Araştırdığımız zaman göreceğiz ki, bütün askeri darbelerin altında ABD ve onun hamisi Siyonist İsrail’in parmağının olduğunu görülmektedir. Ayrıca büyük bir yalan, iftira ortamı mevcuttur. Öyle bir ortam oluşturulmuştur ki ordunun müdahalesi kaçınılmaz olduğu ve müdahalenin de halkımız ve tüm kamuoyu tarafından da olumlu karşılanmasıdır.
Mesela; 27 MAYIS darbesinden önce yalanlar, iftiralar, iddialar, suçlamalar, TÜRKİYE’yi yaşanmaz hale getirmiştir. Söylentilere göre:
“Demokrat Parti iktidarı, kendisine muhalif üniversite öğrencilerini yakalayıp öldürtüyor, sonra da onları Et Balık Kurumu tesislerinde hayvan yemi haline getiriyormuş. Bir kısım öğrenci cesetlerini de Konya asfaltı altına gömdürüyormuş.”
“Cumhurbaşkanı Celal BAYAR’ın bankalarda 103 milyon lirası varmış.” (Bu meblağ 1960 yılında 250-260 kaloriferli daire parasına karşılık gelmektedir.)
“Adnan MENDERES, KARS ve ARDAHAN’ı Ruslara satmak üzere imiş.”
“BAYAR, Kara Harp Okulunun bütün öğrencilerinin kurşuna dizilmesi için emir vermiş!”
“Dışişleri Bakanımız Fatin Rüştü ZORLU, TÜRKİYE’nin her yabancı devletle yaptığı anlaşmadan % 10 nispetinde komisyon alıyor, Avrupa’da altın kaplamalı bir arabaya biniyormuş.”
“Demokrat Parti bütün il ve ilçe teşkilatlarını, günü geldiğinde CHP’lileri öldürmek için silah deposu haline getiriyormuş”
Ve daha neler neler söylenmiştir.
27 MAYIS darbesinde görevli bir Albay şöyle itirafta bulunuyor:
“27 MAYIS sabahı, önce radyoya giderek malum bildiriyi okudum. Oradan çıkarak doğru Et Balık Kurumuna gittim. Soğuk hava depolarında, üniversiteli öğrencilerin cesetleri var sanıyordum. Bütün aramalarıma rağmen bir tek cesede olsun rastlamadım. O zaman anladım ki; biz bir parti teşkilatının ve yerli koministlerin tesiri altında kalmışız.”
Yine 27 MAYIS ihtilalinde görev alan Üçüncü Zırhlı Tugay Komutanı Tuğg. Orhan ERKANLI hatıralarında şu itiraflarda bulunmuştur:
“Asker, sivil, gelip geçen bütün iktidarların gerekçesi ve gayesi hep aynı idi. Vatanı kurtarmak, demokrasiyi yaşatmak. Aslında ortada kurtarılmaya muhtaç, batmış bir vatan ve zorla yaşatılacak bir demokratik düzen olmadığını, kahraman veya hain olarak nitelediğimiz kişilerin iktidar mücadelelerinin galipleri veya muğluplarından ibaret bulunduğunu bir türlü anlamadık. Memleketimizin en ciddi, en önemli ve hayati sorununun vatanı kurtarıcılardan kurtarmak olduğunu bildiğimiz halde açıklamadık, bu yolla samimi gayretler harcamadık.”
Selam, saygı ve dualarımla.
Yakup MUSA
08.04.2012
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle