BAYKAL: ''YÜKSEK SEÇİM KURULU'NA MEYDAN OKUNUYOR''
12 Şubat 2009 12:55 tsi
Deniz Baykal, "Böyle demokrasi olmaz, böyle siyaset olmaz. Bunların hepsinin hesabı sorulmalıdır. Yüksek Seçim Kurulu karar alıyor, Başbakan'ından bakanına herkes, 'bu bizi ilgilendirmez' diye Yüksek Seçim Kuruluna meydan okuyor''dedi.
ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Vatandaş evine ekmek götüremez haldeyken, her gün işsiz kalırken, bir yandan da AKP seçim hovardalığıyla kampanya götürüyor. Böyle demokrasi olmaz, böyle siyaset olmaz. Bunların hepsinin hesabı sorulmalıdır. Yüksek Seçim Kurulu karar alıyor, Başbakan'ından bakanına herkes, 'bu bizi ilgilendirmez' diye Yüksek Seçim Kuruluna meydan okuyor''dedi.
Baykal, CHP Parti Meclisi (PM) toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, ''Hükümet, seçim hovardalığı yapabilmek için, seçim gösterişi yapabilmek için, seçim rüşveti dağıtabilmek için, Türkiye'nin derli toplu, tutarlı, güven veren ekonomi programı oluşturmasına engel olmaktadır, karşı çıkmaktadır, ayak diremektedir''diye konuştu.
Deniz Baykal, AK Parti hükümetinin, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir iktidarda rastlanmayan ölçüde yolsuzluklara bulaştığını ileri sürerek, iktidar ve yandaşlarının devlet olanaklarını sorumsuzca kendi çıkarları için kullandığını savundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde danışman olarak görev yapan bir kişinin evine giren hırsızların kasadan 2.2 trilyon çaldıklarını ve bunun gazetelere haber olarak yansıdığını anımsatan Baykal, evinde hırsızlık yapılan kişinin konuyu ciddi şekilde takip etmemesinin dikkat çekici olduğunu söyledi.
''Savcılar harekete geçti mi? Bu kişinin serveti ne kadardır? Bu olayla ilgili ne yapılmıştır?'' diye soran Baykal, kamuoyuna bilgi verilmesi gerektiğini kaydetti.
Seçim yardımlarını da eleştirek, Yüksek Seçim Kurulunun kararına rağmen yardımların sürmesine tepki gösteren Baykal, şöyle konuştu:
''Vatandaş evine ekmek götüremez haldeyken, her gün işsiz kalırken, bir yandan da AKP seçim hovardalığıyla kampanya götürüyor. Böyle demokrasi olmaz, böyle siyaset olmaz. Bunların hepsinin hesabı sorulmalıdır. Yüksek Seçim Kurulu karar alıyor, Başbakan'ından bakanına herkes, 'bu bizi ilgilendirmez' diye Yüksek Seçim Kuruluna meydan okuyor. Bu karar iktidar partisini ilgilendirmiyor, kimi ilgilendiriyor? Gücü kime geçiyor Yüksek Seçim Kurulu'nun? Bir hukuk skandalı, bir hukuk krizidir. Yüksek Seçim Kurulu karar almış, o kararları işletmek mümkün değil. Bu acı bir tablodur. Bu tablodan çıkışın yolu, kuşkusuz her zaman olduğu gibi, milletin iradesindedir. Umut ediyorum, önümüzdeki seçimlerde milletimiz bu gerçekleri en iyi şekilde değerlendirecektir. Bunları yok saymak, gözden saklamak mümkün değildir. Bunların hesabını, öyle anlaşılıyor ki soracak olan millettir. Biz de millete bunu anlatmaya devam edeceğiz.''
Türkiye sanayisinin rekor düzeyde daraldığını belirterek, ''Türkiye, açıkça bir küçülme tablosuyla karşı karşıyadır'' dedi.
Baykal, IMF raporunda, Türkiye dışındaki G-20 ülkelerinin krize karşı tedbir aldığına yer verildiğini ifade etti. Deniz Baykal, IMF'nin 2009 yılı için dünyanın yüzde yarımlık bir büyüme, Türkiye için yüzde 1.5'luk küçülme öngördüğünü söyledi.
Türkiye'nin, büyümesi en çok azalan ülke konumunda olduğunu savunan Baykal, şunları söyledi: ''Diğer ülkeler tedbir alıyor, biz tedbir almıyoruz. Tedbir almamayı bilinçli olarak tercih ediyoruz. Niçin? Hükümetin seçim döneminde elini kolunu serbest bırakmasını sağlamak için. Hükümet bu seçim döneminde elini kolunu serbest tutunca ne oluyor? Kapanan iş yerleri, her gün artan işsiz sayısı, bu sorunun cevabıdır. Hükümetin bu tutarsızlığı nedeniyle artık ekonomik kriz iş yerlerini ve aileleri her zamankinin ötesinde vurmaya başlamıştır. Ne yazık ki işsiz sayısı hızla artmaktadır ve bu gidişle 2009'da daha on binlerce insanın işinden çıkarılacağını ve işsiz sayısının yüz binlerle artışa devam edeceğini görüyorum. Hükümetin bu mali disiplinsizliğinin bedelini işsiz insanlarımız ödüyor. Bu, kabul edilemez, hükümetin bu oyununa izin verilemez. Hükümet artık ülkenin ekonomisini bırakmış, başka arayışlara yönelmiştir. Seçim hovardalığı yapabilmek için, seçim gösterişi yapabilmek için, seçim rüşveti dağıtabilmek için, Türkiye'nin derli toplu, tutarlı, güven veren ekonomi programı oluşturmasına engel olmaktadır, karşı çıkmaktadır, ayak diremektedir.''
Bu haber 280 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle