En Sıcak Konular

Nurullah Aydın

Zulmetten Aydınlığa
Nurullah Aydın
15 Şubat 2014

Yeni Türkiye'de Siyaset ve Yargı



Suç’un, ahlak’ın, adalet’in, hak’kın, milli irade’nin, demokrasi’nin anlamları değişiyor.
İslamcısı, tarikatçısı, dincisi, dinsizi, sosyalisti, ulusalcısı, Atatürkçüsü, muhafazakarı, ırkçısı, milliyetçisi, ülkücüsü, demokratı, liberali, döneği, herkesin kafası karışmış durumda.
 
Demokrasi deniliyor; meclis suçlular meclisine dönüşüyor.
Hukuk devleti deniliyor; hukuk yandaşa göre anlam kazanıyor.
Adalet deniliyor; yandaşa karşıta göre adalet deniliyor.
Bürokrasi deniliyor; yandaşlığa dayalı yeni bürokratik yapılanma sürüyor.
Medya deniliyor; her olaya zıt görüş ortaya koyan ikicilikli anlayış ortaya çıkıyor.
Her gün yalan söyleniyor, olaylar çarpıtılıyor. Yaşa varol deniliyor.
 
Kim demokrat, kim baskıcı?
Kim doğruyu söylüyor, kim yalan söylüyor?
Kim gerçeği açıklıyor, kim yanıltıyor?
Kim haklı kim haksız?
Kim terörist, kim vatansever?
Halk dinli dinsiz diye etnik ve mezhep ayrışmasına yönelmiş hala birlik diyorlar.
 
Deniyor ki siyasetçiyi, seçilmişi, halk sandıkta ancak ve ancak cezalandırabilir onun dışında o yargılanamaz, hesap veremez.
 
Kanunlar çıkarılmış, Meclis şu kadar süre çalışmış, kime ne? Sana ne, bana ne?
 
Meclis; suçluların birbirini koruyup kolladığı, ayrıcalıklı kişilerin yer aldığı, dokunulmazlık zırhıyla donanmış, Birbirlerinin gırtlağına sarılan, burun kıranların yer aldığı yer.
 
Kimi suçlu gizli tanık olur, etkisizleştirilecek kişileri suçlama aleti olur.
Kimi suçlu ihale alamaz kimi suçlu ihale alır, milletvekili olur, davalar durur.
Kimi suçlu milletvekili olur, davalar durur.
Kimi suçlu yandaş olur, bürokrattır, kimse dokunamaz.
Kimi suçlu terör eyleminden dolayı tutuklanır, milletvekili olur, davalar durur.
Kimi suçu hırsızlık yapar, görev yaptı denir, korunur.
Kimi suçlu bağış adı altında rüşvet alır, bağış suç değil denir.
 
Deniyor ki reform paketleri ile yargıda düzenleme yapıyoruz.  
Hırsızlığın, rüşvetin üzerine giden hakimi savcıyı polisi görevden alınırken, kanun adamı nasıl olur da; güçlü-etkili kişi ya da kişilerle ilgili hukuku işletebilir?
Hukuk devletinde Yargı’nın görevi; güçlüyü korumak, kollamak, garibanı ise susturmak ve sindirmek midir?
Güvencesiz kanun adamı, seyrediyor olan biteni. Arada sırada bir mankeni gözetim altına alır, gündemi meşgul eder. Çaresiz seyreder. Peki neden?
 
Soruyorum hukuk kimler için?
Bir tane siyasetçi, müteahhit, iş adamı, gazeteci, sanatçı ,bürokrat yargılanınca tutuklanınca hemen ayağa kalkılıyor, yargılanamaz tutuklanamaz deniliyor.
 
Cezaevlerine bakın. Yüz binin üzerinde cezaevinde kalanlar içinde kimler var?
Çeşitli gerekçelerle birçok kişi tutuklu, yargılanıyorlar.
 
Yaşanan gerçekler ortada iken bunların tartışılması yerine yıllar öncesinin konularını gündeme getirip tartıştırıyorlar.
 
İslam’ın ahlakı değerlerini altüst eden yeni İslamcıların etkili ve yetkili olduğu bir ülke.
Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, yalanın, talanın suç olmaktan çıkarılmak istendiği bir ülke.
 
Garip Türkiyem. Tüm bunlara rağmen; seçimde oyunu neden ve niçin kime verdiğini bilmeyen garip insanlar ülkesi. Daha çok soysunlar daha çok çalıp çırpsın daha çok kandırsınlar diye yalan söyleyenlere oy veren garibanlar. Müstehaklar mı desem bilmem ki?
 
Demokrasi; kimler için anlaşılmıyor mu?
 
Günün Sözü: Kişiye göre adaletsizlik yapılıyorsa felaket yakındır.


Bu yazı 976 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Ekim 2018 İKTİDAR SAVAŞI VE PROPAGANDA
    • 9 Ekim 2018 SİYASAL/EKONOMİK ŞEKİLLENDİRME
    • 1 Ekim 2018 ABD-NATO VE TÜRKİYE
    • 4 Aralık 2017 ÖVÜLENLER, ELEŞTİRENLER, SUÇLANANLAR KİM NE?
    • 29 Ağustos 2017 Mikrodalga ile Beyin Kontrolü
    • 21 Ağustos 2017 Kimler Neleri Tartışıyor
    • 14 Ağustos 2017 Egemenlik Duygusu Stratejik Aldatma ve Yanıltma
    • 7 Ağustos 2017 Sinsi Hainler ve Robotlaştırılanlar
    • 31 Temmuz 2017 Mürteciler Yobazlık ve Kimlik Parçalanması
    • 24 Temmuz 2017 Sapkın İslamcı araplarçıların Çığırtkanlığı
    • 17 Temmuz 2017 Ders Almasını Bilmek
    • 10 Temmuz 2017 Güveni İstismar Edenler
    • 3 Temmuz 2017 Kirletilen Solan Adalet
    • 29 Haziran 2017 Küresel Odaklar ve Türkiye
    • 19 Haziran 2017 Çığırtkanlar Güven ve Umut
    • 12 Haziran 2017 Yalan Rüzgarı, Kin, Nefret Fırtınası
    • 5 Haziran 2017 Vahhabi Selefi Haşhaşiler Zihniyeti ve Türkiye
    • 29 Mayıs 2017 Bilgi Algı Medya Hukuk
    • 22 Mayıs 2017 Duyarlı Olmak Ama Neden Nelere?
    • 15 Mayıs 2017 Kuklalar Görevliler ve Karar Vericiler

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,728 µs