1 Haziran 2010

ROJ TV VE PKK ARASINDAKİ AYRILMAZ BAĞ

          Danimarka’da yayınlanan  Berlingske Tidende gazetesinde yer alan ROJ TV haberleriyle ilgili yankılar sürerken, PKK ile söz konusu kanalın ayrılmaz bağını gösteren yeni açıklamalar kamuoyuna sunulmaya devam ediyor.

          ROJ TV'nin PKK ile ilişkisine dair bilgi ve belgeler yayımlayan Berlingske Tidende gazetesinin, 27 Mayıs 2010 tarihli sayısında, ROJ TV Yönetim Kurulu Üyesi Henrik C.Winkel ile Mali Denetçisi Flemming Nejstgaard'ı, Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal ve eski yöneticisi Zübeyir Aydar ile birlikte gösteren fotoğraflara yer veriliyor.

 

        Anılan gazete tarafından; Henrik C.Winkel ve Flemming Nejstgaard'ın, 2006 yılında Belçika/Brüksel'de, Kongra-Gel üst düzey yöneticileri Remzi Kartal ve eski yöneticisi Zübeyir Aydar ile biraraya geldikleri, ROJ TV'nin örgütsel bağını kabul etmeyen ve örgüt yöneticileri ile görüşmediklerini söyleyen adı geçenlerin, anılan belgeler ışığında gerçek beyanda bulunmadıklarının anlaşıldığı, Belçika tarafından, R.Kartal ve Z.Aydar'a terörizm, pasaport sahteciliği ve zorla para toplama suçlarının isnat edildiği, ayrıca Z.Aydar'ın ABD'nin uyuşturucu kaçakçıları listesinde olduğu,

         H.Wİnkel'in, Manouchehr Tahsili Zonoozi'nin, 2006 yılında K.Irak'taki Kongra-Gel kampına yaptığı seyahat konusunda bilgi sahibi olduğunun da ortaya çıktığı, Berlingske Tidende'nin, anılan şahısların Haziran 2008 ve Nisan 2009 aylarında yaptıkları görüşmelere ulaştığı, aralarındaki konuşmalarda Murat Karayılan ile gerçekleşen görüşmenin ve Kongra-Gel (PKK) ile ROJ TV bağlantısının ele alındığı, söz konusu kayıtların, Kongra-Gel (PKK)'nın anılan televizyona yardımına ilişkin olarak M.Karayılan ile yapılan görüşmeden, ROJ TV Yönetim Kurulu Başkanı'nın da haberdar olduğunu teyit ettiği, öte yandan H.Wınkel ve F.Nejstgaard'ın bahse konu hususlar ile ilgili olarak yorum yapmaktan kaçındıkları,

       

           Bunun yanında, ROJ TV'nin Kongra-Gel  ile ilişkisini gösteren yeni bilgi ve belgelerin ortaya çıkmasının, Danimarka'lı politikacıların ROJ TV'ye duydukları güveni zedelediği, ayrıca Danimarka Parlamentosu Hukuk İşleri Komitesi Başkanı Peter Skaarup'un, bilgi almak amacıyla Adalet Bakanı Lars Barfoed'i davet ettiği, yapılan davete ilişkin olarak P.Skaarup'un, Kongra-Gel in terörist faaliyetleri ve Danimarka'nın terörizm ile mücadele politikası çerçevesinde konunun ciddi olduğunu, Sosyal Demokrat Parti temsilcisinin ise, Danimarka askerlerinin yurtdışında terörizme karşı savaşırken, Danimarka'da terörizme destek verenlerin korunmaması gerektiğini ifade ettiği,

      

          hususlarına değiniliyor.

          Gazetede yayınlanan ve konunun devamı niteliğinde olan haberlerde ise;

          Öcalan Kenya'da 1999'da yakalandığında yanında yer alan 4 kişiden biri olan terörist başının koruması, kişisel asistanı, ahçısı ve Batı hükümetleriyle arabulucusu Herman İbrahim Ayaz'ın ROJ TV'nin ana şirketi Mesopotamia şirketinin % 20'lik hissesini satın aldığına,  bu şirketin ve 2008'den itibaren ROJ TV'nin yönetim kurulunda  görev yaptığına değinilerek, öte yandan Öcalan'ın Nairobi havaalanında  Bordo Bereli askerlerce teslim alınışına kadar geçen süreç özetleniyor.

          İbrahim Ayaz'ın geçmişte  İngiltere'nin yasakladığı MED TV'de ve Belçika polisinin defalarca baskınına uğrayan Denderleeuw'daki ROJ NV şirketinde  de görev yaptığı ve hala terörist başını "Kürt lideri ve kahramanı" olarak gördüğü,

          Ayaz'ın ROJ TV yönetim kuruluna dahil olmasını takiben ROJ TV Yönetim Kurulu Başkanı Av. Henrik Winkel'in o zamanki ROJ TV Direktörü Zonoozi ile yaptığı özel görüşmede; Belçika'daki kişilerin kendilerini (Winkel, Zonoozi ve ROJ TV muhasebecisi Nejstgaard'ı)  artık birer tehdit olarak görmeye başladıklarını ve bu kişilerin  ROJ TV'de istediklerini yapabilecek duruma gelmeye çalıştıklarını dile getirdiği, Gazeteci Sadi Tekelioğlu'nun; (Danimarka'da Türkçe olarak yayımlanan Haber gazetesinin sahibidir) "Öcalan'ın  bölücü hareketin sembolü ve PKK üzerinde büyük nüfuz sahibi olmaya hala devam ettiği,  Öcalan'a böylesine yakın bir ismin PKK'nın da önemli isimlerinden biri olduğunu gösterdiği, bunun, Türkler'in ROJ TV aleyhindeki tezlerini doğruladığı" şeklinde görüş beyan ettiği ifade ediliyor.

          ROJ TV Yönetim Kurulu Başkanı Winkel'in  de katıldığı resepsiyonda  PJAK lideri Hacı Ahmedi'nin ve PKK eğitmeni Cuma Taş'ın da bulunduğunu belgeleyen, 1 Mart 2008 tarihli  fotoğraflara ulaşılabilen link de gazetede sunulan haberler arasında yer alıyor.

          ROJ TV ile ilgili haberler yayınlandıkça kanalın ve terör örgütü PKK’nın arkasındaki sır denizi aydınlanarak yeni bilgiler gündeme yansıyor. Önümüzdeki günler ilginç gelişmelere gebe olacağa benziyor.

          Helin Demir

          helindem@mynet.com

Bu yazı 1,422 defa okundu.