BİR TOPRAK ÜSTÜNDE İKİ MİLLET OLMAZ

28 Ekim 2009 12:06 tsi
9. Cumhurbaşkanı Demirel, bir toprak üstünde iki milletin olamayacağına dikkat çekerek “Bu dahiyane kural hırpalanırsa, her kesimin farklı beklentiler içine sokulacağını” belirtti.

Tek toprak üstünde iki millet olmaz 
 
9. Cumhurbaşkanı Demirel, bir toprak üstünde iki milletin olamayacağına dikkat çekerek “Bu dahiyane kural hırpalanırsa, her kesimin farklı beklentiler içine sokulacağını” belirtti. 
 
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, kendi adını taşıyan üniversitenin yeni akademik yılında yine ilk dersini verdi. Demirel’in ilk dersine öğrenciler ve akademisyenler yoğun ilgi gösterdi.  Bilgiye ulaşmanın artık kolay olduğunu anlatan 9. Cumhurbaşkanı Demirel  “Son 25 yılda dünya ekonomisinde yüzde 5 büyüme olmuş. Ancak dünya zengin ve fakir olarak bölünmüştür. En önemli sorunlardan biri budur” dedi.  Bugün 800 milyon insanın yatağa aç girdiğini ve okula gitmediğini anlatan Demirel, şunları söyledi: “Böyle bir dünyada huzur olması mümkün değil. Öyleyse dünya milletlerinin, bilim adamlarının önünde bu kargaşadan nasıl çıkılacağı büyük sorun olarak durmaktadır” dedi.

Biz de dahil tüm dünya piyasa ekonomisinden vazgeçmeli
Küresel krizin maliyetine değinen Demirel, “50 milyon işsiz, 100 milyon yoksul ortaya çıkmıştır. Biz de bu krizden nasibimizi aldık. Ekonomimiz yüzde 6 küçüldü. Aşağı yukarı 4 sene daha bu krizin sonuçlarını çekeceğiz. En kötü yansıması işsizlik oldu. Dünya sürdürülebilir istihdamı arıyor. Biz neyi arayacağız!?” dedi. Demirel, bir ülkenin ekonomik idaresi refaha intikal etmiyorsa, istihdamı artırmıyorsa; yani vatandaş, evladına iş bulmak için bir kapı çalıyorsa, orada başarıdan söz edilemeyeceğini söyledi. “Eğer bu başarı hissedilmiyorsa vatandaş iyi idare edildiği kanaatinde değildir” diyen Demirel, “Dünya, piyasa ekonomisi anlayışından,  biz de dahil, vazgeçmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

Bir toprak üstünde iki millet olmaz
Demirel, 1924 Anayasası’nın ırk ve din farkı gözetmeksizin ülkede yaşayan herkese Türk dediğini söyledi. “Millet başka türlü nasıl ocaktı!?” diye soran Demirel, “Devletin adı Türk devleti, ülkenin adı Türkiye’ydi , Millet Türk milletiydi. İşte böyleydi, böyledir “ dedi. Vatan denilen bu coğrafyanın üstündeki kanla vatan olduğunu anlatan Demirel, şunları söyledi: “Dünyaca tasdik edilmiş bir coğrafyaya sahipsiniz. Eşsiz bir vatan… Bu hakkı veren size Kurtuluş Savaşı, bu savaşı yapan Türk halkı, bu halk da Türk Milleti... Türkiye’de değişik etnik gruplara rağmen kimsenin kimseyle bir problemi var mı? Bu böyleyken bunun kafasına niçin bir takım düşünceler koyuyoruz! Benim illerimdeki insanların kafasına niçin bir mesele koruz!” Bu kabil çıkışları çok yadırgadığını anlatan Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bir ülke içerisinde değişik etnik mensuplara ayrıcalık tanırsanız, bunu ya azınlık hakkı ya da hükümranlık hakkı olarak tanırsınız. Millet olma hakkı tanırsanız, bir toprak üzerinde iki millet olmaz!”

Az hizmet gitmişse onu gider
Demirel konuşmasına şunları ekledi: “Millet, bayrak bir olacaksa kime ne vereceksiniz? Bunları vermediğinize göre. Bir kısım insanlara haksızlık yapılmış, az hizmet gitmiş, bir kısım insanların farklılığı var. Bunları giderelim… Bu ülkenin ben kürdüm diyen vatandaşı vali, belediye başkanı, bakan oluyor mu, başka halk ne oluyorsa o da o oluyor. Bir terör grubu türeyecek 15 milyon olduğu sanılan bu ülkenin Kürt kökenli güzel insanların temsilcisi hale getireceksiniz. Hak eksikliği varsa eksik olan şeyi herkese verelim. O zaman ne olur bir takım grupları beklenti içerisine sokarsınız. Bunu yaparsanız millet çatlar. Her şey, neticesiyle ölçülür. Eğer bu ülkede, kadınlar oğlumu istiyorum diye sokağa çıkarsa veya gencecik vatan çocukları bu ülkenin sınırlarını beklerken kolunu bacağını kaybetmiş evlatlar ‘alın bu bacağı, kolu, beratı’ derse her şey neticesiyle ölçülür. Buna aracı olan icraatın iyi olduğunu kimse söylemez” dedi.

Kaynak: Yeni Mesaj Gazetesi,http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=9007741&tarih=2009-10-28

 

Bu haber 496 defa okundu.