En Sıcak Konular

PİYASADAKİLERİN BÜYÜK BÖLÜMÜ TÜRKÜ DEĞİL

17 Mayıs 2009 11:34 tsi
PİYASADAKİLERİN BÜYÜK BÖLÜMÜ TÜRKÜ DEĞİL Ömrünü türkülere adamış bir isim Mehmet Özbek. Türkülerin Dili adı altında bir sözlük hazırlayan Özbek bugün radyo ve televizyonlarda okunan türkülerin yüzde yetmişinin "türkü" olmadığını söylüyor.

Ömrünü türkülere adamış bir isim Mehmet Özbek. Türkülerin Dili adı altında bir sözlük hazırlayan Özbek bugün radyo ve televizyonlarda okunan türkülerin yüzde yetmişinin "türkü" olmadığını söylüyor.  

Özbek "Türkü söylüyorum diye ortaya çıkanlar bir sanat endişesi taşıyarak değil, para kazanmak amacıyla bolca eser üretiyorlar. Bu eserler içerisinde biri tutarsa para kazanırım diyorlar." ifadesini kullanıyor.

"Eledim eledim höllük eledim/Aynalı beşikte canım bebek beledim" sözleriyle başlayan Erzurum türküsünü dinlediğinde gözü yaşarmayan yoktur. Ya da Neşet Ertaş "Gönül Dağı" türküsüne başladığında içinin teli titremeyen... Türküde geçen "höllük" kelimesinin anlamını genç nesilden kaç kişi biliyor? Gönül ve boran kelimeleri ne anlam ifade ediyor? Bu sorulara bir çırpıda doğru cevap verebilecek insan sayısı çok az maalesef. Hal böyle olunca bizleri derinden etkileyen bu türküleri layıkıyla anlayamıyor, kavrayamıyoruz.

"Türküleri sevmek kolaydır, ama gerekli kültür birikimine sahip olmadan anlamak asla." diyen usta sanatçı Mehmet Özbek, türkü söyleyen sanatçılar ve dinleyenler için rehber niteliğinde bir sözlük hazırladı. Üç yıllık bir çabanın ürünü olan sözlük, Türkülerin Dili (Ötüken Yayınları) adını taşıyor. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan kitapta A'dan Z'ye türkülerde geçen kelimelerin anlamına yer veriliyor. Yazar, sözlüğü oluştururken TRT'nin Türk halk müziği repertuarında bulunan 5.773 halk şiirini incelemiş.

Mehmet Özbek, Türk halk müziğine ömrünü adamış birkaç sanatçıdan birisi. 1945 Şanlıurfa doğumlu. 20 yıla yakın TRT'de türkü söyledi. Çeşitli üniversitelerde Türk halk müziği dersleri verdi. "Altun Hızma" türküsünü geniş kitleler onun okuyuşundan dinledi, sevdi. Dört albüm çıkardı. Sadece türkü söylemekle, derleme yapmakla yetinmedi, Folklor ve Türkülerimiz, Türk Halk Müziği Terimler Sözlüğü gibi türkü üzerine önemli kitaplara imza attı.

Türküler, toplumun romanı

Özbek, sözlük hazırlamaktaki amacını, türkülerde geçen; fakat büyük kitlelerce bilinmeyen, unutulmuş, unutulmaya yüz tutmuş sözcüklerin anlamlarını vererek eserin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmak şeklinde açıklıyor.

Televizyon ve radyolarda türkü söyleyen ama türküde geçen kelimelerin anlamını bilmeyen birçok sanatçının olduğuna da dikkat çekiyor Özbek: "Ben yirmi yıl TRT'de çalıştım. O dönemlerde sezdiğim bir şeydi. Düzeltme çabası gösterdim. Ama hemen yapılacak bir şey değildi. Emekli olup biraz rahatlayınca en iyisi bir sözlük yazalım dedim. Hem sanatçılar hem de türkü sevenler; türkülerden zevk alanlar yararlansın istedim."

Bedri Rahmi Eyüboğlu, yıllar önce türküleri şu dizelerle anlatmıştı: "Ana sütü gibi candan, ana sütü gibi temiz/ türkülerde tüter dağ dağ, yayla yayla/ Köyümüz, köylümüz, memleketimiz." Özbek de "Türküler toplumun romanıdır." diyor. Çünkü romanda olduğu gibi türkülerin de bir kahramanı, mekanı, olayı var. Ve bizi anlatıyor. Türküler aynı zamandan en yaygın müzik türü. Özbek'e göre bunun birinci nedeni, halkın duygularına tercüman olması: "Süzme çeşmin gelmesin müjgan müjgan üstüne. Buradaki ifadeyi söz ve müzik olarak kavrayacak insan sayısı azdır. Ama 'benim sadık yarim kara topraktır' dediğiniz zaman toplumun yüzde doksanı, toprakla uğraşan insanı kendisine bir pay çıkaracaktır."

Mehmet Özbek, bugün radyolarda, televizyonlarda okunan türkülerin yüzde yetmişinin türkü olmadığını söylüyor. Müziğin medyada endüstri haline geldiğini belirten Özbek, "Türkü söylüyorum diye ortaya çıkanlar bir sanat endişesi taşıyarak değil, para kazanmak amacıyla bolca eser üretiyorlar. Bu eserler içerisinde biri tutarsa para kazanırım diyorlar." ifadesini kullanıyor. Özbek'e göre bir eserin türkü olarak kabul edilmesi için dinleyicide güzel duygular, hayaller uyandırması gerekiyor. Bugün türkü olarak okunan eserlerin çoğu biçim olarak türküye uymuyor, muhteva olarak da incir çekirdeğini doldurmayan sözlerden oluşuyor. Özbek, "Hiçbir anlam bütünlüğü olmayan basit ifadelerin oluşturduğu şeyler türkü adı altında sunuluyor." diyor.

Usta türkücü Özbek, son zamanlarda türkülerin yeniden gündeme geldiği görüşüne katılmıyor. Özbek'e göre türküler eskiden çok daha geniş kitlelerce samimi olarak seviliyordu. Bugün türküler herkesin ağzında ama gerçek türküler değil. Özbek, bunu da şöyle gerekçelendiriyor: "Bizim güzel deyişlerimizi okuyan sanatçılara hiç rastlayamıyoruz. Hep oyun havaları televizyonlarda. Hiçbir şiiriyeti olmayan sözlerden oluşan şeyler. Türkü diyemiyorum, dilim varmıyor. Bütün meseleleri televizyon stüdyosunda toplanmış olan insanları oynatmak. Bunun sanatla yakından uzaktan ya da türkünün yaygınlık kazanmasıyla ilgisi yok."

***

 

Ümit Tokcan, bir kolbastı oynasa...

"Televizyonlarda oynananın kolbastıyla hiçbir ilgisi yok. Break dansla bazı figürleri birleştirmişler. Olmuş kolbastı size. Estetikten uzak figürler yapıyorlar. Kolbastıyı ben ilk kez 40 yıl önce Ümit Tokcan'dan dinlemiştim. Onun oynadığı zarif hareketler, asil figürler yok ki burada. Boğazı kesilmiş, kanatları bağlanmış tavuğun çırpınması gibi bir şey gördüklerimiz. Kolbastının doğrusu nasıl oynanıyor, görmedik. Keşke birileri Ümit Tokcan'a rica etse de Ümit baştan sona oynasa."

Gülşen Kutlu, Orhan Hakalmaz, Emel Taşçıoğlu kendi meselelerine sahip çıkan sanatçılar. Sorumluluk taşıyan sanatçılar. Gülşen Kutlu'nun bozlaklarını, Orhan Hakalmaz'ın türkülerini seviyorum.

Eğitim görmüş sanatçıların teknik kullanarak söyledikleri türküleri severim. Ruhi Su, güzel bir örnektir. Konservatuarda eğitim görmüş İstanbullu bir gencin Kırşehir türküsünü Neşet Ertaş gibi okumasından yana değilim.

Gülay ve Zara, mahallî bir sanatçıdan aldığı türküyü ezerek büzerek okumuyor. Olması gereken şekilde okuyorlar.

Türkü gitarla da çalınıp söylenebilir. İki kardeş Evlerinin Önü Boyalı Direk türküsünü söyledi. Öyle okumaları benim için sakıncalı değil. Güzel icra ettikleri takdirde böyle okumalarına cevaz verilebilir. Fakat icra çok kötü. Uzun hava bir rezalet.

Musa Eroğlu'ndan Silifke türküleri, Muzaffer Ertürk'ten Diyarbakır, Urfa havaları, Mükerrem Kemertaş'tan Erzurum havaları dinleyin. Zülküf Altan'dan Elazığ türküleri dinleyin.
 
MURAT TOKAY

Kaynak: Zaman Gazetesi,http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=848770&title=piyasadakilerin-buyuk-bolumu-turku-degil



Bu haber 992 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,924 µs