Kuran, değişmediği kesin ve noksanı olmayan tek kaynaktır. Kadın ve erkek her müslümanın yaşamı boyunca ihtiyaç duyacağı her bilgi, noksansız Kuran'da mevcuttur. Allah'ın Kuran'da bildirmediği her konu serbest demektir. Kuran'da yer almayan bir hükmü başka kaynaklarda aramak kişiyi şirke götürür. Çünkü Allah ayette hükmüne kimseyi ortak kılmadığını ve hükmün sadece Kendisine ait olduğunu bildirir. ''Hüküm, yalnızca Allah'ındır..." (Yusuf Suresi, 40)
Başka ayetlerde ise, ''Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, kafir olanlardır. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, zalim olanlardır. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, fasık olanlardır.'' (Maide Suresi, 44//45//47) der.
Kısacası Allah'ın indirdiği Kuran'da yer almayan bir konu için ''ama hadiste geçiyor'' diyen kişi kafir, zalim ve sapkınlardır diyor Allah. Çünkü Allah ''Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz." (Kehf Suresi, 26). Gayet açık ve net...
Bu bilgiler ışığında kadınların adet döneminde namaz kılmaması konusunu ele almak istiyorum. Bu uygulamanın Kuran'i hiç bir delili yoktur. Allah ayette, ''Sana kadınların aybaşı halini sorarlar. De ki: ''O bir rahatsızlıktır. Aybaşı halindeki kadınları bırakın ve aybaşından kurtuluncaya kadar onlara yaklaşmayın. Kurtuldukları zaman, Allah'ın emrettiği yerden onlara varın. Allah tevbe edenleri sever, arınanları sever.'' (Bakara Suresi, 222) buyurur. Ayetten anlaşıldığı üzere adet halindeki kadınla cinsel münasebette bulunulmaması gerektiği bildirilir. Onun dışında namaz kılmaması, Kuran okumaması gibi bir ibare yoktur.
Bu ayetin pek çok mealinde ''Tahare'' kelimesi temizlenme olarak çevrilmiştir. Ancak Allah aybaşı halini pislik olarak değil, eziyet/rahatsızlık olarak tanımlamıştır. O zaman buradaki ''tahare'' kelimesinden türeyen ''yetherna'' fiilini temizlenmek değil, kurtulmak olarak çevirmek daha uygun olur. Çünkü eziyetten, rahatsızlıktan temizlenilmez, kurtulunur.
Bu uygulama Rahmani değil, şeytani bir uygulamadır. Ufak bir hesap ve kısa bir tefekkürle bu kolaylıkla anlaşılacaktır.
Ortalama 15 - 50 yaş arasındaki dönemi ele alalım. Kadınlar bu dönemde her ay ortalama bir hafta namaz kılmıyor, Kuran okumuyor. Bu da yılda 12 hafta, yani üç ay namaz ve Kuran'dan uzak kaldıklarını gösteriyor. Ömür boyunca yaklaşık 10 yıl kadınların alnı secdeye gitmiyor. Geceli gündüzlü 10 yıl! Korkunç bir rakam!
Hal böyle olunca kadının aklı da dini de yarım deme hakkı doğuyor bağnaz zihniyete. Ne büyük bir tuzak bu. Ve çoğunluk bu tuzağa hiç sorgulamadan nasıl da düşmüş. Bazı bayanlar diyor ki; ''Biz o dönemde de dua ediyoruz, uzak kalmıyoruz'' Ben de diyorum ki; ''Omurganız çökmüş, felç olmuşsunuz. Namaz ve Kuran elinizden alınmış. Nasıl uzak kalmıyorsunuz?''
Samimi müslüman bir bayan bunu sorgular. Hiç bir Kuran'i delili olmadan ömrünün 10 yılı namaz ve Kuran'dan uzak kalmaya razı olmaz. Allah oruç konusunda ruhsat vermiş. Dayanamazsanız daha sonra tutarsınız demiş. Ancak namazın kazası yok ki kaza edesiniz. Ayrıca oruç konusunda ruhsat veren Allah, namazı neden bildirmesin. ''Biz kitapta hiçbir şeyi noksan bırakmadık...'' (En'am Suresi, 38) diyor. Bu kadar önemli bir konu noksan bırakılabilir mi?
Ayrıca grip olduğunuzda da ağzınızdan burnunuzdan en pislik cehennem içeceği olan irin akıyor. Ama o halde namaz kılıyorsunuz. O sıvı renk değiştirince mi pis oluyor?
Bazı bayanlar da diyor ki, ''O dönem çok ağrımız oluyor. Bu nedenle Allah bize izin vermiş. '' Ben de diyorum ki; '' Ağrınız olsa da alışverişinize, evdeki sorumluluklarınıza, arkadaşlarınızla gün sohbeti yapmanıza mani olmuyor bu. Neden 10 dakika kul olmanıza mani oluyor?'' Allah aşkı olan kadın, o döneme ''Oh bir hafta rahatım'' gözüyle bakmaz. Namazdan önce temizliğini yapar ve aksatmadan namazını dosdoğru kılar. '' Oh rahatım diyen zihniyet, Kuran'da müşrik ve münafık olarak geçer.''
Allah ayette, müminler namazı dosdoğru kılarlar, ibadette kararlıdırlar, namazlarında titiz ve süreklidirler der. 10 yıl kılınmayan namaz için ne titizlikten, ne de kararlılıktan söz edilemez. İtiraz etmeden önce üzerinde düşünün. Şeytanın oyununu bozun ve sizi secdeye davet eden kişiyi değil, sizi secdeden uzaklaştıranları sorgulayın!
Mehtap Gözükan
https://www.facebook.com/MehtapGozukan
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle