihbar mektuplu tartışmalar, uluslararası krizler arasında millet nereye odaklanacağını şaşırdı

DEMOKRATİK açılım, Ermeni açılımı, Kürt aşiretleri açılımı, Kıbrıs ve Ege açılımları, ıslak imza tartışmaları, faili meçhul iddia mektupları, İsrail’le tatbikat krizi, GDO’lu gıdalar, domuz gribi, ekonomik kriz, bütçe tartışmaları, Kıbrıs’taki görüşme trafiği, Avrupa Birliği ve ABD’yle ilişkiler, komşularla ziyaret zinciri ve onlarca başlık birbiri ardına ülke gündemini işgal edince, Türk kamuoyu nereye odaklanacağını şaşırdı. Oluşan sis perdesinde kafa karıştıran açıklamalar ve atılan adımlar, “Ne kadar talihsiz bir ülkeyiz? Biz nereye gidiyoruz?” sorularını beraberinde getirdi. Özellikle açılımlarla atılan adımlarda taviz verildiği tartışmaları, Habur’da terörist karşılama törenleri yapılması, şehit ailelerine ve Türk bayrağına karşı takınılan tavır, birkaç yıl öncesine kadar ağza dahi alınmayan konuların bugün Türk halkının önüne konuluşu birçok kesimde endişe ve karamsarlık yarattı.

Tepki sesleri duyuluyor mu?

Ülkenin dört bir yanından yükselen sesler, siyasette de gerilimi beraberinde getirdi. Her gün yeni bir tartışma gündeme taşınırken, taviz verildiği endişeleri doruğa çıktı. İşte muhalefetten gelen değerlendirmeler:

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural: Yapılanlar doğrudan doğruya teslimiyetin vardığı hadsizlik seviyesi. Teslimiyetin hadsizliği hiç bu kadar büyümemişti. AKP hangi milli mesele varsa, kendi milli menfaatlerimiz dışında başkalarının arzularına göre davranıyor. Milletten aldığı iradeyi yabancılara teslim ettiği, attığı her adımla biraz daha gün yüzüne çıkıyor. Obama’nın verdiği ev ödevlerini yavaş yavaş yapıyorlar. AKP’nin sözde çözüm arayışlarının tamamı yabancılara göre şekilleniyor. Muhalefet yok, millet yok, kimse yok bu milli politikanın oluşturulmasında. Tüm bu açılımların eşbaşkanları da yurtdışında. Bu süreç toplumun direnç noktalarını pasifize etmeye yönelik bir süreç. Toplumun direnci ise kırılmıyor, kırılmayacak da. Hükümet tavizden öte teslimiyetçi ama millet buna izin vermeyecek.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen: AKP iktidarı başından itibaren taviz vererek suyun üzerinde durdu. Şimdiye kadar hangi hükümet, ‘Ermeni Protokolü’ imzalayabilirdi, hangi hükümet Silopi’de yaşananlara rağmen bu görüntülerin yaşanmasına izin verebilirdi? AKP iktidarının tavrı tek taraflı taviz vererek meseleleri çözmek yaklaşımından ibaret. Ne yazık ki, hükümetin bu politikasını alkışlamaya hazır bir kesim var. Bu adımları ‘çağdaşlaşma’ olarak göstermeye çalışanlar var. Bugüne kadar hiçbir hükümet, bu gibi tavizler vermeye yanaşmadı. Bu iktidar yurtdışındaki çevrelerce iş başında tutulmak isteniyor. Ama Türk halkı çok duyarlı. Habur’da yaşananların ardından gösterilen tepki AKP’ye fren yaptırdı. Başbakan Erdoğan kimseyi uysal koyun zannetmesin.

DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi: AKP, iktidarını bu tavizlere borçlu. Şimdi borcunu ödüyor. Açılımlardan sonra şimdi sıra Kıbrıs’ta. Önceden kimsenin konuşamadığı, kendi vekillerinin bile dillendiremedikleri şeyleri rahatlıkla dillendirebiliyorlar artık. Sayın Bülent Ecevit sağlığında bir mektup gönderdi tüm partilere. Kıbrıs konusunda ek maddenin Meclise getirilmemesiyle ilgiliydi. AKP şimdiye kadar cesaret edip getirememişti. Şimdi her şey bambaşka. AKP’nin tüm bu adımlarından vazgeçip pişman olacağını, hatta olduğunu düşünüyorum.

Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Mete Gündoğan: Türkiye bir değişime sürükleniyor ve bunun mimarı da dış mihraklar. Bunun için her türlü enstrümanı kullanıyorlar. İktidarın icraatlerinden çok, bir proje gibi değerlendiriyorum yaşananları. Devletin kurumları yıpratılıyor. Halkın kafası karıştırılıyor. Vatandaş tepki göstermek ve göstermemek arasında sıkışıp kaldı. Son yaşananlarda gördük ki, bir yandan terörün bitmesini isteyenler, diğer yandan yapılanlara tahammül edemiyor. Bunların hepsi dış mihraklarca düzenlenen oyundan ibaret.

Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdülatif Şener: Türk siyasetinin mevcut tarzı, böyle bir süreci sağlıklı şekilde yönetme kabiliyetinden mahrum. Yapılan tartrışmalar, kavgaya dönüşen açıklamalar, karşılıklı hakaretler bu toplumu geriyor. Ülkemizde ayrışma gittikçe derinleşiyor. Bu derinleşme de ciddi zararlar veriyor. Başbakan Erdoğan’ın bir ayrıştırma misyonu var gibi. Her açıklaması bu toplumu ikiye bölüyor, ülkenin güven duygusunu biraz daha zedeliyor. Halk sessizliğini biriktiriyor. Onun da bir sesi olacak. (Tercüman/ ANKARA)

Kaynak: Tercüman Gazetesi,http://www.tercuman.com.tr/v1/haber.asp?id=96029&baslik=Neler%20oluyor%20bize&katid=7 

 

Bu haber 560 defa okundu.