Sabahat Tuncel'in Kardeşleri Mehmetçiklerimizi vurdu.

Yaşları 20-21 ancaktı.

Hepsinin bir adı vardı ama ortak adları mehmetçikti.

o uğursuzlar, o kalleşler bu vatanın bağrına hançer olmayı kafaya koyduklarında daha doğmamışlardı.

Birinci körfez savaşında 4-5 yaşlarında bile yoktular.

Turgut Özal vefat ettiğinde ilkokula yeni başlamışlardı.

Apo yakalanıp getirildiğinde,neden bu kadar nefret edildiğini idraktan bile yoksundular.

Ladin ABD'yi vurduğunda 14-15 yaşlarında ya vardılar ya yoktular.

AKP'yi iktidar yapan ilk seçimde oy verebilecek yaşta değillerdi.

Kısaca çocukluk hatıraları çok tazeydi hafızalarında.

Kendilerini ölüme götüren süreçten ne haberleri vardı ne katkıları.

Vatan borcu demişler, her Türk asker doğar demişler ve kışlanın yolunu tutmuşlardı.

Kadir Gecesi'nden bir gün önceydi.

Bayrama sadece dört gün kalmıştı.

Takvimler 7 Ekim 2007'yi gösterdiği akşamda,

Haber bültenlerine flaş haber diye düştüler.

Türkiye'nin çoğunluğu o anda oynanan Vestel Manisaspor -Galatasaray maçını ya dinliyor ya konuşuyordu.

Televizyonların eğlence programları normal yayınına devam ediyordu.

Yani ateş yine düştüğü yeri yakıyordu.

13 vatan evladı kahpe pusuda şehit düşmüştü.

Sabahat Tuncel'in kardeşleri Mehmetçiklerimizi vurmuştu.

Hani şu kadın milletvekili var ya,

Hapishaneden meclise taşınan kin dolu bakışları olan kadın.

İşte O'nun kardeşleri.

Mehmetçiklerin babalarının verdiği vergilerden maaş alıp karnını doyuranlar,taşıdıkları kimliklerle VİP imkanlarından faydalanırken,hesap soracak makamda oturanlar da,durumu bir ay sonra "Sayın Başkanla"görüşeceklerini söylüyordu.

Bağımsız olduğunu düşündüğümüz bir ülkenin başbakanı canlarına kastedilen askerlerinin kanını yerde bırakmamak için elinden geleni yapacağı yerde,ABD Başkanı'ndan medet umuyordu.

Bu ölümden de acı geliyordu.