En Sıcak Konular

Hakverdi Murat Merdamert

Mefkure
Hakverdi Murat Merdamert
30 Temmuz 2016

Çarşı 15 Temmuz Gecesi Niye Sokakta Değildi?



Bir arkadaşımla 15 Temmuz gecesi olanları yorumlarken; "Çok büyük bir hayal kırıklığım var" dedi.
"Nedir" dedim?
"Çarşı o gece niye sokakta değildi?
Yahu darbeciler Wodafone Arena'nın içine bile helikopter indirdiler
Hani çarşı herşeye karşı idi
Yoksa darbeye karşı değiller mi,ya da korktular mı?
Oysa Gezi eylemlerinde hep önde idiler.
Benim için çarşı bitmiştir."
Bunu diyen arkadaşım Fenerbahçeli
Ben Beşiktaşlı'yım.
O ana kadar Çarşı'nın o geceyle ilgili durumunu sorgulamamıştım.
Aklıma dahi gelmemişti.
Sahi Çarşı sokakta değil miydi?
Çarşı o gece ve sonrasında ne yapmıştır diye internette gezinti yaparken,İngilo Dergisin'de Fatih Necat Özocak'ın  25 Temmuz 2016 tarihi bir yazısına rastladım.
O gece özellikle Beşiktaş'a giden bu genç adam,yaşadıklarını anlatıyordu:

*"Çok tuhaf şeyler yaşıyordum. 2016 Türkiye’sinde, 2016 İstanbul’unda ve 2016 Beşiktaş’ında her taraftan silah sesleri geliyordu. Ve uçaklar üstümüzden inanılmaz büyüklükte patlamalara sebebiyet vererek geçiyordu. Rüyada değildim ve bu yaşadığım şey gerçeğin ta kendisiydi."
Kartal heykelinin oraya gitmeye karar verdim. Beşiktaş “Çarşı”, toplumu rahatsız eden bir durum olduğunda hemencecik burada toplanır ve mobilize olurdu. Üzerimizden geçen uçaklar patlamalara sebep olmaya devam ediyordu, her yandan rahatsız edici seviyede çatışma sesleri geliyordu.
“Çarşı!” dedim. Çarşı kesin Kartal’ın oradadır! dedim. “Çarşı savaş uçaklarından korkmaz!” dedim. Meşru bir yönetimi gaspetmeye çalışanların silahlarından korkmaz “Çarşı!” dedim. Ihlamur Caddesi’ne girdim.
Tam da oradaydım. Çevredeki mekanların hepsi dükkanı kapatmıştı. Her yan karanlıktı. Tek başımaydım.
Patlama ve çatışma sesleri her taraftan gelmeye devam ediyordu ve Çarşı’da kimse yoktu. Bu fotoğrafı da tam o esnada çektim:
Durdum ve tüm “Çarşı” adına utandım
Ben Olimpiyat Stadı’nda mesafe demedim, yağmur demedim, çamur demedim ve geçen seneki bütün Beşiktaş maçlarını Çarşı’nın tam ortasında izledim. Niye? Çünkü Çarşı haksızlıklar karşısında bir duruştu. Nerede bir zulüm varsa ”Çarşı” orada biterdi. ”Çarşı her şeye Karşı’ydı”. ”Çarşı Vicdan’dı”.
Ama ”o” gece Çarşı evinden dışarı çıkmadı (Fotoğrafı çektiğim saat tarih belli). Çarşı, başarısız darbe girişiminden tamı tamına 4 gün sonra bir bildiri yayınladı." (https://indigodergisi.com/2016/07/demokrasi-insan-haklari-carsinin-karsiliginin-bittigi-gun/)*

Görünen o ki Çarşı "Demokrasi'ye sahip çıkma" gecesindeki tavrı ile bütün Türkiye'ye hayal kırıklığı yaşattı.
Hatırlanacağı üzere,kamuoyunda "Çarşı davası" olarak bilinen, Gezi Olayları'nda,"Hükümeti devirmeye teşebbüs" ettikleri iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle suçlanan 35 sanığın,13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada 29 Aralık 2015'te karar çıkmış ve;
''Hükümeti devirmeye teşebbüs'', 
''Terör örgütü kurmak ve yönetmek'', 
''Suç örgütü kurmak ve yönetmek'', 
''Polise direnmek'', 
''Gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet'' gibi atılı suçlardan bütün sanıklar beraat etmişti.
Çarşı'nın Hükümet'le arasının iyi olmadığı bilinen bir gerçek!
Hatta bu yüzden Wodafone Arena'nın açılışına sırf protestolardan çekinildiği için seyirci alınmamıştı.
Fakat o gece mesele sadece Hükümet'in meselesi değildi.
O gece hem ordumuza hem milletimize bugüne kadar görünmemiş bir alçaklıkta darbe kalkışması yapılmaktaydı.
Olayların bu reddeye gelmesinde bizzat hükümetin geçmişe dönük yanlış uygulamalarının dahli olsa da;
O gece sokakta olmak adamlıktı.
Vatanseverlikti.
Olmadı Çarşı olmadı.
Hani bir duruşun vardı ya 
Ona yakışmadı!


Bu yazı 1,355 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Haziran 2023 Başbuğum Size Bir Maruzatım Var!
    • 26 Mart 2023 ''Işıklar İçinde Yatsın'ın Dayandığı Kaynak
    • 13 Şubat 2023 Yıkıldım Depremde Enkazda Kaldım
    • 1 Eylül 2022 Karakoç'u Umuttun mu Mihriban?
    • 2 Mayıs 2022 Munik Ana
    • 19 Mart 2022 ''Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' Nasıl Olacak?
    • 11 Şubat 2022 Fazıl Merdamert Destanı
    • 19 Aralık 2021 Devlet Babadır Banka Değil
    • 29 Mart 2020 Cuma Namazı Bundan Sonra Farzı Kifaye mi Oldu?
    • 20 Mart 2020 Hürriyet Olmayan Yerde Cuma Namazı Kılmak Caiz Değildir
    • 13 Mart 2020 Salgın Hastalık Olan Yerlerde Cuma Namazı Kılınamaz!
    • 9 Mart 2020 Allah Belamızı Çoktan Vermiş de Farkında Değiliz!..
    • 24 Şubat 2020 Neden İlle de Su Manzarası?
    • 5 Ocak 2020 9 Işık'ı 1 Ampule Bağlamak
    • 6 Aralık 2019 Müslümanın 12 Ödevi
    • 27 Kasım 2019 Anlarsın yalan Dünyayı
    • 19 Şubat 2019 Göçtü Gitti Ozan Arif -Sagu-
    • 15 Şubat 2019 ''Çağrımız İslam'da Dirilişedir'' ve OZAN ARİF
    • 12 Ocak 2018 Beyin Yetmezliği
    • 1 Eylül 2017 Aldığı Nefese Hükmedemeyen İnsan

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,115 µs