En Sıcak Konular

Yavuz Bülent Bakiler
Konuk Yazar-Türkiye
Yavuz Bülent Bakiler
21 Aralık 2009

Hz. Mevlana’yı anlamak



Hz. Mevlânâ 736 yıl önce Hakk’a yürüdü.
Mevlevîler; “Öldü! Yaşamını yitirdi!” gibi ifadeleri kat’iyyen kullanmazlar. Mevlevîlere göre ölmek, “Yeni bir dünyaya doğmaktır. Sevgiliyle buluşmaktır.” Hz. Mevlânâ da Hakk’a yürümeyi, “Şeb-i arus” yâni “düğün gecesi” diyerek ifade etmiştir.
Bugün “Hakk’a yürüdü” ifadesi, sadece Mevlevîler için değil, Hz. Mevlânâ’yı bilmeyen, tanımayan, ondan bir sayfa bile okumadan gözlerini kapayan kimseler için de kullanılıyor.
Mevlevîler arasında el öpmek de yoktur. Bir Mevlevî, okuduğu kitabı, yazdığı kalemi, giyindiği elbiseyi, otururken sırtını dayadığı veya meyvesini yediği ağacı usulca öper ama iki Mevlevî karşılaştıklarında, ellerini öyle kavuştururlar ki baş parmaklar yukarı doğru kalkar, onlar ağız hizasına kadar yükseltilirken sadece baş parmaklar öpülür. Baş parmaklar hem Mevlevî sikkesini, hem de mezarların başucu taşını temsil eder.
Cumhuriyet devrimizin önde gelen şairlerinden ve nasirlerinden Arif Nihat Asya, aynı zamanda Mevlevî şeyhi idi. Şeyh, bir topluluğun önde geleni, büyüğü, yol göstereni demektir. Arif Nihat Asya’ya şeyhlik sıfatı mânevî âlemden verilmişti. Onun şeyhi olan Ahmet Remzi Akyürek, Üsküdar Mevlevîhanesinin son postnişini idi. Akyürek, Kayseri’de, Burhanettin Tirmizî Hazretlerinin haziresinde yatıyor. Burhanettin Tirmizî ise Hz. Mevlânâ’nın hocalarındandı. Arif Nihat, ne zaman Kayseri’ye gitse Ahmet Remzi Dedenin başucu taşını öperdi.
Hz. Mevlânâ’nın Mesnevi‘si altı ciltten ibaret. Ayrıca onun Divan-ı Kebir, Fihi Mâfih, Mecalis-i Seb’a, Mektubat, Divân-ı Rubaiyat isimli eserleri de var.
Doç. Dr. Abdülbaki Gölpınarlı’nın belirttiği gibi, Mesnevî Kur’an-ı Kerim’in tefsirinden, yani açıklamasından ibaret. Mevlânâ, bizim büyük mutasavvıflarımızdan biri. Yani Kur’an ahlâkıyla ahlâklanan mükemmel bir Müslüman. Bir Allah dostu.
Mevlânâ’dan birtakım kimseler, hep “Hümanist” diye bahsediyorlar. Bu ifade ummanlar kadar yanlıştır. Çünkü Hümanizm, pozitivizmin devamıdır. Eski Yunan inançlarına geleneklerine dayanmaktadır. Hümanizmde ahiret kapıları kapalıdır. Allah inancı yoktur. İnsanın tanrısı insandır! İnsan insana tapmalıdır! Mevlânâ bu inancın milyar kere dışındadır. Bir rubaisinde diyor ki:
“Ben Allahın kuluyum! Kur’an yolunun yolcusuyum!/Hz. Muhammedin ayağının tozuyum/ Kim ki benden bahsederken bunları söylemezse/Ben o kişiden de yılmışım, o sözden de yılmışım...”
Mevlânâ mükemmel bir Müslüman olduğu için mükemmel bir insandı. Onun; “Gel! Gel! İster Mecusi ol, ister putperest” diye başlayan rubaisinde davet, İslâmiyetedir. Çünkü Allah affedicidir. Allahın rahmeti, gazabından daha büyüktür. İnsanlığın huzuru, kurtuluşu, Hz. Mevlânâ’yı yani Kur’an-ı, yani Hz. Muhammed’i anlamasına sevmesine bağlı...
 



Bu yazı 1,047 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Mart 2013 Allaha ısmarladık
    • 10 Mart 2013 Anıtkabir'de Kral Abdullah'ın gözyaşı
    • 4 Mart 2013 Hocalı'da Ermeni ve Rus vahşeti
    • 25 Şubat 2013 Ah Enver Ağabey!
    • 24 Şubat 2013 Sinoplu gençleri kim tahrik etti?
    • 18 Şubat 2013 Kemalizmin millet anlayışında dinin yeri yoktur
    • 4 Şubat 2013 Türk Olmak Şereftir
    • 21 Ocak 2013 Nazım Hikmet'e niçin saygı duyayım? -ll-
    • 14 Ocak 2013 A. Menderes'e tekme tokat dayak, Apo'ya renkli televizyon
    • 13 Ocak 2013 Terör biter mi dersiniz?
    • 31 Aralık 2012 Soner Yalçına Açık Mektup
    • 25 Kasım 2012 Turan Yazgan Hoca da...
    • 23 Ekim 2012 Fazıl Say cayırtısı
    • 21 Ekim 2012 MHP Devlet Bahçeli'yle büyümüyor, büyümeyecek!
    • 8 Ekim 2012 Atsız Şaman mıydı?
    • 1 Ekim 2012 Balyoz davasının hakimi ben olsaydım...
    • 9 Haziran 2012 Abdurrahim Karakoç (1932-2012)
    • 9 Nisan 2012 Ordumuzu siyasete bulaştırmamak
    • 1 Nisan 2012 Türk Ocakları 100 yaşında
    • 5 Mart 2012 Hocalı mitinginde bir yanlışımız

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,595 µs