En Sıcak Konular

KOMPLOCU KOMPLOYA KURBAN OLURMUŞ

19 Haziran 2009 12:14 tsi
KOMPLOCU KOMPLOYA KURBAN OLURMUŞ Atalarımız, "Halka gadr eyleyenin âkıbeti hayr olmaz" demişler. Yani bu halka ihanet edenler, geçici bir zaman içinde kazandıklarını zannetseler de eninde sonunda ihanetin cezasını çekerler.

Komplocu komploya kurban olurmuş

Atalarımız, "Halka gadr eyleyenin âkıbeti hayr olmaz" demişler. Yani bu halka ihanet edenler, geçici bir zaman içinde kazandıklarını zannetseler de eninde sonunda ihanetin cezasını çekerler.

Halkının dili olan, adı sanı bilinmeyen bir şair de, bu Atalar sözünü:

"Sanma kim gaddar berhurdar olur

Ya kesilir başı ya berdar olur." Şeklinde şiirin kalıbına döküvermiş.

Yani, Gaddar adamın mutlu olacağını sanma, onun ya başı kesilir veya asılır" deyivermiş.

Başkalarına tuzak kuranlar, fırıldak çevirenler, dalavereciler, üçkâğıtçılardan bu güne kadar onan olmamış.

Gaddar hilekarlar on tane ocak yıkmadan kendi ocaklarını yakamazlarmış, ama sonunda kendi ocakları da bir yangında yanar gidermiş.

"Hile ile onsaydı, fare onardı." Demişler.

Seyyid Mehmet Emiri de:

"Bir kişi tâ yıkınca bin haneyi

Şehr edemez olduğu viraneyi" diyor.

Yani, bin haneyi yıkarak kendine bir hane yapmak isteyenler, kendi viranelerini tamir edip şehirleştiremezler.

Gün batmayan imparatorluğa sahip olanlar, dünyanın her tarafından milyonlarca haneyi yıkarak Londra'yı ayakta tutmaya çalışırken, yıkıldı gitti. Küçücük bir adanın içine tıkıldı. Amerikan başkanları "Gel" deyince geliyor, "Git" deyince gidiyor.

Başkalarının anasını ağlatarak insanlar gülemezler. Gülerlerse önce kendi akıllarını kaçırmışlar ve kendilerine zarar vermişler demektir.

Sevgili peygamberimiz buyurmuş:

Üç şey var ki sahibine döner:

1-  "Mekr" (Hile, tuzak, dalavere, komplo) yapanlar kendileri de zarar görürler" dedi ve şu ayeti okudu: "Yeryüzünde büyüklük taslamaları ve kötü tuzak kurmaları sebebiyle (nefretleri arttı). Halbuki kötü tuzak sahibini yakalar." (Fatır 43)

2- "Bağy" (Gaddarlık, isyan, taşkınlık, bağilik) yapanlar kendilerine zarar verirler" dedi ve şu ayeti okudu: "....Ey insanlar, taşkınlığınız kendi aleyhinizedir." (Yunus 23)

3- "Neks" (Allaha verilen sözden dönmek veya insanlara verilen sözden dönmek) yapanlar kendilerine zarar verirler" dedi ve şu ayeti okudu: "Kim sözünden dönerse kendi aleyhine dönmüş olur." (Fetih 10)

(Ebu Nuaym, Hatıb, ve Deylemiden naklen Âlusi, Ruh-ül Meani, 11/100, Yunus süresi 23 ncü ayetin tefsiri)

Gaddarlığı, komployu, dalavereyi, ihaneti, dönekliği kendinde toplayan Firavun ve onun güçlü devletinin yerle bir olduğunu Rabbimiz şöyle haber verir:

A'raf 134- Azap üzerlerine çökünce "Ey Musa, sana verdiği söz üzerine, Rabbine bizim için dua et. Eğer sen, bu azabı bizden giderirsen, sana iman edeceğiz ve İsrail oğullarını seninle beraber göndereceğiz" dediler.

A'raf 135- Onlara gelecek olan azabı bir müddet kaldırınca, hemen sözlerinden cayarlar.

A'raf 136- Ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil olmaları sebebiyle, bizde onlardan intikam aldık ve denizde boğduk."

Harpte dahi haddi aşmayan, düşmana verdiği sözden bile dönmeyen, haddini bilen, haklının hakkını veren, hakkını yedirmeyen ecdadımızın yürüdüğü İslâm yolunda yürümeye devam. Sonuç, Müttakilerin lehine olacaktır.[1]

Bazı ajan ve ajanslardan akan lağıma dikkat

Evlerde televizyonun olmadığı, filmlerin sinemalarda izlendiği, evlerdeki banyolarda küvetin bulunmadığı ve şehir hamamında ter atıldığı günlerde şehrin bürokratlarından birine kanunsuz isteğini yaptıramayan zorbanın biri, bürokratın hanımının gittiği hamama kendi hanımını da gönderir.

Uzaktan bürokrat hanımını izlemesini ve vücudunun nerelerinde ben var tespit etmesini ister.

Tespit yapıldıktan sonra bürokratın hanımının onunla bununla oynaştığı haberlerini yayar ve kadının vücudunun nerelerinde ben varsa onları bile pis ağızlara sakız yapıverir.

Pis haberleri duyan bürokrat, hanımına inanmaktadır ama kendisinin bile saymadığı benler hanımında hep vardır.

Bunun üzerine tayinini ister ve o şehri terk eder.

Allah, bu İslam milletini ajanların, ajansların iftirasından korusun.

Gıybet etmek serçe eti yemek gibi tatlıdır ve hiçbir zaman karnınız doymaz.

Sözün şehveti zina şehvetinden uzun sürelidir.

Allah, bu milleti önce sözün şehvetinden, sonra zina şehvetinden korusun.

Yapılan yanlışları temizlemek, domuz gribini temizlemekten daha önemlidir.

Yanlışı yapan insanın tedavisi AİDS mikrobuna tutulmuştan daha öncelikli olmalıdır.

Ancak bütün bunları yaparken yanlışı yapanın annesini, oğlunu, kızını, yakınlarını dile dolayarak, bir zamanlar yaptığı veya yaptı diye iftira edildiği olayları tekrar kötü kokulu işkembe fırınlarında ısıtıp ortalığa koku salmak günahların en büyüğüdür.

Rabbimiz buyurur: "İffetli kadınlara (zina iftirası) atıp, sonra da dört şahit getirmeyenlere seksen değnek vurun ve onların şahitliğini ebediyen kabul etmeyin. İşte onlar fasıkların ta kendileridir." (Kurân-ı Kerim, Nur süresi ayet 4)

"Filan adam dinimize, vatanımıza, milletimize düşmanlık yapıyor. Öyle ise onun eşini, çocuklarını, yakınlarını teşhir ederek yıpratalım" mantığı ahirette yanmamıza bu dünyada da başarısız kalmamıza sebep olur.

Bu ülkede Diyanet İşleri Başkanlığı yapmış birinin birkaç tane yanlış fetvasına kızınca yanlışıyla uğraşmak yerine "Ermeni dölü" diye manşet atanlarımız oldu.

Sevgili peygamberimizin dilinden Mekke'li müşrikler, Medine'li Yahudiler veya Hıristiyan ileri gelenlerinin eşleri, çocukları, yakınları hakkında günahlarını teşhir edici tek söz yoktur.

Hatta efendimizin sağlığında Yalancı peygamberliğe kalkan Müseyleme hakkında bile ailesiyle ilgili tek kelime kullanmamıştır.

Efendimiz, her türlü düşmanla mücadele ederken Kurân'ın kurallarından milim dışarı çıkmamış ve başarılı olmuştur.

Ajanların ve ajansların yaydığı bu haberleri duyunca "Vay beeee" demeden önce bu yayılan sözün isim bölümüne kendi adınızı yazınız ve öyle okuyunuz. Bakalım "Vay beeee" mi diyeceksiniz yoksa "Bunu yazanın, yayanın....." mı diyeceksiniz.

Sevgili Peygamberimiz buyurmuş: " Sizden biri, kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe gerçekten iman etmiş sayılmaz"  (Buhari, Sahih, K. İman Bab 7)

Denizler  kadar geniş ruh dünyamızdan akan  söz ırmağının kaynağı  Rahman'ın rahmet damlalarıyla  beslenirse o sözler  gönüllerden gönüllere  kelime şebekeleriyle sürekli akar ve düşman yüreklerde bile bahar yelleri gibi değişim sağlar.

Eğer söz ırmağına  ajan ve ajansların şeytani vesvese karıştırılmış iftiraları bulaşırsa,  zehir karışan ırmağın, balıkları  ve diğer canlıları öldürdüğü gibi  kirli söz ırmakları da  insanlığımızı öldürür ve  hayvanlığın alt derekelerine düşürür.

Sözlerimizin özü gül yağı gibi olsun  ama kelimelerimizde  gül yaprağı gibi güzel olsun .

Ülkeler arasındaki  tel örgüler, mayın tarlaları,  Çin Seddi gibi duvarlar  gül kokusunun sınırı aşmasına engel olamadığı gibi  sözler de sınır tanımazlar.

Veba mikrobu taşıyan rüzgârlar gibi   inkar, isyan,  fuhuş, terör taşıyan sözlerden  uzak durmalı ve onlara  karşı Allah'ın kelamı ve Rasulü'nün  hadisleriyle aşı olmalı.

Ciğer paremiz olan çocuklarımıza sahip çıktığımız gibi bizim kimliğimiz olan sözlerimize de sahip çıkalım.

Zor zamanlarda sözüne sahip olmayanlar, çocuğunu basın önüne bırakıp kaçanlar gibi olurlar.[2]

Mahmut Toptaş-Milli gazete

[1].http://www.milligazete.com.tr/makale/komplocu-komploya-kurban-olurmus-129805.htm

[2].http://www.milligazete.com.tr/makale/bazi-ajan-ve-ajanslardan-akan-lagima-dikkat-129910.htm



Bu haber 456 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,646 µs