İnsanın biyolojik gelişiminin yanı sıra, kişilik ve karakterinin de şekillen-meye başladığı bir dönem olan gençlik, insana bahşedilen çok değerlibir nimettir. Bir toplumun geleceğe umutla bakabilmesi, öncelikliolarak insani erdemlerle donatılmış, her yönden iyi yetişmiş, ruhen vebedenen dinamik bir gençliğe sahip olması ile mümkündür.
Kontrolsüz dünyevileşme, sınırsız özgürlük, haz ve çıkara dayalı kısavadeli hedeflere ne pahasına olursa olsun ulaşma mantığının giderekyaygınlaştığı bir dünyada, gençlerin, bilgi, ahlak, estetik, ruh güzelliğive merhamet duygusuyla yetişmeleri, toplumun huzur ve bekası,insani haslet ve erdemlerin devamlılığı için kaçınılmazdır. İyi yetişmişbir gencin anne ve babası için ölümlerinden sonra bile kapanmayacakbir amel defteri olduğunu bildiren dinimiz (Tirmizi, Ahkam, 36), bir taraftangençliği inanç, ahlak ve ibadet kompozisyonu içinde her türlü kötüdavranıştan uzak tutmayı hedeflerken, diğer taraftan onların kalplerininsevgiyle, dimağlarının ise bilgiyle aydınlanmasını istemiştir.
Gençlerin toplumun ortak değerlerini geliştirerek yarınlara taşıyabilme-si ve geleceğin imarında belirleyici olabilmesi için, sağlıklı bir aileortamında yetişmeleri, çevrelerinde ve zihin dünyalarında kendilerineörnek alabilecekleri insanların bulunması, yakın ve uzak geleceğeumutla bakabilmeleri, yüksek bir özgüvene bedenen olduğu kadarruhen ve kişilik olarak da sağlam bir bünyeye sahip olmaları ayrı ayrı önem taşımaktadır.
Çocuklarımızın ve gençlerimizin hem vücuda zarar veren hem de ruhları örseleyen her türlü zararlı alışkanlık ve kötü davranıştan korun-malarını sağlamak için başta aile ve eğitim kurumlarına, medya kuru-luşlarına ve toplumun her kesimine büyük görev ve sorumluluklardüşmektedir. Gençlerimizin, sorumluluk sahibi olması, yeteneklerinigeliştirebilmeleri, bilgiye, sanata ve güzel olan her şeye ilgilerinin canlıtutulması için sevgi, şefkat ve merhamet hisleriyle yoğrulmuş olangönüllerini daha da zenginleştirmek, inancın ve ibadetin onların ruhsağlığında oluşturduğu olumlu etkileri dikkate almak gerekmektedir.Bugün böyle bir merhamet ve şefkat eğitimine ihtiyacımız olduğumuhakkaktır.
Bizler, Allah Rasulü’nün, Yemen'e görevli olarak gönderdiği zamangençliğinden dolayı hataya düşebileceği endişesini taşıyan Hz Ali’yiyüreklendirdiği, (İbn Mâce, Ahkâm,1), Mekke’nin fethinde devesinin terk-isine alarak Hz. Zeyd’in oğlu Hz. Usâme’yi onurlandırdığı gibi (EbuDavud, Menasik, 44)gençlerimize güvenmeli, onları hayırlı ve güzel olanateşvik etmeliyiz.
Vahyin aydınlığında, merhamet ve şefkatle örülü bir gelecekdileğiyle…
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle