İslam'a Davet
Altuğ Öztürk
17 Ekim 2011
Somalideki Açlık ve Sefaletin Çözümü İslam Birliği
Geçmiş
Açlık ve sefaletle mücadele eden Somalinin İslamiyetle tanışması Mekkeli müşriklerden kaçan Müslümanların Habeşistana göç etmesiyle başladı. İngilterenin sömürgesi haline geldikten sonra savaşlar, açlık, salgın hastalıklar ve çeşitli felaketlerle mücadele etmek zorunda kalan Somali halkı, 1984 te İngilizlerin kuzey Somaliyi, 1987 de İtalyanların güney Somaliyi işgal etmesiyle daha da zor bir hayat yaşamaya başladı. Baskı, zulüm, şiddet
1960 da bağımsızlığını kazanan Somalide, 1969 yılında darbe ile iktidarı ele geçiren Tümgeneral Muhammed Siad Barre parlamentoyu dağıttı. Kurmaya çalıştığı sosyalist düzenin önündeki en büyük engelin İslam Dini olduğunu düşündüğü için İslami tüm yayınları, kitap ve gazeteleri kapattı. Karşı çıkan Müslümanları idam ettirdi. Sonrasında iç çatışmalar, ölümler ve zulüm devam etti Somalide
Bugün
Yaklaşık 9 milyon nüfusa sahip Somalide açlık ve sefalet halen devam etmekte ve çocuklar ölüme terk edilmektedir. İnsanlık adına kabul edilemez olan bu duruma öncelikle Müslüman âleminin sessiz kalmaması ve kalıcı çözümler üretmesi şarttır.
Son günlerde sürdürülen yardım organizasyonları, insanımızın bu konularda ne kadar duyarlı bir millet olduğunu açıkça göstermiştir. Hiçbir karşılık ve menfaat beklemeden ihtiyaç içinde olan insanlara sadece yardım edebilmek amacıyla ellerinden geleni yaptıklarına hepimiz şahit olduk, oluyoruz. Ancak şu gerçeği unutmayalım; yaptığımız yardımlar bu büyük yaranın iyileşmesi için yeterli değildir ve olmayacaktır. Ramazan ayının bitimiyle birlikte, belki birkaç ay içinde Somali gerçeğini tıpkı geçmişte unuttuğumuz gibi yine unutacağız. Ve orada yaşananlar biz habersizken aynen devam edecektir
Peki çözüm nedir?
Allah Kuran'da, "Dini yalanlayanı gördün mü? İşte yetimi itip-kakan; Yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen odur." (Maun Suresi, 1-3) ayetiyle yoksulları ve muhtaçları doyurmayanların, onları hor görenlerin "dini yalanlayanlar" olduğunu bildirmektedir. Dinsizlik insanlığı fedakârlığa ve yardımlaşmaya değil, bencilliğe ve zalimliğe sürükler. Din ahlakından gelen şefkat ve merhamet olmadığı için zengin daha zengin, fakir ise yine fakir kalır. Çünkü dinsizliğin temelinde güçlünün güçsüzü ezmesi hayatta kalabilmenin temeli olarak görülür.
İslam dininin getirdiği güzel ahlakın tam anlamıyla yaşanmasıyla dünyadaki tüm zulümler son bulacak, yeryüzüne huzur ve güven ortamı hâkim olacaktır. Bugün tüm dünyada baskıya maruz kalan Müslüman kardeşlerimiz de dahil olmak üzere Somalide yaşanan acılar ancak tüm Müslüman aleminin birlik olmasıyla son bulacaktır. Güçlerini birleştiren ve birbirini tamamlayan İslam ülkeleri, yıllardır maruz kaldıkları zulme karşı tek güç olacak ve ihtiyaç içinde olan ülkelere de fazlasıyla yardımda bulunabileceklerdir. Yüce Allah Kuranda inananlara birlik olmalarını Ali İmran Suresi 103. ayette şu şekilde bildirmiştir: Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar.
Kuranda kurtuluşun nasıl gerçekleşeceği açıkça bildirilirken Müslümanların hala birlik olamaması ve güçlerini birleştirememesi zulümlerin devam etmesine neden olmaktadır. Doğu Türkistan, Filistin, Afganistan, Fas, Tunus, Cezayir, Somali ve şiddete maruz kalan tüm Müslüman kardeşlerimiz için daha kalıcı şeyler yapalım. İslam Birliği için hepimiz çalışalım. Elimizden bir şey gelmiyorsa İslam Birliğinin bir an önce sağlanması için dua edelim.
Onlar, Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, Kendi nurunu tamamlayıcıdır; kafirler hoş görmese bile. (Saff Suresi, 8)
Allahın vaadi haktır. Kâfiler istemese bile Kuran ahlakı yeryüzüne hâkim olacak ve tüm Müslümanlar bu zulümden kurtulacaktır.
Bu büyük mücadelede neden bizimde katkımız olmasın?
Bu yazı 1,758 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Aralık 2013
Müslümanlar İçin Birlik Zamanı
-
20 Haziran 2013
Allah'ın Nimeti: Çile
-
26 Şubat 2013
Sevgili Peygamberimiz (S.A.S)
-
12 Aralık 2012
Müslüman'a Düşen Yalnızca Tebliğdir
-
18 Ekim 2012
Şeytan'ın Varlığının Farkında mısınız?
-
20 Eylül 2012
Kaçınılmaz Son ''Ölüm''
-
28 Ağustos 2012
Ne İçin Yaratıldığımızı Unutmayalım
-
21 Temmuz 2012
Ramazan ve Oruç
-
26 Haziran 2012
Allah'ın Yaratma Sanatı Kelebekler
-
5 Haziran 2012
HZ. İbrahim
-
14 Mayıs 2012
Anneler Gününüz Kutlu Olsun
-
27 Nisan 2012
Dürüstlükte Kararlı Olmak
-
10 Nisan 2012
Umut Kesmemek
-
27 Mart 2012
Şeytan'ın Sistemi
-
6 Mart 2012
Televizyonun Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri
-
20 Şubat 2012
Şeytan'ın Oyunu: Duygusallık
-
6 Şubat 2012
Her İşte Hayır Olduğuna İnanmak
-
15 Ocak 2012
Medyanın Gücü
-
26 Aralık 2011
Hurafeden Uzak Kuran Dini
-
12 Aralık 2011
İman Hakikatleri İmanı Artırmak için Vesiledir
Yorumlar
+ Yorum Ekle