MİLLİYETÇİLİĞİ ''PROVOKASYON'' SAYAN MİLLİYETÇİ!..

14 Şubat 2009 14:43 tsi
Milliyetçi kesimin “sözcüsü” sıfatıyla her yerde arz-ı endam ediyor. Bir “destan”ın adı olan Ergenekon’a “efsane” diyor.

Milliyetçi kesimin “sözcüsü” sıfatıyla her yerde arz-ı endam ediyor. Bir “destan”ın adı olan Ergenekon’a “efsane” diyor. İlk olarak, “Kurtuluş Savaşı yıllarında” keşfedildiğini, daha doğrusu icat edildiğini öne sürüyor. Hikayesini de şöyle anlatıyor:  

“Koskoca imparatorluktan geriye Anadolu kalıyor. Sevres ile Anadolu’nun ortasına sıkışıyorlar. Sonra Türkler çoğalıyor ve kendilerine geliyorlar. Çıkışı bulamıyorlar. Bir demirci ustası, kocaman körüklerle demirden dağı eritiyor ve küçük bir yol açıyor. Börteçine isimli bir kurt çıkışı onlara gösteriyor. Türkler bütün dünyaya yayılıyorlar… Cumhuriyet dar bir alanda kuruluyor, bilge bir demirci onlara yolu gösteriyor. Sonra bir kurt koca toplumu peşine takarak onları kurtuluşa ulaştırıyor… Kurt, hiçbir zaman ehlileştirilemeyen, boyun eğmeyen bir yaratık. Kurallarını kendi koyuyor. Hukuka riayet etmeyen bir liderlik bu. Ergenekon’dan çıkış, orman kanunları ile mümkün. Madem vatan tehlikede...” 

Velev ki öyle, acaba bu milliyetçimize göre, Sevr ile Anadolu ortasına sıkışan Türkler, “hukuka riayet etme” adına, emperyalistlerden “aman” dilenerek veya rica-minnetle mi “kurtuluşa” ulaşacaktı? Meydan boş ya, milliyetçi kardeşimiz “tezini” daha da ileri götürüyor. Önce “Ergenekon”un Türklerle ilgisi bulunmadığını, bir “Moğol efsanesi” olduğunu iddia ediyor, sonra İttihatçılar tarafından üretildiğini söylüyor.

“Ergenekon” davasından da çok mutlu. Mesela PKK, eylemlerini durdurmuş, TRT-6 yayına başlayabilmiş, ülkemizin bölünme tehlikesi ortadan kalkmış ve artık Nevruzlarda, “Türk’ü Kürt’e düşman edecek” bir güç kalmamış. Anlaşılan beyzade milliyetçimize göre, bölücülerin ortalığı yangın yerine çevirmesi, en ala “Kürtçülüğü” yapmaları değil, ülkenin birlik-bütünlüğü için bunlara engel olunmasını istemek,   provokasyonmuş. Sevinci bunlarla da sınırlı değil. “Kürt sorununun barışçı çözümünün” önü açılmış, PKK’ya “genel affı” engelleyecek kimse kalmamış!.. Hele önümüzdeki ay Barzani’nin Erbil’de düzenleyeceği “Kürt Konferansı” yok mu, “Kürt ulusal kongresi” niteliğinde olacakmış. Çünkü Kürtlerin “dört parça” adını verdikleri dört ülke, yani Türkiye, İran, Suriye ve Irak’tan legal ve illegal Kürt örgütleri bu toplantıya katılacakmış. O örgütlerden birisi de PKK imiş ve bu konferans, “PKK’nın silah bırakmasına, nihayetinde tasfiye olmasına vesile olacak”mış. Bölücü bir terör örgütünün legalleşmesi ve siyasallaşmasının adı, “milliyetçi” bir ağızda “konferans ve çözüm” oluyor ya, ört ki, ölem!.. Dâhiyane yaklaşımının devamı da var; “Türkiye’nin Kürt sorununu çözebilmesi için kanın durması lazım… Kürt sorununun çözümü ise önce kendi vatandaşlarımızla, sonra yakın komşularımızla barışmaktan geçiyor” buyuruyor. 

Milliyetçilerin “Sözcüsü” Olmadığı Kesin de!.. 

Bu fikirlerin tamamı “ithal”dir. Obama yönetimi için “CIA fırınından” sıcak sıcak çıkmış bir raporla o kadar örtüşüyor ki!.. Bu rapora göre, ABD için öncelikli iki mesele şunlarmış; Türkiye’nin Kerkük tezlerinden vazgeçirilmesi ve Barzani yönetiminin tanınması… Bunlar olduğunda da, Türkiye’nin “Kürt azınlığı” ile ilgili sorunu kendiliğinden çözülecekmiş. (PKK terörünün neyin aracı olduğu hala anlaşılmıyor mu?) Tabii, Türkiye’ye “Kürt sorununun demokratik çözümünde” yardımcı olmak için yapılacak bazı şeyler de varmış: Mesela AB reformlarının devamı, Anayasa’da “Kürt kimliğinin” tanınması ve PKK’nın “silahsızlandırılması” gibi. Bunun için ise “genel af” şartmış. Nasıl bir “af” planı öngördüklerine de bakalım mı?

-Teröristlerin bir kısmının hapse girmeme garantisi verilerek, Türkiye’ye dönmesi sağlanacak.
-Kalanlar Barzani Peşmerge “ordusuna” katılacak.
-Sözde liderlerine, Avrupa ülkeleri ev sahipliği yapacak.
-PKK silahlarını kameralar önünde ABD subaylarına teslim edecek. 

Bunların yapılması “Ergenekon operasyonları ile kolaylaşsa” da, ABD’lilerin ufak bir endişesi var; Hala bu “açılımlara” direnecek askerler, aşırı sağ ve sol milliyetçiler olabilirmiş!..    

CIA ile “pişti” olan, dahası Kerkük’ten vazgeçilmesini, Barzani yönetiminin resmen tanınmasını savunan bir “Türk milliyetçisi” düşünebiliyor musunuz?

Müyesser YILDIZ (Türk Ocakları Genel Merkezi İnternet Sitesi'nden iktibas edilmiştir.)

Bu haber 444 defa okundu.