1989 senesi ile başlayalım. Orta yaş üzeri olanlar o yılları biraz hatırlar. O yıllarda daha Sovyetler Birliği dağılmamış; 11 Eylül yok; Irak ve Afganistan savaşları yok; siber kelimesi nedir bilen bile yok; terörizmden yeni yeni bahsediliyordu. Herkes, ABD ile Sovyetler arasında bir nükleer savaş çıkarsa dünyanın ne hale geleceği, hesabını yapardı. Gerçi bugün bile nükleer savaş tehlikesi ortadan kalkmış değildir. Oysa ki, 1989da ABDnin askeri bir yayın organında, geleceğin daha başka savaşlarından bahsediliyordu. Dördüncü Nesil Savaşlar adını verdikleri gelecekteki savaş tipi şöyle tarif ediliyordu: Savaş ile barış dönemleri arasındaki ayırımın bulanıklaştığı, mücadelenin savaş sahaları dışına taştığı, sivil ve askerler arasındaki farkların ortadan kalktığı ve asimetrik özellikleri de içinde barındıran askeri, yarı-askeri ve bazen de sivil gayretler bütünüdür
Fakat, içinde yaşadığımız 21.Asır için, bu tarif bile yetersiz kalıyor. Dördüncü nesil savaşlardan daha kapsamlı yeni bir kavramdan bahsediliyor: Hibrit Savaşlar Hibrit savaşların, karakteristik özellikleri de sıralanıyor.
Hibrit savaşların en başta gelen yönlerinden biri, çatışma tipinin dönüşüme uğramasıdır. Mesela, 2010da dünyadaki 37 çatışmadan sadece 6 tanesinin devletler arasında gerçekleştiği; 31 tanesinin ise terörizm tipi çatışmalara girdiği kabul edilmiştir. Yani terörizm, yine hibrit savaşlarda önemli bir yere sahiptir.
Hibrit savaşların özelliklerinden biri de siber saldırıları barındırmasıdır. Örneklerden ilki; 2007de Estonyanın başta finans merkezlerini, parlamento ve diğer kurumlarına yapılmış saldırıdır. Yine 2008 Rusya-Gürcistan çatışması sırasında Gürcü, Rus, Güney Osetya ve Azerbaycan internet sitelerine siber saldırılar yapıldığı biliniyor. İçlerinde en çarpıcı olanı ise resmi sitede Mikhail Saakasvhili resmi yerine Adolf Hitler resminin konulması olmuştur. Siber saldırıdan 2008de ABD Savunma Bakanlığının da nasibini aldığı biliniyor. İşin espri tarafı, siber saldırıların arkasında her zaman hasım bir devletin bulunmayışıdır.
Hibrit savaşların en karakteristik özelliklerinden biri de vekalet savaşlarıdır. Yani görünürde ortada bir devlet yok ama onun adına birileri çatışıyor. Bunlar genellikle terör örgütleridir. Örneklerden biri, ABD ve İranın birbirini yıpratacak çatışmaları desteklediği varsayımıdır. Mesela bir İranlı yetkili şunu söylemiş: Eğer, ABDnin Irak, Afganistan ve İsrail ile ilgili sorunlarını çözmesini ve sonra İrana yönelmesini İranın elleri bağlı bekleyeceğini düşünenler varsa hata ederler. İran asla ABDnin Irak, Afganistan ve İsrailde işinin bitmesine izin vermez.
Hibrit savaşların diğer özelliği de, barış ve savaş dönemlerinin bulanıklaşmasıdır. Öte yandan, hibrit savaşlarda kazanç ve kayıplarda farklı görüş ortaya çıkıyor. Mesela ABDnin Irak ve Afganistana müdahalesinde kaybeden Irak ve Afganistandır. Oysa ABDnin burada kazanıp kazanamadığına yönelik net görüş bulunmuyor.
Son olarak hibrit savaşlarda, psikolojik yöntemin daha yoğun kullanıldığını söyleyebiliriz. İletişim teknolojisinin devletlere yeni güç kattığı doğrudur. Fakat, bu teknolojinin devletlere hasım olanlara da fırsat verdiği ayrı bir gerçektir. Özellikle facebook, twitter, youtobe gibi sosyal medya ağları psikolojik yıpratma amaçlı da kullanılabiliyor.
Gelecekte yine askeri güç, önemli bir güç olarak kalacaktır. Fakat küreselleşen dünyada hibrit savaşlar gerçeğinin de farkında olmak gerekir. Bir taraftan etkilerinden korunabilme, bir taraftan hibrit savaş stratejileri öne çıkıyor.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle