En Sıcak Konular

Helin Demir

Gündeme Bakış
Helin Demir
9 Nisan 2010

BDP’DEN OLUMLU SİNYALLER



Çatışma, gözyaşı ve kan istemediklerini, barış, özgürlük ve diyalogtan yana olduklarını her fırsatta dile getiren BDP’liler, Türkiye’de umutların zirveye ulaştığı bir dönem yaşamak istediklerini belirtiyorlar. BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kritize.net adlı internet sitesinde yayınlanan bu yöndeki açıklamaları gündemde önemli bir yer teşkil ediyor. BDP’ye inananlar, oy verenler, partinin verdiği sözleri tutmasını, tutarlı ve kararlı olmasını isterken, ümit ettiklerini bulmalarını bekliyor. Barışın ve çözümün yolunun geçmişle ve gerçeklerle yüzleşmekten ve geleceğe yönelmekten geçtiğini söyleyen Selahattin Demirtaş, bu siyasetlerini sürdürmek için ellerinden geleni yapacaklarını bildiriyor. Bir halkın tek bir parti, tek bir siyasi çizgi tarafından temsil edildiğini söylemenin halka haksızlık olacağını, böyle düşünmenin halka hakaret sayılacağını belirterek, bir halkın, bir ulusun kendi içerisinde çok değişik ideolojiler, siyasal yaklaşımlar ve dünya görüşleri barındırdığını, bir halkın tek partiye, bir tek çizgiye sıkıştırılmaya çalışılmasının faşizm sayılacağını kaydediyor. “Biz hiçbir zaman Kürt halkını biz temsil ediyoruz iddiasında olmadık” diyen Selahattin Demirtaş, BDP dışında da Kürtlerin örgütlenmelerinin bulunduğunu, HAKPAR ve KADEP’in de var olduğunu, oy oranına bakmaksızın ifade edilirse, onların da bir ölçüde bu halkı temsil ettiğini, Kürt halkının kolektif iradesinin bütün bunların toplamı olduğunu aktarıyor. Demokratik açılımın “Herkeste temkinli bir umut yaratan süreç” olarak tanımlanabileceğini ifade eden Demirtaş, geçmişten önemli dersler çıkaran bir hareket olduklarına, artık çatışmanın, silahın, savaşın Kürt sorununda veya Türkiye'deki herhangi bir sorunda çözüm yolu olmayacağının bilincinde bulunduklarına dikkat çekiyor. Böylesi bir açılım sürecinin başlamış olmasının işin doğrusu herkeste bir umut yarattığını, yıllar sonra “acaba Kürt Sorunu diyalogla, barışla çözülebilir mi?” diye BDP’nin de bütün gücüyle destek verme iradesini ortaya koyduğunu açıklıyor. Sorunların nasıl çözüleceği, neler yapılacağı, hangi adımların atılacağı konusunda açılım sürecine destek sunmak istediklerini aktaran BDP Eş Başkanı, yapılmak istenilenlerden memnuniyet duyduklarını ve desteklediklerini söylüyor. BDP dışındaki çevrelerin çok önemli bir kısmının da destek verdiği demokratik açılım denilen sürece % 80'e yakın bir kamuoyu desteği oluştuğunu, gelecek nesiller açısından, hem Türkler, hem Kürtler açısından veya diğer etnik gruplar açısından nesilleri birbirleriyle buluşturabilecek ve kardeşçe, barış içinde yaşayabilecekleri ortamı şimdiden sağlayabilmenin en etkili yolu olduğunu anlatıyor. Yeni nesillerin Türkiye'de geçmişte ne olduğunu bilmesi, gelecekte de ne olacağını o geçmişin kurgusu üzerine hayal edebilmesi halinde bu buluşmanın gerçekleşebileceğini, Türkiyelileşme denildiğinde, Kürtlerin de aslında yaşadığı her yerde Türkiye'nin bir parçası olduğunu, Kürt Sorununun Türkiye'nin bir sorunu, Türkiye'nin bütün sorununun da aynı zamanda Kürtlerin bir sorunu olduğunu, iç içe geçmiş bir yapının bulunduğu konusunu BDP’nin çok daha rahat anlatabileceğini ifade ediyor. Selahattin Demirtaş bugüne kadar yaptıkları çalışmalarda eksiklikler yaşamış olabileceklerini, BDP’nin Türkiye'nin bütün sorunlarıyla ilgili aslında Mecliste çalışmaları bulunduğunu söyleyerek, Kürt Sorunu ile ilgili doğrudan yaptıkları çalışmaların, tüm çalışmalarının % 15'ini teşkil ettiğine, geriye kalanların tamamının Türkiye'nin tümünü ilgilendiren sorunlar olduğuna, yani % 85 oranında Türkiye'nin genel sorunlarıyla ilgilendiklerine, Türkiye'nin doğusunda Kürtlere bu durumu anlatabildiklerine, doğuda hiçbir sorunları olmadığına, Türkiye'nin her sorunuyla ilgilendiklerini oradaki insanların bildiğine ama batıdaki insanların bunu anlayamadıklarına, batıya da kendilerini tanıtmak için çabalayacaklarına dikkat çekiyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin 25 yıl boyunca PKK ile mücadele etmemiş, bu mücadelede elli bine yakın kişi ölmemiş, bu kadar büyük bir çatışma bu ülkede cereyan etmemiş gibi son derece safiyane bir tutum içerisine girmekle herkesi kandırmış olacaklarını belirterek, bir realiteden söz ettiklerine, bu realitenin birilerinin yüreğine batabileceğine, birilerinin zoruna gidebileceğine, yanlış anlaşılabileceğine, ancak kim ne derse desin, bunun bir gerçeklik olduğuna işaret ediyor. Bu gerçekliği ifade etmemenin Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayatmak anlamına geleceğine de değinerek Kürt Sorunu ile ilgili neler yaparsak iyi olur, neler yaparsak çözüm olur diye her zaman tartışmaya hazır olduklarını bildiriyor. BDP’nin “devlet içerisinde her şeyi ben ele geçireyim” anlayışına sahip olursa, bu konuda asla demokratik olarak tanımlanamayacağını, temaslarının bulunduğunu, önümüzdeki günlerde kamuoyunun da önünde açıkça görüşmeler yapacaklarını, Türkiye’nin demokratikleşmesi için ortak çıta çerçevesinde çalışma yürütemeyecekleri hiçbir çevrenin bulunmadığını, asgari müştereklerde buluşabileceklerini dile getiriyor. En büyük dileğimiz Selahattin Demirtaş’ın sözlerine güvenmek ve bütün bunların hayata geçmesini beklemek olsa gerek. Çünkü hiçbirimiz acı ve gözyaşı istemiyoruz. Helin Demir helindem@mynet.com

Bu yazı 1,107 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Temmuz 2011 PKK’NIN ŞİDDET KARARI VE BDP’NİN ÇIKMAZLARI
    • 12 Temmuz 2011 PKK VE BDP’NİN PROPAGANDA ARACI: ÇOCUKLAR!
    • 12 Temmuz 2011 BDP’DE SEÇİM SONRASI YAŞANAN RAHATSIZLIKLAR
    • 4 Temmuz 2011 SEÇİMDEN SONRA BDP’DE NELER OLUYOR?
    • 28 Haziran 2011 ÖRGÜTTEN KOPUŞLAR HIZLANIYOR
    • 15 Haziran 2011 SEÇİMDEN SONRA BDP’YE BAKIŞ
    • 12 Haziran 2011 Demokratik Özerklik, Kent Meclisleri, Adalet Komisyonu= Bölücülüğün Kanıtları
    • 7 Haziran 2011 BDP’NİN SEÇİM FİYASKOSU
    • 3 Haziran 2011 TERÖR ÖRGÜTÜNDE BOZUK DÜZEN
    • 25 Mayıs 2011 İMAM KATİLİ PKK
    • 25 Mayıs 2011 PKK-BDP/SEÇİM HİLELERİ-ÇATIŞMALAR-ANLAŞMAZLIKLAR
    • 13 Mayıs 2011 Seçimlere Az Kala BDP'de Neler Oluyor?
    • 9 Mayıs 2011 pkk hizbullah çatışması dinmiyor
    • 4 Mayıs 2011 DANİMARKALI BAKAN: “ROJ TV’Yİ KAPATMAK YARGININ İŞİ”
    • 2 Mayıs 2011 PKK- BDP –HİZBULLAH/GERİLİM
    • 28 Nisan 2011 SÖYLEMLER BAŞKA YAŞANANLAR BAŞKA
    • 21 Nisan 2011 PKK- BDP –HİZBULLAH ÇATIŞMASI
    • 18 Nisan 2011 SALDIRGAN TUTUM SERGİLEYEN BDP KÜRTLERİ NASIL TEMSİL EDECEK?
    • 14 Nisan 2011 PKK’NIN SON YALANI: ÖCALAN’IN KÖYÜ’NE AYRIMCILIK
    • 13 Nisan 2011 TERÖRE HİZMET EDEN SAHTE İMAMLAR

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    13,036 µs