En Sıcak Konular

Hakverdi Murat Merdamert

Mefkure
Hakverdi Murat Merdamert
11 Ekim 2009

''Alpkan Amca''nız sizi affetmeyecek Sayın Davutoğlu



Tarih,28 Haziran 2008.Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER),Türk fikir hayatına sağladıkları önemli katkılarıyla hatırlanan iki efsane gazeteci ve dâvâ adamı  Mehmet Emin Alpkan ile İrfan Atagün'ü  yad etmek için ,Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde bir toplantı düzenlemişti.

Yapılan anma toplantısına, Alpkan ve Atagün'ün aileleri ile sevenlerinin yanı sıra bazı yazarlar, şairler ve gazeteciler de katılmıştı.

Toplantıya Başbakanlık Başdanışmanı olarak iştirak eden Prof. Dr. AHMET DAVUDOĞLU yaptığı konuşmada şöyle demişti:

"Bu anma merasimini tertip eden ESKADER’e teşekkür ediyorum. Biz ona Alpkan Amca derdik. Bizim için bir baba konumundaydı. İlkokul çağında iken konuşmalarından istifade ederdik. Ben de Taşkentliyim. Mehmet Emin Alpkan, benim Konya'dan hemşerimdi. Samimi bir Müslüman ve samimi bir Milliyetçiydi Alpkan. Taşkent'ten tanıştığımız Alpkan'la uzun süren bir dostluğumuz vardı. Bizim Taşkent'te bir “Kıble Kayası” vardır. Biz o Kıble Kayasına bakarak kıbleyi bulurduk. Bu kayanın önemli bir özelliği vardı bizim için. Büyük ve yerinden oynatılamaz olması ile bizim üzerimizde bir heybet uyandırırdı. Hem bize kıbleyi gösterir hem de asla yerinden oynamazdı. Ben bu manada Mehmet Emin Alpkan'ı bu kıble kayasına benzetiyorum. Alpkan hep kıbleyi gösterdi ve asla yerinden oynamadı. Bizim gözümüzde o hep “Kıble Kayası”' olarak kaldı. Yıllar sonra böyle bir toplantıda Alpkan'ı konuşuyor olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyduğumu sizlere itiraf etmek durumundayım. Çünkü Mehmet Emin Alpkan, bu millete kendini adamış ve ömrü boyunca bu milletin çocuklarına ve geleceğine hizmet etmekten geri kalmamış bir Alperendi."

Aynı Davutoğlu bugün Türk Dışişleri Bakanı olarak,bir zamanlar "Kıble Kayası' dediği Mehmet Emin Alpkan'nın, yani Alpkan Amcası'nın  kemiklerini sızlattı.

Davutoğlu,Karabağ’daki Ermeni işgali devam ettiği halde, Ermenilerle masaya oturarak sınırların açılmasını öngören protokolü imzaladı.

Hem de,Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ve AKP’li bakanların Azerbaycan’a verdiği “Karabağ’daki işgal sona ermedikçe sınır kapılarını açmayacağız” sözlerine rağmen.

O Başbakan değil miydi, 13 Mayıs 2009 tarihinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le Bakü’de bir araya gelip,"Bizim tek millet anlayışımız, iki devlet anlayışımız aynen devam etmektedir.Burada sebep-netice ilişkisi söz konusudur. Yukarı Karabağ’ın işgali bir sebeptir, kapıların kapanması bir neticedir. Orası işgal edildiği için Türkiye kapıları kapatmıştır. İşgal ortadan kalkmadıktan sonra kapıların açılması da mümkün değildir” diyen?

İmzalanan Protokol eğer Meclis’ten geçerse-inşallah geçmez- sınır kapıları 2 ay sonra şartsız açılacak.

Basından öğrendiğimiz kadarıyla sınırın şartsız açılmasını,Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbantyan’ın,ülkesi adına "dik duruşu" sağlamış. 

Ermenistan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbantyan,protokolün imzalamasına dakikalar kala törenin yapılacağı Zürih Üniversitesi’ne gitmez.Sorunun Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun konuşma metnindeki Karabağ ile ilgili ifadelerden kaynaklandığı ortaya çıkınca,ABD’li yetkililer Nalbantyan’la görüşme başlatır.ABD Dışişleri bakanı  Hillary Clinton, Nalbantyan ve Davutoğlu ile telefonda konuşarak, protokolün imzalanmasını ister. Bunun ardından da Türkiye baskı sonucu yeni bir metin hazırlar.İki bakanın da konuşma yapmaması konusunda anlaşmaya varılarak Ermenistan’a teslimiyet belgesi niteliği taşıyan protokol Ahmet Davutoğlu ve Edvard Nalbantyan tarafından imzalanır.

Şu garabete bakın aziz dostlar,

Sınrın açılmasını talep eden Ermenistan.

Bu konuda kozları elinde olan,gücü olan Türkiye.

Direnen Ermeni Dışişleri Bakanı,ikna olan Türk Dışişleri Bakanı.

Makamlar gelip geçicidir.

İnsanlar fani.

Mehmet Emin "Alpkan Amca"nız sizi affetmeyecek Sayın Davutoğlu.

Neticede Türkiye'nin bir kırmızı çızgisi daha silindi.

Bu anlaşmanın kamuoyuna yandaş basın tarafından büyük bir başarı olarak sunulacağından da kimsenin şüphesi olmasın.

 



Bu yazı 2,441 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Haziran 2023 Başbuğum Size Bir Maruzatım Var!
    • 26 Mart 2023 ''Işıklar İçinde Yatsın'ın Dayandığı Kaynak
    • 13 Şubat 2023 Yıkıldım Depremde Enkazda Kaldım
    • 1 Eylül 2022 Karakoç'u Umuttun mu Mihriban?
    • 2 Mayıs 2022 Munik Ana
    • 19 Mart 2022 ''Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' Nasıl Olacak?
    • 11 Şubat 2022 Fazıl Merdamert Destanı
    • 19 Aralık 2021 Devlet Babadır Banka Değil
    • 29 Mart 2020 Cuma Namazı Bundan Sonra Farzı Kifaye mi Oldu?
    • 20 Mart 2020 Hürriyet Olmayan Yerde Cuma Namazı Kılmak Caiz Değildir
    • 13 Mart 2020 Salgın Hastalık Olan Yerlerde Cuma Namazı Kılınamaz!
    • 9 Mart 2020 Allah Belamızı Çoktan Vermiş de Farkında Değiliz!..
    • 24 Şubat 2020 Neden İlle de Su Manzarası?
    • 5 Ocak 2020 9 Işık'ı 1 Ampule Bağlamak
    • 6 Aralık 2019 Müslümanın 12 Ödevi
    • 27 Kasım 2019 Anlarsın yalan Dünyayı
    • 19 Şubat 2019 Göçtü Gitti Ozan Arif -Sagu-
    • 15 Şubat 2019 ''Çağrımız İslam'da Dirilişedir'' ve OZAN ARİF
    • 12 Ocak 2018 Beyin Yetmezliği
    • 1 Eylül 2017 Aldığı Nefese Hükmedemeyen İnsan

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,718 µs