GIDA VE İÇECEKTE ALARM ZİLLERİ

12 Nisan 2009 20:14 tsi
TGDF tarafından hazırlanan Envanter 2008’e göre, 2006 yılından bu yana gıda ve içecek sektörü istihdamında yüzde 50’ye yaklaşan büyük bir gerileme yaşanıyor.

TGDF tarafından hazırlanan Envanter 2008’e göre, 2006 yılından bu yana gıda ve içecek sektörü istihdamında yüzde 50’ye yaklaşan büyük bir gerileme yaşanıyor.
 
Türkiye Gıda ve İçecek Dernekleri Federasyonu (TGDF) tarafından bu yıl üçüncüsü hazırlanan Gıda ve İçecek Sanayi Envanteri 2008 çalışması, kamuoyuna açıklandı. Basın toplantısında krizin gölgesinde geçen 2008 yılını ve Envanter 2008’in verileriyle sektörün bugün geldiği noktayı değerlendiren TGDF Başkanı Şemsi Kopuz; 2008 Envanteri’nin en çarpıcı verisi olan istihdam rakamlarının; krizin sektör üzerindeki etkilerini açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. Kopuz, “Artık, günübirlik politikalar yerine, daha yapısal ve çözüme dönük uygulamalar bir an önce devreye sokulmalıdır, işsizlik sorununa yapıcı çözümler bekliyoruz” dedi.

1184 işyeri kapandı

Envanter 2008’in verileri, özellikle 2006 yılından bu yana gıda ve içecek sektörü istihdamında yüzde 50’ye yaklaşan büyük bir gerilemeye işaret ediyor. Envanter verileri, sadece geçen yıl, kayıtlı bin 184 üreticinin işyerini kapattığını gösteriyor. Yine aynı dönemde gıda ve içecek sanayi kapasite kullanım oranlarının Ağustos 2008’den itibaren düşmeye başladığı ve yılsonunda yüzde 68’e kadar gerilediği görülüyor. Kapasite kullanımındaki düşüşte, iç piyasada yaşanan talep daralması da etkisi oldu. Ancak aynı dönemde ihraç pazarlarımızda küresel kriz nedeniyle yaşanan ekonomik küçülmeler, küresel talepteki artışı frenleyerek Kasım 2008 sonrasında ihracatta da düşüş yaşanmasına neden oldu.

Her 4 kişiden biri işini yitirdi

Tüm bu faktörlerin sonucunda gıda ve içecek sektörü, 2008 yılında 26,3’lük bir istihdam kaybı yaşadı. 2008 yılı itibariyle istihdam edilen çalışan sayısı 471 bin kişiye düştü. Oysa bu rakam 2006 yılında 881 bin, 2007 yılında ise 639 bin kişiydi. TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, bu kayıpta krizin etkileri görülmekle birlikte istihdamın üzerindeki vergi, SSK gibi yüklerin de önemli bir faktör olduğunu belirtti. Kopuz; “Artık destek zamanı! Krize önlem adı altında birçok sektöre yönelik hazırlanan tedbir paketlerinde yer alan kolaylıkların, gıda ve içecek sanayine sağlanmadığı görülmektedir. Oysa krizin, diğer birçok sektör gibi gıda sanayini de teğet geçmediği açıkça ortadadır” diye konuştu.   

Tüketici ‘ucuz’a yöneldi

Kopuz; “Sektörlerin taşıdığı riskler açısından baktığımızda otomotiv sektörü ile gıda sektörünü aynı kefeye koyup, aynı riski taşıyormuşçasına bir yaklaşım sektörümüzün belini bükmektedir” dedi. Kopuz, milyonlarca çiftçinin refahını sağlamak ve göçün önüne geçmek için, kırsal kalkınmanın ve tarımsal istihdamın lokomotifi durumundaki gıda sektörünün geliştirilip büyümesi gerektiğine vurgu yaptı. TGDF Başkanı Kopuz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Krizle birlikte hanehalkı gelirlerinde düşüş ve beraberinde tüketici talebinde daralma yaşandı. Tüketici krizle birlikte ucuz ürünlere yöneldi. Bu durum, halk sağlığını hiçe sayanlar için fırsat doğmasına yol açtı. Kayıtdışı, sağlıksız, hiçbir standart gözetmeden ve denetimden uzak üretim yapan firmalar bu durumdan faydalanmaya başladılar.

Kaynak: Yeni Mesaj Gazetesi,http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=9003288&tarih=2009-04-12 

 

 

Bu haber 470 defa okundu.