11 Şubat 2022

Fazıl Merdamert Destanı

Bugün babamı ebediyete uğurladığımız günün dördüncü yıldönümü.

Rahmeti Rahman'a kavuştuktan bir kaç ay sonra kaleme aldığım destanını -bana kalmasın- diye burada paylaşmayı uygun gördüm. 

Destanın hiç bir mısrasında abartı ya da yalan yoktur. Hatta eksiği vardır fazlası yoktur.

Halen pek çok olayın şahitleri hayattadır.

Destanı yazmadan önce kendisine ait bir kaç sözü de burada paylaşmak isterim;

"Allah'ın kötü işi olmaz. Madem ki ölümü yaratmış ölüm de güzeldir''

''İnsan ağaç gibidir, ölmez filizleriyle yaşar!'' 

"Bir baba eve gelir de çocuklar "eyvah" derse, yazıklar olsun o babaya!"

''Çalışmak çalışmak çalışmak!'' 

Rahmetle hasretle minnetle yad ediyorum! 

 

FAZIL MERDAMERT DESTANI 

 

Gençlik yıllarından kopuk biriydi

Dizginlenemez bir ruh sahibiydi

Ulus'un yazarı Ecevit için

Aleyhinde yazıp kustuğunda kin

Tartakladı  Zafer başyazarını

Hapis yattı düşünmeden kârını

Yüreği kaviydi bileği sağlam

Bırakmazdı işi etmeden tamam

Yenilik peşinde didinip durdu

Sanki Allah ona böyle buyurdu

Araba yok iken köyüne dolmuş

İstanbul'dan ilk kez getiren olmuş

Gece demezdi gündüz demezdi 

Hastalardan ücret talep etmezdi

Bedava taşıdı öğrencileri

Derdi onlar atinin incileri

Ekerken kınadı bir çok köylüsü

Köyünde de oydu çayın öncüsü

Samsun'dan aşılı inek getirdi

Boğa tuttu sığırları ıslah ettirdi

73 yılında İlk muhtar oldu

Cami yapımıyla yola koyuldu

Kaldırdı kızlardan başlık parası

Ne beylik bıraktı ne de ağası

Bilirdi yokluğu zorlu geçimi

Korudu garibi dulu yetimi

O nasıl bir azim nasıl gayretti

Ne usandı ne de umut kaybetti

İleri görüşlü düşüncesi hür

Emekle yoğrulmuş koca bir ömür

Mektep dörtten çıkma irfan sahibi

Bir kaç fakülteyi bitirmiş gibi

Haksızlığa karşı demir bir yumruk

Bilmezdi efendi almazdı buyruk

Hep söylerdi Allah beni bu köye

Yarattı ki hizmet edeyim diye

Çalışmak çalışmak çalışmak derdi

İmardı iskandı en büyük derdi

70 Cent'e muhtaç iken hazine

Su bağladı hane hane  köyüne

Bin bir cefa ile onca direği

Yumrukla getirdi elektriği

Önüne çıkanı kestirip attı

Köyünün içini yolla donattı

Sağlık ocağı çay alım yerleri

Kadının sırtından aldı semeri

Bir çoğuna göre resmen deliydi

Yol bilmezin ayak gözü eliydi

İmamlı resmi nikah kıyardı

Hem kanuna hem de dine uyardı

Çocuklara karşı müsamahakar

Hem aydındı hem de muhafazakar

Kızlar işler için becitti ama

Önce okul derdi önce diploma

Karşısında duran cahil güruhtu

Kim bilir belki de seçilmiş ruhtu

Cehalete karşı verdi çok savaş

Dik başlıydı asla baş eğmezdi baş

Eyvallahı yoktu hiç bir makama

Hatta tartıştığı bir kaymakama

Rest çekti masaya koyup mühürü

Sırf kravat takmamaktan ötürü

Vali odasına tekmeyle daldı

Kavgayla hır ile hakkını aldı

Devlet kapısını açan anahtar

Hizmetiyle oldu efsane muhtar

Çekildi dünyadan vade dolunca

Uzandı toprağa boylu boyunca

Nevi şahsına münhasır idi 

İsmiyle müsemma tam bir yiğitti

Fazıl adam idi Merdamert adam

Oy benim oy benim oy benim babam!

 

HAKVERDİ MURAT MARDAMERT 

 

 

Bu yazı 1,407 defa okundu.